Çocukluk Çağı kronik B hepatitinde aminotransferazlar ve hepatit B virus DNA düzeyinin karaciğer histolojik aktivite derecesi ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Hepatit B virüs (HBV) infeksiyonu, dünyanın en büyük sağlık problemlerinden biridir. Kronik hepatit B infeksiyonunun tanı ve takibinde serum alanin ve aspartat aminotransferaz (ALT ve AST) ile hepatit B virüs DNA (HBV-DNA) düzeylerinin tayini gibi noninvazif tetkikler yanında hepatosellüler hasarın belirlenmesi amacıyla karaciğer biyopsisi gibi invazif yöntemler kullanılmaktadır. Bu çalışmada hepatosellüler hasarın belirlenmesinde ALT ve AST düzeyleri ile HBV-DNA düzeyinin kullanılabilirliği araştırılmıştır. SSK Bakırköy Doğumevi Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Hastanesi Pediatrik Gastroenteroloji ünitesine başvuran ve kronik aktif hepatit B (KAH-B) tanısı koyulan yaşları 1,6-18,3 yıl arasında değişen 59 olgu (33 erkek, 26 kız) çalışmaya alınmıştır. Kronik hepatit B tanısı almış tüm hastalarda HAİ, periportal güve yeniği nekrozu (PGYN), lobuler dejenerasyon ve nekroz (LDVN), portal iltihabi infıltrasyon (Pİİ) ile ALT, AST ve HBV DNA düzeyleri arasındaki korelasyon incelenmiştir. Hepatit B göstergeleri pozitif olmasına rağmen (HBS Ag, Anti-HBC, HBC Ag, HBV DNA pozitif, Anti-HBs ve Anti-HBe negatif) ALT ve / veya AST de değerleri normal olan hastalar grup I, değerleri normalin üzerinde olan hastalar grup II olarak ayrıldı. Tüm KAH-B'li olgulara tanı konulduğu anda, tedavi başlanılmadan önce karaciğer biopsisi yapıldı. Grup I ve M'deki olgularda HBV-DNA düzeyleri, HAİ ve fibrozis skorları incelendiğinde HBV-DNA düzeyleri grup I ve grup H'de sırası ile 3724 ± 2254.38 pg/ml (120-7122), 3417.63 ± 2041.64 pg/ml (124-8291), HAİ skoru 4.19 ± 2.36 (1-9), 6.58 ± 2.81 (2-12), fibrozis skoru ise 0.71 ± 0.78 (0-2), 1.53 ± 0.18 (0-4) idi. İki grup arasında istatistiksel açıdan HBV-DNA düzeyleri arasında fark saptanmazken (p=0.597), HAİ ve fibrozis skorları arasında ileri derecede fark saptandı (sırası ile p=0.002, p=0.008). ALT ile HAİ (r = 0.38, p = 0.003), fibrozis (r = 0.45, p = 0.000) ve AST ile HAİ (r = 0.40, p = 380.001), fibrozis (r = 0.50, p = 0.000) arasında anlamlı bir pozitif korelasyon saptanmış olup diğer parametreler arasında bir korelasyon saptanmamıştır. ALT değerlerinin 40 U/L'nin üstünde veya altında olmasının HAİ'nin 5'in altında veya üstünde olmasını belirlemedeki duyarlılık, özgüllük, pozitif ve negatif tanımlama oranları sırası ile ALT için % 78, % 50, % 78 ve % 50 bulunmuştur. ALT değerlerinin HAİ'ni belirlemedeki duyarlılığı ve pozitif tanımlama değerleri yüksek bulunmakla birlikte özgüllük ve negatif tanımlama oranları düşüktür. Bu çalışmada ALT ve AST düzeyleri yüksek ve düşük olan grup arasında HBV DNA düzeyleri açısından istatistiksel olarak fark saptanmazken (p=0.597), HAİ ve fibrozis skorları arasında ileri derecede fark saptanmıştır (sırası ile p=0.002, p=0.008). ALT değerlerinin HAİ'ni belirlemedeki duyarlılığı ve pozitif tanımlama değerleri yüksek bulunmakla birlikte özgüllük ve negatif tanımlama oranları düşüktür. Sonuç olarak hepatosellüler hasarı belirlemede ALT, AST ve HBV-DNA düzeyleri tam olarak bir gösterge olmamakla birlikte, HAİ ile ALT ve AST arasında güçlü bir ilişki olduğu saptanmıştır. ALT değerlerinin HAİ'ni belirlemedeki duyarlılığı ve pozitif tanımlama değerleri yüksek bulunmakla birlikte özgüllük ve negatif tanımlama oranları düşük bulunmuştur. Bu sonuçlar HAİ yüksek olan, yani belirgin karaciğer patolojisi olan KAH-B'li çocuk olguların değerlendirilmesinde yüksek ALT değerlerinin anlamlı olduğu, ancak HBV-DNA seviyelerinin anlamlı bir parametre olmadığını göstermektedir. 39
Collections