İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi mavi kod çağrılarında neden sonuç ve protokole uygunluğun değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Mavi kod sistemi, hastane içi kardiyopulmoner arrestlere hızlı, etkili, yerinde müdahaleyi hedefleyen ve resüsitasyonun başarısını artırmayı amaçlayan dünya çapında bir acil durum kod sistemidir. Bu çalışmada hastanemizde kullanılan mavi kod çağrı sistemi nedenleri ve sonuçları ile değerlendirilmiştir. Amacımız, mavi kod çağrılarının doğruluğunu belirlemek ve mavi kod sistemi ile yapılan tıbbi müdahalelerin özelliklerini, etkinliklerini ve protokole uygunluklarını analiz etmektir. Ayrıca, varsa aksaklıkların tespit edilmesini ve bu aksaklıkların değiştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.Belirlenen amaçlar doğrultusunda prospektif gözlemsel bir çalışma yürütülmüştür. 102 mavi kod çağrısı çalışmaya dahil edilmiştir. 18 yaş altı hastalar ve gebeler çalışmaya dahil edilmemiştir. Hazırlanan resüsitasyon hasta takip formu mavi kod çağrısında yapılan müdahale sonrası doldurulmuştur ve bu veriler istatistiksel olarak analiz edilmiştir.Çağrıların %20,5'u yanlış koddur. 81 doğru kodun 26'sında kısa sürede arrest olma olasılığını gösteren hemodinamik rahatsızlıklar vardır. 55'inde kardiyopulmoner arrest mevcuttur. 55 resüsitasyon uygulanan hastanın 32'sinde spontan dolaşım yeniden sağlanmıştır. 3. günde 32 hastanın 17'si exitus olmuş, 6'sı dış merkeze sevk edilmiş ve 9 hasta hospitalize olmuştur. Bu 9 hastanın 8'inde bilinç açıktır. Mavi kod çağrısı en sık yataklı servislerden alınmıştır. Doğru kodlarda karşılaşılan ilk ritimler %53,1 asistoli, %32,1 NSR ve %9,9 hastada VF'dur. VF ritminde resüsitasyona yanıt oranı anlamlı bulunmuştur. Müdahale ekibi anons alanına ulaşana kadarki sürede 10 kodda hiçbir müdahale yapılmadığı gözlenmiştir. 55 kardiyak kompresyon ihtiyacı olan hastanın ise 46'sında primer sağlık çalışanları tarafından kompresyona başlanmıştır.Resüsitasyondaki gecikmeler kötü nörolojik sonuçlara yol açacağı için, arrestlerin önlenmesi ve arrestlere müdahale edilmesi çok önemlidir. Bu durum mavi kod uygulamasının önemini ortaya koymaktadır.Sonuç olarak, sürekli güncellenen resüsitasyon rehberlerine dayanan uygun eğitimin, yanlış mavi kod oranını azaltmak ve daha etkili müdahale için arttırılması gerektiğine inanıyoruz. Bunun yanında, hekim olmayan sağlık çalışanlarının bu eğitimlere katılmaya teşvik edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca erken uyarı sistemi gibi skorlamaların kullanılması ile hastaların değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi arresti önleyebilir. Böylece arreste bağlı morbidite ve mortaliteler azalmış olacaktır. The Code Blue system is a worldwide emergency code system that aims to achieve rapid, effective, on-site intervention to in-hospital cardiopulmonary arrest, and to improve the success of resuscitation. In this study, blue code call system used in our hospital was evaluated with its causes and results. Our aim is to determine the accuracy of blue code calls and to analyze the characteristics, efficiency and protocol compatibility of the blue code system and medical interventions. In addition, we aim to identify disruptions, if any, and to contribute to change these disruptions.A prospective observational study was conducted in accordance with the objectives. 102 blue code calls are included in the study. Patients under 18 years of age and pregnant women were not included in the study. The prepared resuscitation patient follow-up form was filled after the intervention in the blue code call and these data were analyzed statistically.20.5% of calls are incorrect code. Of the 81 correct codes, 26 had hemodynamic disturbances that indicate the possibility of an arrest in a short time. 55 of them had cardiopulmonary arrest. Spontaneous circulation was restored in 32 of 55 patients undergoing resuscitation. On the 3rd day, 17 of 32 patients died, 6 were referred to the external center and 9 patients were hospitalized. 8 of these 9 patients are conscious. The blue code call is most commonly received from inpatient services. The first rhythms encountered in the correct codes were 53.1% asystole, 32.1% NSR and 9.9% VF. The rate of response to resuscitation in VF rhythm was significant. There was no intervention in 10 codes until the intervention team reached the announcement area. In 46 of 55 patients who were in need of cardiac compression, compression was started by primary health workers.Since delays in resuscitation will result in bad neurological consequences, prevention of arrests and intervention to arrests are very important. This demonstrates the importance of blue code implementation.43As a result, we believe that the appropriate training, based on continuously updated resuscitation guidelines, should be increased in order to reduce the rate of incorrect blue code and for more effective intervention. We also believe that non-physician health workers should be encouraged to participate in these trainings. In addition, evaluation and treatment of patients, with the use of scoring like early warning systems, can prevent arrests. Thus, the morbidity and mortality related to arrests will be decreased.
Collections