Aort diseksiyonu tanısında sınyal peptıd-cub-egf domaın-içeren protein-1 (SCUBE1)`in değerliliği

Abstract

Giriş ve Amaç: Aort diseksiyonu, hayatı tehdit edici durumlar içinde en dramatik ve hem mortal olanıdır. Aort diseksiyonu kliniği, çok ani şekilde ortaya çıkmakta ve doğru tanı ve tedavi yapılmaz ise çok hızlı şekilde genel durumu bozmakta ve mortal seyretmektedir. Aort diseksiyonu tanısında kabul görmüş görüntüleme teknikleri olsa da maliyet nedeniyle ön planda tutulmamaktadır. Ayrıca tanısal şüphe olmadığı sürece tanı atlamak oldukça sıktır. Bu nedenle yeni biyokimyasal biyomarkırlara ihtiyaç vardır. SCUBE-1 bu yeni biyobelirteçlerden biridir. Çalışmamızda aort diseksiyonu olgularında SCUBE-1'in tanısal değerliliğini araştırmak amaçlandı. Materyal ve Method: Çalışmamız 3.basamak hastanemiz acil servisinde prospektif olarak yapıldı. Çalışmaya 1 Şubat 2019-1 Şubat 2020 tarihleri arasında başvuran ve dahil edilme kriterlerini taşıyan 20 aort diseksiyonu hastası ve 20 kontrol grubu hasta dahil edildi. Çalışmada olgulardan SCUBE-1 düzeyini tespit etmek amacıyla 2 cc biyokimya kan örneği alınarak toplandı. Olguların demografik ve hastalık verileri daha önce oluşturulan çalışma formuna kaydedildi. Elde edilen veriler sonuçlar SPSS 23.0 programı kullanılarak analiz edildi. İstatistiki anlamlılık düzeyi olarak p <0.05 kabul edildi. Bulgular: Çalışmamızda olguların %57,5'i erkek ve yaş ortalaması 63,50 yıldı. Hasta grubunda; olguların %40'ı tip I, %15'i tip II ve %45'i tip III aort diseksiyonuydu. Olguların %30'unda ekstravazasyon tespit edildi, %15'ine acil serviste KPR uygulandı ve %50'si hastane içi mortal seyretti. En sık başvuru şikayetinin gögüs ağrısı ve sırt ağrısı olduğu, hipertansiyonun en sık komorbid hastalık olduğu görüldü. Olguların %90'ına operasyon yapılmış olup %10'una takip sonrası medikal tedavi planlanmıştır. Olguların SCUBE-1 ortalamaları 16,11±5,33 ng/dL, hasta grubunda 24,51±3,01 ng/dL ve kontrol grubunda 12,11±5,31 ng/dL olarak ölçüldü. Hasta grubunda kontrol grubuna oranla istatistiksel anlamı yüksek görüldü (p<0,001). Hasta grubunda, kontrol grubuyla karşılaştırıldığında sistolik ve diyastolik kan basıncı ortalamaları istatistiksel anlamlı yüksek görüldü (pSist=0,023 ve pDia=0,038). Diseksiyon tipleri ile mortalite ve ekstravazasyon durumu arasında istatistiksel anlamlı ilişki görüldü. SCUBE-1 düzeyi 19,50 ng/dL üstünde %95 sensivite ve %76 spesifite ile aort diseksiyonu varlığını tahmin etmekte olduğu görüldü. Tartışma ve Sonuç: Aort diseksiyonu tanısı zor olan ve sık atlanan bir hastalık olup, tanı konulmadığında mortalitesi ve morbiditesi yüksek hastalıktır. SCUBE-1 birçok patoloji için biyomarkır olabilirliği açısından araştırılan bir peptidtir. Çalışmamızda SCUBE-1, aort diseksiyonu tanısı koymada başarılı bir biyomarkır olarak tespit edildi. Bu konuda kesin yargılara varmak için daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Aim: Aortic dissection is the most dramatic and mortal in life-threatening situations. The aortic dissection clinic appears very suddenly and if the correct diagnosis and treatment is not performed, it quickly disrupts the general condition and remains mortal. Although there are accepted imaging techniques in the diagnosis of aortic dissection, they are not prioritized due to cost. In addition, it is quite common to skip diagnosis unless there is a diagnostic suspicion. Therefore, new biochemical biomarkers are needed. SCUBE-1 is one of these new biomarkers. In our study, we aimed to investigate the diagnostic value of SCUBE-1 in aortic dissection cases.Material and Method: Our study was carried out prospectively in the emergency department of our hospital in the 3rd step. Twenty aortic dissection patients and 20 control group patients who admitted to the study between February 1, 2019 and February 1, 2020, were included in the study. In the study, 2 cc biochemistry blood samples were collected from the cases in order to determine the level of SCUBE-1. Demographic and disease data of the cases were recorded in the study form previously created. The data obtained were analyzed using SPSS 23.0 program. P <0.05 was accepted as the statistical significance level.Results: In our study, 57.5% of the cases were male and the mean age was 63.50 years. In the patient group; 40% of cases were type I, 15% were type II and 45% were type III aortic dissection. Extravasation was detected in 30% of cases, CPR was performed in 15% of the emergency department, and 50% of cases were in-hospital mortality. The most common complaint was chest pain and back pain, and hypertension was the most common comorbid disease. 90% of the cases were operated, and 10% of medical treatment was planned after follow-up. SCUBE-1 averages of the cases were measured as 16.11 ± 5.33 ng / dL, 24.51 ± 3.01 ng / dL in the patient group and 12.11 ± 5.31 ng / dL in the control group. The statistical significance was higher in the patient group compared to the control group (p <0.001). In the patient group, systolic and diastolic blood pressure averages were statistically significantly higher compared to the control group (pSist=0.023 and pDia=0.038). A statistically significant relationship was observed between dissection types with mortality and extravasation status. SCUBE-1 level was found to predict the presence of aortic dissection with 95% sensitivity and 76% specificity above 19.50 ng / dL.Discussion and Conclusion: Aortic dissection is a disease that is difficult to diagnose and frequently skipped, and when it is not diagnosed, it is a disease with high mortality and morbidity. SCUBE-1 is a peptide that has been investigated for biomarker likelihood for many pathologies. In our study, SCUBE-1 was found to be a successful biomarker in diagnosing aortic dissection. More comprehensive studies are needed to make certain judgments about this issue.