İmmunhistokimyasal yöntemle moleküler gruplara ayrılmış erken evre invaziv meme karsinomunda bazal belirteçlerin klinik ve patolojik önemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Meme karsinomları heterojen tümörlerdir. Daha homojen prognostik ve prediktif grupları oluşturma çabaları ve buna yönelik biyolojik belirteç arayışı yoğun bir şekilde sürmektedir.Amaç: Bu çalışmada erken evre invaziv meme karsinomu ve güncel İHK-temelli moleküler alt gruplarında bazal belirteçlerin klinikopatolojik önemini araştırmak amaçlandı.Materyal-Metod: İKÇÜAEAH'de 4 yıllık periodda İMK-BTS tanılı, uzak metastazsız ve takipli olgular çalışmaya alındı. Klinikopatolojik bilgiler kaydedildi. İHK-temelli moleküler alt gruplar ASCO 2013'e göre belirlendi. Ayrıca luminal HER2 (+) olgular luminal B grubundan ayrılarak, bu grup PR durumuna göre iki kategoride irdelendi. Bazal belirteçlerden CK5/6 ve EGFR için İHK boyanma sınırları ROC analiziyle saptanarak not edildi.Bulgular: Çalışmaya tümü kadın, 140 olgu alındı. Median yaş 51 idi. Olguların %12.5'u histolojik derece 1 iken, %72.8'i derece 2, %14.7 derece 3'tü. Grubun çoğunluğu %75.7'si luminal A ve B idi. Bazal-pozitiflik oranı toplamda %34.3, CK5/6 ve EGFR pozitifliği sırasıyla luminal A'da %16.3 ve %16, luminal B'de %25 ve %20'di. Olguların %95'i erken evrede, aksiller metastaz oranı %45.7 olup %90.7'sine HT, %87.1'ine KT, %81.4'üne RT uygulandı. Median takip süresi 90.7 ay, %12.9 nüks %7.1 eks not edildi. Median genel sağ kalım süresi 92 aydı. CK5/6 negatifliği istatistiksel anlamlı olarak kötü genel sağ kalım ile ilişkiliydi (p=0.033, log rank test, lenf nodu evresine göre düzeltildi). İHK-temelli alt gruplardan luminal B'de de (luminal-HER2 (+) olgular dahil) CK5/6 negatifliği kötü genel sağ kalımla ilişkili bulundu (p=0.035, log rank test, lenf nodu evresine göre düzeltildi). Histolojik derece 3 tümörlerde EGFR pozitifliği progresyonsuz sağ kalım açısından istatistiksel anlamlılığa yakın düzeyde kötü gidişle ilişkiliydi (p=0.052). Bu ilişki `CK5/6 ve/veya EGFR pozitifliği`nde, CK5/6'nın etkisine bağlı azaldı (p=0.139).Sonuç: Genel olarak CK5/6 pozitifliği daha iyi prognozla ilişkili olma eğilimindeydi. Ayrıca histolojik derece 3 olgularda bazal belirteç pozitifliğinin prognostik anlamı daha geniş serilerde değerlendirilmelidir kanısındayız. Introduction: Breast carcinomas are heterogeneous tumors. There is an intensive effort to create more homogeneous prognostic and predictive subgroups for which an extensive search for new biomarkers continues.Objectives: The aim of this study was to elucidate the clinicopathologic significance of basal markers in early stage invasive breast carcinoma and its current IHC-based molecular subtypes.Materials and Methods: In a 4-year period at IKCUAEAH, the cases without distant metastasis with the diagnosis of invasive breast carcinoma, no special type with follow-up were included in the study. Clinical and pathological information were recorded. The IHC-based molecular subtypes were identified according to ASCO 2013. In addition, luminal HER2 (+) cases were separated from luminal B group and this group was examined in two subcategories based on PR status. Cutoff values for the basal markers, CK5/6 and EGFR, were established by using ROC analysis.Results: One hundred forty women were included in the study. The median age was 51. Histologic grade was 1 in 12.5% of the cases, grade 2 in 72.8%, and grade 3 in 14.7%. The majority of the group (75.7%) comprised luminal A and B. Basal-positivity rate was 34.3% in total. CK5/6 and EGFR positivity were 16.3% and 16% in luminal A and 25% and 20% in luminal B, respectively. Ninety-five percent of the cases were in early stage, while axillary metastasis rate was 45.7%. 90.7% of the cases received hormonotherapy, 87.1% received chemotherapy, and 81.4% had radiotherapy. Median follow-up time was 90.7 months. The relapse ratio was 12.9% and 7.1% of the cases died of disease. Median overall survival was 92 months. CK5/6 negativity was associated with statistically significantly poor overall survival (p=0.033, log rank test, adjusted for lymph node status). The same association was observed in luminal B (including luminal-HER2 (+) cases) among all IHC-based subtypes (p=0.035). In histologic grade 3 tumors, EGFR positivity was associated with poor progression-free survival (p=0.052), close to statistical significance. However, this significant level of association was disappeared in `CK5/6 and/or EGFR positive tumors` attributable to the effect of CK5/6 positivity (p=0.139).Conclusion: In general, CK5/6 positivity tended to be associated with better prognosis in our series. Furthermore, in our opinion, prognostic significance of basal marker positivity should be assessed in larger series in histologic grade 3 cases.
Collections