Pediatrik humerus lateral kondil tip 2 kırıklarda kapalı perkütan cerrahi uygulanan ve uzun kol alçılama yapılıp konservatif yöntemle tedavi edilen hastaların klinik sonuçlarının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET AMAÇ Pediatrik popülasyonda en sık görülen üst ektsremite kırıklarından olan humerus lateral kondil kırıklarında ayrılmanın düzeyinin belirlenmesi ve tedavinin buna göre planlanması, komplikasyonlar ve klinik sonuçlar açısından önemlidir. Bu çalışmadaki amacımız, konservatif ve cerrahi tedavi uygulanmış Jakob - Fowles tip 2 humerus lateral kondil kırıklarında klinik sonuçları değerlendirmek ve bu yöntemlerin birbirine üstünlükleri olup olmadığını incelemektir. GEREÇ VE YÖNTEM Kliniğimize 2010-2018 yılları arasında lateral kondil tip 2 kırığı ile başvuran, 0 - 13 yaş aralığında, kırığın stabilitesine göre kapalı redüksiyon ve perkütan çivileme (KRPÇ) yöntemiyle cerrahi tedavi veya uzun kol alçılama ile konservatif tedavi uygulanmış, en az 6 aylık takibi olan hastalar çalışmamıza dahil edilmiştir. Hastaların geriye dönük olarak takiplerdeki dirsek grafileriyle muayene kayıtları incelenmiş, dirsek fonksiyonları Mayo Dirsek Skorlaması Sistemi‟ne (MDSS) göre değerlendirilmiştir. Veriler IBM Statistical Package for the Social Sciences ver.24 ile analiz edilmiştir. BULGULAR Çalışmamıza konservatif tedavi uygulanan 18 hasta ve KRPÇ uygulanan 25 hasta olmak üzere toplam 43 hasta dahil edildi ve bunların %62,8‟i erkek (n=27), %37,2‟si kız çocuktu (n=16). Hastaların yaş ortalamaları 5±2,92, ilk başvuru anındaki ayrışma miktarlarının ortalaması 2,48±0,51 mm ve MDSS ortalamaları 98,37 ± 4,04‟tü.Erkeklerin yaş ortalamaları kızlardan anlamlı düzeyde daha yüksekti (p=0,038). Bunun dışında yaş, cinsiyet ve izlemde ayrışmada artış görülme durumu diğer değişkenlerle anlamlı ilişki göstermedi. Komplikasyon görülen hastaların cerrahi süreleri komplikasyon görülmeyenlere göre anlamlı düzeyde daha yüksekti (p=0,017). KRPÇ grubunun tel çıkarılma süresi, konservatif tedavi grubunun alçı çıkarılma süresine göre (p=0,001), ilk başvurudaki ayrışma miktarlarının ortalaması2(p=0,010) ve komplikasyon görülme oranı da konservatif tedavi grubuna göre (p=0,032) anlamlı düzeyde daha yüksekti. Eşlik eden yaralanması olan hastaların ilk başvuru anındaki ayrışma miktarı ortalamaları eşlik eden yaralanmasıolmayanlara göre anlamlı düzeyde daha yüksek (p=0,031), MDSS ortalamaları ise anlamlı düzeyde daha düşüktü (p=0,023). SONUÇ Ek yaralanması olmayan Jakob - Fowles tip 2 lateral kondil kırıklarında konservatif tedavi, klinik sonuçlar açısından KRPÇ ile karşılaştırıldığında anlamlı bir MDSS‟e göre fark gözlenmedi.Daha az komplikasyon görüldüğü ve daha kısa iyileşme süresi sağladığı için öncelikli olarak tercih edilebilir. SUMMARY AIM Lateral condyle fractures are one of the most common upper extremity fractures in the pediatric population. Determining the displacement and planning the treatment accordingly is important due to complications and clinical outcomes. Our aim is to evaluate the clinical results of Jakob - Fowles stage 2 lateral condyle fractures which were treated conservatively and surgically and to examine whether these treatment methods have any superiority to each other. MATERIALS AND METHODS Patients aged between 0 - 13 years who were admitted to our clinic between 2010-2018 with lateral condyle stage 2 fracture, treated surgically with closed reduction and percutaneous pinning (CRPP) or conservatively with long arm cast, and followed up for 6 months were included. Radiographs and patient records were examined retrospectively. Elbow functions were evaluated according to the Mayo Elbow Performance Score. All data were analyzed with IBM Statistical Package for the Social Sciences ver.24. RESULTS Forty-three patients were included in our study, including 18 patients in conservative treatment group (43.2%) and 25 (56.8%) in CRPP group. Patients‟ mean age was 5±2.92, 62.8% of them were boys (n=27) and 37.2% were girls (n=16). Patients‟ mean displacement at first application was 2.48±0.51 mm and mean MEPS was 98.37±4.04.Boys‟ mean age was significantly higher than girls (p=0.038). Age, sex and displacement increase in follow-up showed no other significant relationship with other variables. Patients who had complications had higher duration of surgery than those without complications (p=0,017). CRPP group‟s mean displacement at first application (p=0,010), duration until wire removal (p=0,001) and complication rate (p=0,032) was significantly higher when compared to conservative treatment group. Patients with concomitant injuries had significantly greater displacement at first4application (p=0,031) and significantly lower MEPS scores (p=0,023) when compared to those without. CONCLUSION Conservative treatment could be preferred for Jakob - Fowles stage 2 lateral condyle fractures without concomitant injury, as it showed no significant difference with CRPP in terms of clinical outcomes and it provides significantly less complication rate and shorter recovery time.
Collections