50 yaş üstü hastalarda neer tip 3 ve neer tip 4 humerus proksimal uç kırıkları tedavi seçeneklerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AMAÇ: Humerus proksimal uç kırıkları tüm kırıkların % 4' ünü oluşturmaktadırlar. Günümüzde giderek artan ortalama yaşam süresi nedeniyle osteoporotik kemiğe sahip yaşlı nüfustaki artış sonucu omuz bölgesi kırıkları gün geçtikçe daha sık görülmektedir. Tüm literatür bilgisine rağmen günümüzde hala proksimal humerus kırıklarının tedavisinde bir konsensusa varılamamış; etkili, kesin bir tedavi algoritması tanımlanamamıştır. Bu çalışmada 50 yaş üzeri hastalarda Neer tip 3 ve tip 4 humerus proksimal uç kırıklarında tedavi seçenekleri karşılaştırılmıştır.GEREÇ VE YÖNTEM: 2009-2015 yılları arasında humerus proksimal uç kırığı tanısı ile acil servis ve poliklinikten başvuran 38 hasta retroskpektif olarak incelemeye alıdı. Kriterlere göre belirlenen toplam 38 hasta konservatif tedavi uygulanan (n=14), kilitli plak ile açık redüksiyon internal fiksasyon yapılan (n=14) ve hemiartroplasti uygulananlar (n=10) olarak 3 gruba ayrıldı. Hastalar Constant Omuz Skorlaması, American Shoulder and Elbow Society Skorlaması (ASES), Disabilities of The Arm Shoulder and Hand Skorlaması (DASH) kullanılarak değerlendirildi.BULGULAR: Osteosentez uygulanan hastaların skorlamaları değerlendirildiğinde; ortalama constant skoru 73,5 ve hastaların 3'ü mükemmel, 3'ü iyi, 3'ü orta, 5'i kötü sonuç olarak değerlendirildi. Ortalama DASH skoru 14,68 ve ortalama ASES skoru 72,45'tir. Hemiartroplasti uygulanan hastaların skorlamaları değerlendirildiğinde; ortalama constant skoru 50,9 ve hastaların 10'u kötü sonuç olarak değerlendirildi. Ortalama DASH skoru 26,33 ve ortalama ASES skoru 57,92'dir. Konservatif olarak takip edilen hastaların skorlamaları değerlendirildiğinde; ortalama constant skoru 69,5 ve hastaların 1'i mükemmel, 6'sı iyi, 3'ü orta, 4'ü kötü sonuç olarak değerlendirildi. Ortalama DASH skoru 25,02 ortalama ASES skoru 69,81'dir. İstatistiksel olarak (p< 0.05) osteosentez ve konsertavif tedavi gruplarında anlamlı fark bulunmadı. Hemiartroplasti grubunda diğer iki gruba göre skorlar düşük bulundu.SONUÇ: Cerrahi tedavi açısından kilitli plak ile osteosentez tedavisinin, hemiartroplastiden klinik sonuçlar açısından daha üstün olduğu görülmektedir. Çalışmamız her ne kadar homojen gruplarla yapılmamış olsa da konservatif tedavi grubu hastalarının sonuçlarının hemiartroplasti grubundan daha başarılı olduğu görülmektedir. Konservatif tedavi grubundaki hastaların kırık tipi dağılımlarının AO sınıflamasına göre bifokal kırıkların çoğunlukta olmasının bu sonuçlarda önemli bir etken oluğu kanaatindeyiz. Osteosentez ve konservatif tedavi gruplarının istatistiksel olarak fonksiyonel sonuçlarının aynı olduğu özellikle ileri yaş, ek morbiditesi bulunan, cerrahinin yüksek risk teşkil edeceği hastalarda konservatif tedavinin daha ön planda değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. AIM: Our aim was to retrospectivley evaluate different treatment methods including; conservative treatment, osteosynthesis with interlocking plate and hemiarthroplasty in Neer 3 and 4 part proximal humeral fractures in elderly patients.PATIENTS and METHOD: In our study we evaluated patients with over 50 years of age, between years 2009-2015 at the Orthopedics and Traumatology Clinic of Katip Celebi University Ataturk Training and Research Hospital that have at least one year follow up in 3 groups. 14 patients with osteosynthesis group, 10 patients with hemiartroplasty group and again 14 patients with conservative treatment group were considered. We used Constant Shoulder Evaluation Score, Disabilities of The Arm Shoulder and Hand Score and American Shoulder and Elbow Society Score for further evaluation. Shoulder forward elevation, lateral elevation, extension, internal and external rotation were also assessed.FİNDİNGS: 28 of 38 patients were women and 10 of them were men. Average age was 67. In osteosynthesis group 10 of 14 patients were women and 4 of them were men. Average constant score was 73,5 in osteoynthesis group, 50,9 in hemiarthroplasty group and 69,5 in conservative treatment group. Average DASH score was 14,68 in osteoynthesis group, 26,33 in hemiarthroplasty group and 25,02 in conservative treatment group. Average ASES score was 72,45 in osteoynthesis group, 57,92 in hemiarthroplasty group and 69,81 in conservative treatment group. According to constant score we evaluated 3 patients with perfect score, 3 with good score, 3 with average score and 5 with bad score in osteosynthesis group. In hemiarthroplasty group all of the participants were evaluated with bad scores. In conservative treatment group it was 1 patient with perfect score, 6 with good score, 3 with average score and 4 with bad score. Statistically we found no significant diffrence between osteosynthesis group and conservative treatment group. Besides these two groups hemiarthroplasty group had lesser scores.DISCUSSION: Osteosynthesis has superior results over hemiarthroplasty as a surgical option. Even though our study does not have homogenic patient groups it concludes that conservative treatment group has also superior results over hemiarthroplasty group. Statistically osteosynthesis and conservative treatment groups have no difference therefore conservative treatment would be a considirable option in patients with higher morbidities and surgical risks.
Collections