Demir eksikliği anemisinde serum çinko düzeyi ve tedavinin değrlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
49 ÖZET Sosyoekonomik düzeyin düşüklüğü, yanlış beslenme alışkanlıkları, intestinal parazitozlar ve bazı klinik bozukluklar nedeniyle demir ve çinko eksikliği yaygın olarak görülmektedir. Yetersiz ve biyoyararlanımı düşük demir ve çinko içeren besinlerle beslenen, hızlı büyüme dönemindeki çocukların fizik, mental ve sosyal gelişimi bu eksikliklerden olumsuz etkilenmektedir. Uygun tedavi ile klinik bozuklukların tamamına yakını düzelmektedir. Bu çalışmada 25.06.2002-02.10.2002 tarihleri arasında SSK Bakırköy Doğumevi Çocuk Polikliniklerine başvuran 60 çocuk değerlendirildi. Olgular demir eksikliği anemisinin en sık görüldüğü 6 ay-4 yaş arası çocuklardan seçildi. Bu çocuklardan, Hb değeri 10 mg/dPnin, hct değeri % 30'un, MCV değeri 75 fl'nin altında olan ve daha önce demir tedavisi almamış, herhangi bir kardiyak ve kronik hastalığı olmayan hastalar çalışmaya alındı. Çocukların 42'si (% 70) erkek, 18 'i (% 30) kız çocuklardan oluşmaktaydı. Bu hastaların hepsine hemogram, Fe, TDBK, Ferritin çalışılarak demir eksikliği anemisi teyit edildi. Demir eksikliği anemisine uymayan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Daha sonra bu hastaların hepsinin serum çinko düzeyleri ölçüldü. Bu hastalarda ortalama çinko düzeyinin 67.72±16.18, çinko düşüklüğü prevalansının % 63,3 olduğu görüldü. Hastaların çinko düzeyine ve uygulanan tedavi şekline göre hastalar A, B, C olmak üzere üç gruba ayrıldı. A grubundaki hastalar çinko düzeyi normal olup sadece demir tedavisi verilen, B grubundaki hastalar çinko düzeyi düşük olup sadece demir tedavisi verilen, C grubundaki hastalar ise çinko düzeyi düşük olup50 demir+çinko tedavisi verilen hastalardan oluşmaktaydı. Tedavide demir ile çinko arasındaki interaksiyonu önlemek amacıyla demir ve çinko günün farklı zamanlarında verildi. Demir 6 mg/kg/gün iki doz, çinko 2 mg/kg/gün tek doz toplam 2 ay uygulandı. İki aylık tedavi sonrasında gruplar kendi içinde tedavi öncesi ve sonrası hematolojik parametreler açısından karşılaştırıldığında TDBK' sinin sadece çinko tedavisi uygulanan C grubunda anlamlı olarak azaldığı görüldü. Hb, Hct, Fe, Ferritin ve MCV ise tüm gruplarda tedavi öncesine göre anlamlı olarak düzelmişti. Tedavi sonrası hematolojik parametreler her üç grup arasında karşılaştırıldığında ise aralarında hiçbir parametrede anlamlı bir fark olmadığı görüldü. Çinko düzeyi ve çinko eksikliği prevalansı açısından kız ve erkek cins arasında anlamlı bir fark yoktu. Yaş açısından değerlendirildiğinde, 6 ay- 2 yaş grubu ile 2-4 yaş arasındaki hasta grubu karşılaştırıldı ve gerek çinko eksikliği prevalansı gerekse çinko düzeyi ortalaması açısından aralarında anlamlı bir fark bulunamadı. İştahsızlık şikayeti, çinko eksikliğinin eşlik ettiği ve etmediği hasta gruplarında benzer oranlarda bulundu. Bu çalışmanın sonuçlan, demir eksikliği gibi bir risk grubunda çinko eksikliğinin de sık görüldüğünü, dolayısıyla demir eksikliği olan hastaların teşhis ve tedavisinde çinko eksikliğinin akılda tutulması gerektiğini göstermektedir. Demir ve çinko eksikliği ülkemizde yaygın bir sorundur ve bu sorunların giderilmesinde ekmek gibi çok tüketilen gıdalara çinko ilavesi yararlı olabilir.
Collections