Lusignanlar döneminde Kıbrıs - Antalya ilişkileri (1192-1489)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Doğu Akdeniz'in en büyük adası olan Kıbrıs ile Güney Anadolu'nun en uğrak yerleşim bölgelerinden biri olan Antalya tarih öncesi dönemlerden itibaren iskân görmüştür. Kıbrıs, Doğu ile Batı arasında seyrüsefer eden gemilerin durak noktası olmakla kalmamış egemen güçler için bir üs ve ekonomik gelir vadeden bir ada olarak önemini tarih boyunca muhafaza etmiştir. 1096 yılında başlayan Haçlı Seferleri ile Batı'dan Doğu'ya doğru gerçekleşen ve yüzyılı aşkın süre devam eden akın Kıbrıs'ın stratejik önemini arttırmıştır. 1192 yılından itibaren Lusignan hanedanının adada tahsis ettiği krallık yaklaşık üç yüzyıl sürmüş ve bu süreçte ada Hristiyanların Doğu'daki stratejileri çerçevesinde kilit rol oynamıştır. Öte yandan kıyı denizciliğinin hâkim olduğu Antikçağda sefer rotalarının elzem noktalarından biri olan Antalya, Anadolu Selçuklularının 1207 yılında kenti fethetmeleri ile ticari ve siyasi bakımdan inkişaf etmiş; Anadolu'nun Avrupa'ya açılan kapılarından biri olmuştur. Bu tarihten itibaren küçük kesintiler dışında Türk hâkimiyetinde kalan Antalya, Doğu Akdeniz'de öne çıkan noktalardan biri olmuş ve bu konumunu ortaçağın sonuna kadar devam ettirmiştir. Bu çalışma Doğu Akdeniz havzasının iki kilit noktası olan Kıbrıs ve Antalya arasında cereyan eden ilişkileri Kıbrıs'ta Lusignan Krallığının hüküm sürdüğü 1192-1489 yılları arasında ele almaktadır. Bu süre zarfında iki bölge arasında yapılan savaşlar, imzalanan anlaşmalar, ticari faaliyetler ve doğal olarak bu yoğun temasın beraberinde getirdiği sosyal ve kültürel ilişkiler incelenmiştir. Cyprus which is the largest island of the Eastern Mediterranean and Antalya being one of the most frequented regions of the Southern Anatolia have experienced settlement since prehistoric times. The Island of Cyprus not only served as a station for the ships sailing between the West and the East but acted as a base and a source of income for the dominant powers of the region as well. And the island maintained her significant role throughout history. As of 1096, when the call for the first crusade began, an incursion appeared from the West to the East and it continued more than hundred years. This fact increased the strategic position of the island. The kingdom established by the Lusignan dynasty in 1192 survived nearly three hundred years and during this period Cyprus played a key role within the Christians' strategies in the East. On the other hand, Antalya had been an essential part of the region since Ancient times that coastal sailing was practiced. When Antalya was conquered by Seljuks in 1207, the city improved both political and commercial terms, and it functioned as one of the doors of Anatolia opening to Europe. After that, except for short intervals, Antalya stayed under the hegemony of Turks and became one of the prominent points in the Eastern Mediterranean, which lasted until the end of the medieval times. This study examines the relations between Cyprus and Antalya, two key points of the Eastern Mediterranean between the years 1192-1489 that the Lusignan dynasty was in power on the island. Wars, treaties, commercial activities and social and cultural contacts which were naturally brought by these close relations were handled.
Collections