Transüretral rezeksiyon yapılan yüzeyel mesane tümörlerinde ikincil tedavi olarak intrakaviter bacillus calmette-guerin (BCG) uygulanan hastalarda BCG başarısızlığının (BCG refrakter) nedenlerinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
GİRİŞMesane tümörlerinin yaklaşık %70'i tanıda kasa invaziv değildir. Kasa invaziv olmayan mesane kanseri (KİOMK) transüretral mesane rezeksiyonu (TUR-TM) ile tedavi edilseler de nüks ve progresyon yapma eğilimindedirler. Bacillus-Calmette-Guerin (BCG), hem rekürrens hem de progresyon oranlarını düşürmesi sebebiyle KİOMK tedavisinde etkili bir tedavidir. İlk 6 ayda persistan yüksek grade'li hastalık veya ilk 3 ayda başlangıca göre progresif hastalık oluşması BCG refrakter olguları oluşturmaktadır. Çalışmamızda BCG başarısızlığının nedenlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu araştırma sırasında özellikle uygulayana ve/veya hastaya bağlı oluşabilecek uygulama hataları sonucu oluşabilecek BCG başarısızlığı üzerinde durulmuştur.GEREÇ VE YÖNTEMOcak-2014 ile Ocak-2019 tarihleri arasında İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniğinde primer mesane tümörü nedeni ile TUR-TM yapılan ve postoperatif dönemde intrakaviter BCG alan hastaların demografik ve histopatolojik özelliklerini içeren veriler retrospektif olarak incelendi. BCG Refraktör olan hastalar BCG sonrası refraktör özellik göstermeyen hastalarla karşılaştırıldı. Çalışmaya primer KİOMK'li intrakaviter BCG tedavisi almış 137 erkek (%88,4), 18 kadın (%11,6) olmak üzere toplam 155 hasta dahil edildi.BULGULARÇalışmada yer alan hastaların yaş ortalamaları 68,2 yıl idi. Çalışmaya dahil edilen hastaların ortalama takip süreleri 25,2 ay olarak hesaplandı. Hastaların demografik özellikleri incelendiğinde yaş ve cinsiyet açısından BCG Refraktör olan ve olmayan gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık izlenmedi.Eşlik eden hastalıklara bakıldığında obezite ve diyabetes mellitus varlığı her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı tespit edildi. Hastaların tümöral özellikleri incelendiğinde tümörün yaygınlığı, tümörün mesane trigonu ve/veya mesane boynunu tutması BCG refraktör durum açısından anlamlı bulundu. İnstilasyon sonrası miksiyon süreleri karşılaştırıldığında her iki grup arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı bulundu. BCG'nin refraktör olduğu hasta grubunda trigon/mesane boynunda tümör tutulumuna bağlı olarak instilasyon sonrası miksiyon süresinin kısaldığı ortaya koyuldu.SONUÇSonuç olarak hasta kaynaklı bir takım değiştirilebilir faktörlerin ve hastanın tümöral özelliklerinin BCG başarısızlığında etkisinin olduğunu tespit ettik. Ayrıca BCG uygulaması sonrası miksiyona kadar geçen sürenin de uygulama eksikliklerinin önüne geçilmesi amacı ile dikkat edilmesi gereken önemli bir parametre olduğunu çalışmamızla tespit ettik. Hasta seçiminde ve takibinde bu faktörlerin daha dikkatli olarak göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyoruz. AIM:Approximately 70% of bladder tumors at the time of diagnosis are not muscle-invasive. Although non-muscle invasive bladder cancer (NMIBC) is treated with transurethral bladder resection (TUR-BT), they tend to relapse and progress. Bacillus-Calmette-Guerin (BCG) is an effective treatment for NMIBC because it reduces both recurrence and progression rates. Persistent high grade disease in the first 6 months or progressive disease in the first 3 months compared to the beginning constitute BCG refractory cases. In our study, we aimed to investigate the causes of BCG failure. During this research, BCG failure that may occur as a result of errors depending on the user and / or the patient was emphasized.MATERIALS AND METHODSData including demographic and histopathological characteristics of patients who underwent TUR-TM due to primary bladder tumor and received intracavitary BCG in the postoperative period at the Urology Clinic of Izmir Katip Çelebi University Atatürk Training and Research Hospital between January-2014 and January-2019 were retrospectively analyzed. Patients with BCG Refractor were compared with those who did not show refractory features after BCG. A total of 155 patients, 137 men (88.4%) and 18 women (11.6%), who received intracavitary BCG treatment with primary NMIBC were included in the study.RESULTSThe mean age of the patients in the study was 68.2 years. The average follow-up period of the patients included in the study was calculated as 25.2 months. When the demographic characteristics of the patients were examined, no statistically significant difference was observed between the groups with and without BCG Refractor in terms of age and gender. Considering the accompanying diseases, the presence of obesity and diabetes mellitus was found statistically significant between both groups. When the tumoral characteristics of the patients were examined, the extent of the tumor, tumor involvement of the bladder trigon and / or bladder neck were found to be significant in terms of BCG refractory status. When micturition times after instillation were compared, the differences between both groups were found to be statistically significant. In the patient group where BCG was refractory, it was revealed that the micturition time after instillation was shortened due to tumor involvement in the trigone / bladder neck.CONCLUSIONAs a result, we found that some patient-related modifiable factors and patient's tumoral characteristics had an effect on BCG failure. In addition, we determined that the time until micturition after BCG application is an important parameter that should be considered in order to prevent application deficiencies. We think that these factors should be considered more carefully in patient selection and follow-up.
Collections