Pankreatikoduodenektomi materyallerinde ampuller bölge karsinomlarının anatomik lokalizasyonlarına göre sınıflandırılması ve histopatolojik özelliklerinin prognostik parametreler ile birlikte değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Ampuller bölge tümörleri, ampuller bölgenin anatomik ve histolojik olarak karmaşık yapısı sebebiyle tanıda zorluk yaratan tümörlerdir.Amaç: Ampuller bölge tümörlerinin ampulla içerisindeki yerleşimleri esas alınarak ampuller yerleşimlerine göre gruplandırılması, tümörlerin histolojik parametreler ile birlikte lenf nodu metastazı sayısına göre oluşturulan gruplar ile karşılaştırılması ve bu grupların prognozlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Materyal-Metod: Hastanemizde 10 yıllık süreç içerisinde yapılan pankreatikoduodenektomi materyalleri içerisinden (n=229), ampuller tümör olguları (n=111) seçilmiş ve mikroskop başında, klinik, görüntüleme ve makroskopik bulguları ile olgular, tekrar değerlendirilmiştir. Tümörler, ampuller bölge yerleşimlerine göre dört grupta ele alınarak histopatolojik özellikleri ve prognozlarıincelenmiştir. Ayrıca metastatik lenf nodu sayısına göre N0, N1 ve N2 olarak üç grup oluşturulmuş ve diğer parametreler ile ilişkisi değerlendirilmiştir.Bulgular: Yüz on bir olgunun medyan yaşı 62±10.49 olup; 69'u (%62.2) erkek, 42'si (%37.8) kadın; medyan sağkalımı ise 28.23 ay idi. Olguların % 14.4'ü intra-ampuller, %25.2'si ampuller-duktal, %10.8'i periampuller-duodenal ve %49.5'i başka türlü sınıflanamayan-ampuller olarak izlendi. Ampuller-duktal ve sınıflanamayan grupta, pankreatobiliyer tip adenokarsinomun (p=0.003), perinöral(p<0.0001) ve lenfovasküler invazyonun (p=0.002) daha sık izlenmesi istatistiksel anlamlı bulunmuş ve iki grubun düşük genel sağkalım ile ilişkisi gözlenmiştir (p=0.011). Tümör tipi yönünden olgular incelendiğinde pankreatobiliyer tip adenokarsinom (%71.2) en sık izlenmiş olup, düşük genel sağkalım ile ilişkisi görülmüştür (p=0.01). Metastatik lenf nodu sayısı ile oluşturulan gruplar incelendiğinde; %51.4 N0, %29.7 N1, %18.9 N2 olarak izlendi. Metastatik lenf nodu sayısı artışı ile perinöral (p<0.0001) ve lenfovasküler (p<0.0001) invazyon ve ileri evre tümörlerin (p= 0.005) istatistiksel anlamlı ilişkisi izlenmiştir.Sonuç: Ampuller kökeninden emin olunan tümörlerin ampuller bölgedeki yerleşimine göre gruplandırılması, bu grupların histopatolojik ve prognostik farklılıkları sebebi ile elzemdir.Anahtar kelimeler: Ampuller tümörler, intra-ampuller, ampuller-duktal, periampuller-duodenal, sınıflanamayan-ampuller, lenf nodu grubu Introduction: Ampullary tumors are difficult to diagnose due to the anatomical and histological complex structure of its region.Objectives: The aim of this study was to classify ampullary region tumors according to their localization based on their region and to compare the histologic parameters with the groups according to the number of lymph node metastases and to evaluate the prognosis of these tumors.Materials-Methods: Ampullary tumors (n=111) were selected from pancreaticoduodenectomy materials (n=229) performed during 10 years in our hospital and the cases with clinical, imaging and macroscopic findings were reevaluated microscopically. Tumors were classified in four groups according to their anatomical localizations and their histopathologic features and prognoses wereexamined. In addition, three groups were established as N0, N1 and N2 according to the metastatic lymph node status and the relationship with other parameters was evaluated.Results: 111 patients was 62±10.49; 69 (62.2%) were male and 42 (37.8%) were female while the median survival was 28.23 months. Of the cases, 14.4% were intra-ampullary, 25.2% were ampullary-ductal, 10.8% were periampullary-duodenal and 49.5% were not otherwise specified-ampullary (NOS). Pancreatobiliary type adenocarcinoma (p=0.003), perineural (p<0.0001) and lymphovascular invasion(p=0.002) were more frequent in the ampullary-ductal and not otherwise specified group and two groups were associated with low overall survival (p=0.011). When tumor types were examined, pancreatobiliary adenocarcinoma (71.2%) was the most common and proved to be associated with low overall survival (p=0.01). When the groups formed by lymph node metastasis were examined, 51.4% were N0, 29.7% N1 and 18.9% N2. Perineural (p<0.0001), lymphovascular (p<0.0001) invasion and, advanced stage tumors (p=0.005) were associated with an increase in the number of metastatic lymph nodes.Conclusion: The grouping of tumors, which are sure to be the origin of the ampullary, according to their location in the ampullary region is essential because of the histopathological and prognostic differences of these groups.Key words: Ampullary tumors, intra-ampullary, ampullary-ductal, periampullary-duodenal, not otherwise specified, lymph node groups
Collections