T lenfosit ve NK hücre popülasyonundaki VDR (vitamin D reseptörü) ekspresyonu ile kolon adenomlarında differansiasyon arasında ilişki
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kolon kanserleri, D vitamini eksikliği ile ilişkilendirilen ilk kanser türüdür. Yapılan çok sayıda çalışmada, kolon malign neoplazmalarının gelişim yolaklarının kontrol noktalarında D vitamininin rol sahibi olduğu, D vitamininin eksikliği tablosunda kontrol mekanizmalarında defektlerin meydana geldiği gösterilmiştir. Ayrıca immün sistemde rol alan T lenfosit ve NK hücrelerin fonksiyonlarının regülasyonunda da yer aldığını gösteren çok sayıda çalışma mevcuttur.Biz bu çalışmada pre-malign karakterdeki kolon lezyonlarının varlığı durumunda hastanın serumundaki aktif vitamin D3 düzeyi ve periferik T ve NK hücrelerindeki VDR ekspresyonunun saptanan pre-malign lezyonun tipi ve displazi düzeyi ile ilişkili olup olmadığını tespit etmek ve vitamin D3 replasmanının sağlayabileceği potansiyel yararı değerlendirmeyi amaçladık.Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Gastroenteroloji Polikliniği'ne başvuran ve değişik nedenler ile kolonoskopi endikasyonu konmuş, 18 yaş üstü, kolonoskopi ile polipektomi işlemi uygulanmış hastalar çalışmaya alındı. İşlem esnasında aktif enfeksiyonu bulunan hastalar, otoimmun hastalığı olanlar, son 6 ay içinde herhangi bir sebeple immunmodülatör ilaç kullanan hastalar, kolon malign neoplasm öyküsü olanlar çalışmaya dahil edilmedi. Bu kriterler doğrultusunda çalışmaya toplam 45 hasta dahil edildi. Çalışmaya alınan hastalar eksize edilmiş olan polipin tipine göre 4, (hiperplastik, tübüler, tübülovillöz, villöz) displazi derecesine gore 2 (yüksek dereceli, düşük dereceli) gruba ayrıldı. Çalışmaya katılmayı kabul eden hastalardan, yapılacak işlem hakkında düzenlenmiş bir aydınlatılmış onam formu ile imzaları alınarak, işlem ile eş zamanlı olarak, 5'er ml miktarında bir hemogram tüpü ve bir serum tüpüne periferik kan örnekleri alındı. Alınan kan örneklerinden, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi HastanesiOrgan Nakli Araştırma Laboratuvar'ında akış sitometri tekniği ile alınan periferik kan örneğinde bulunan T ve NK hücrelerinde yüzey antijenleri, VDR ekspresyon oranları ve MFI (mean florescense intensity) değerleri; ELISA yöntemi ile aktif ve inaktif vitamin D3 düzeyleri tayin edildi. Akış sitometri tekniği ile CD3, CD4, CD8, CD14 ve CD56 ekspresyon tayini ile T ve NK hücreleri belirlendi, bu hücrelerde VDR (Vitamin D reseptörü) tayini ile ekspresyon oranları ve MFI değerleri tayin edildi.Çalışmaya dahil edilen 45 hasta polip tipine gore gruplandığında 8'i hiperplastik polip, 15'i tübüler adenoma, 10'u tübülovillöz adenom ve 12'si villöz adenom grubundaydı. Displazi derecesi açısından yapılan değerlendirmede ise, hiperplastik poliplerin displastik lezyonlar olmaması nedeni ile bu grupta olan popülasyon bu değerlendirmeye alınmadı. Geriye kalan 37 örneğin 8'i yüksek dereceli, 29'u düşük dereceli displazi grubundaydı. Polip tipine gore yapılan gruplandırmada, bütün gruplar arasında yapılan karşılaştırmalar sonucunda gruplar arasında T ve NK hücrelerin VDR ekspresyon oranı ve intensitesinde; aktif ve inaktif vitamin D3 düzeyinde anlamlı bir sonuç elde edilmedi(p>0,05)Displazi derecesine gore yapılan gruplandırmada yapılan değerlendirmede ise VDR+ CD8+ T lenfosit popülasyonunun CD8+ T lenfosit populasyonuna oranı ise istatistiksel olarak anlamlı olarak sonuçlandı. (p=0,018) Değerlendirilen diğer parametreler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark ortaya çıkmadı (p>0,05)Displastik lezyonlar olan kolon poliplerinin, adenom-karsinom sekansının seyrinde bir çok faktör bulunmaktadır. Kolon malign neoplazmları üzerine yapılan çalışmalarda, D vitamini ve vitamin D reseptörünün rolü gösterilmiştir. Tümöre karşı immune yanıtta rol alan T ve NK hücrelerinin fonksiyonlarında da D vitamininin rolü mevcuttur. Biz bu çalışmamızda, adenom-karsinom sekansının seyrinde farklı noktalarda bulunan polip tipleri olan hiperplastik polip, tübüler adenom, tübülovilllöz adenom ve villöz adenom lezyonları ve poliplerin displazi dereceleri ile; hastaların T ve NK hücrelerinin VDR içeriği ve intensitesi, aktif ve inaktif vitamin D3 düzeyleri arasında bir ilişkinin varlığını araştırdık. Yaptığımız çalışmada sitotoksik T lenfositlerin vitamin D reseptörü ekspresyon oranı ile displazi derecesi arasında anlamlı sonuca ulaştık. Bu bağlamda pre-malignlezyonlara karşı gelişen immün yanıtta D vitamini ve reseptörünün de rol aldığı, bu lezyonların saptandığı hastalarda yapılacak D vitamini replasmanı ile sağlanabilecek ek anti-inflamatuar etkinliğin bu lezyonların maligniteye ilerlemesi konusunda önleyici nitelikte yeri olacağı söylenebilir.Özellikle örnek sayısının az olmasının çalışmamızı kısıtlayan en önemli faktör olduğunu, daha geniş örneklem üzerinde yapılacak çalışmaların bu konuda daha net bilgiler sağlayacağı düşüncesindeyiz. Colon cancers are the first type of cancers that are related to vitamin D deficiency. In previous studies, it has been shown that vitamin D has regulatory functions on the pathways of development of colon carcinoma, and there may be defects on these pathways when there is low levels of vitamin in patients. Besides that, there are studies which indicate that vitamin D is also a modulator for T lymphocyte and NK cell functions.The aim of this study is determination of the relationship between serum levels of active and inactive vitamin D3 levels, expression rate and intensity of VDR on T lymphocytes and NK cells, and type and level of dysplasia of these pre-malignant lesions, and the potential benefits of vitamin D replacement therapy in these patients.We included 45 patient into the study, with an age over 18 years, and in whom colonoscopy was indicated and had polypectomy. The procedure was performed at the endoscopy unit of the hospital of Akdeniz University, Faculty of Medicine. We excluded patients who had a history of colon cancer , who used any kind of immune-modulator therapy in the late 6 months, who had any auto-immune disease and had active infection at the time of the procedure.Patients who were included into the study were divided into four groups according to their polyp type and two groups according to level of dysplasia which were reported by the same pathologist at the pathology department. We obtained informed consent forms from patients who accepted to participate in the study. Serum samples were evaluated for VDR expression rate and intensity of T and NK cells. Identification of T lymphocytes and NK cells, and their VDR expession rate(%) and intensity (MFI) were evaluated with flow cytometry at Hospital of Akdeniz University, Research Laboratory of Transplantation. CD3, CD4, CD8, CD14, CD 56 and VDR antibodies were used for this evaluation. We used ELISA technique for active and inactive vitamin D3 level detection.In the 45 patients who were included into the study, 8 had hyperplastic polyp, 15 had tubulovillous adenoma, 10 had tubulovillous adenoma and 12 had villous adenoma. After all the analyses were performed, we reached the conclusion that when the groups were compared according to the type of polyps, there was not a significant difference in terms of the rate of expression and intensity of VDR on T and NK cells. (p>0,05) There wasn't a significant relation between groups for active and inactive vitamin D3 levels. (p>0,05)In the evaluation according to the degree of dysplasia, it was found that there was a significant difference in the ratio of VDR+ CD8+ T lymphocyte to CD8+ T lymphocyte population (p=0,018) There wasn't a statistically significant difference between active and inactive vitamin D levels and level of dysplasia in between the groupsThere are a lot of factors which determine the fate of colon adenomas on the adenoma-carcinoma sequence. Previous studies revealed that vitamin D and vitamin D receptor are also considered among these factors. Vitamin D has also a modulator role on the functions of T lymphocytes and NK cells, which are part of the immun system and have anti-tumor activities. In this study, we aimed to find a relationship between adenoma differentiation and VDR expression rate and the intensity of VDR onT lymphocytes and NK cells, and also serum levels of active and inactive vitamin D3. We didn't find any relationship between test parameters except the level of dysplasia and the ratio of VDR+ CD8+ T lymphocytes to total CD8+ T lymphocytes. We think that the main limiting factor in our study was the small number of samples. We believe that there maybe more significant results with a higher number of samples.
Collections