Hematoloji ve onkoloji hastalarında multitransfüzyon sonrası Hepatit C enfeksiyonu insidansı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET: Bu çalışmada çok sayıda kan ve kan ürünleri transfüzyonuna gereksinim duyan hematoloji- onkoloji polikliniğimizden takipli hastalarda transfüzyonla bulaşabilen HCV enfeksiyonu seroprevalansı araştınldı. Çalışmaya alınanların 187'si erkek, 121'i de kız olmak üzere 308 hastadan çalışma grubu oluşturuldu. Hastalarımızın yaş ortalaması erkeklerde 9 ± 4.35 yıl iken kızlarda ise 9.99 ± 4.81 yıl idi. Posttransfüzyon HCV enfeksiyonu cinsiyetle ilişkisi araştınldı. Erkek ve kız hastalanmızdaki anti-HCV pozitiflikleri karşılaştırmak amacıyla yapılan istatistiksel çalışmada aralarında anlamlı fark olmadığı görüldü(P>0.05). Böylelikle HCV transfüzyonla bulaşırken cinsiyet ayırımı yapmadığı görüldü. Kan transfüzyonu ile bulaşan HCV'nin, olgularımızın yaşlan ile ilişkisi de araştınldı. Hem erkek ve hem de kız hastalarımızda yaşla birlikte transfüzyon sonrası anti-HCV pozitifliğinin yapılan istatistiksel ölçümlerde çok ileri düzeyde anlamlı olarak arttığı görüldü (P<0.001). Posttransfüzyon HCV'nin yaşla birlikte artması, yaş ilerledikçe verilen kan ve kan ürünleri başta olmak üzere HCV'nin bulaşmasında rol oynayan risk faktörlerine daha çok maruz kaldığına bağlandı. Transfüzyon öncesi donör kanlarının HCV yönünden taranmaya başlandığı dönem göz önünde bulundurularak, olgulanmız 2 grupta incelendi. Grupların posttransfüzyon anti-HCV insidanslan karşılaştınldı. Taranmamış donör kanlan ile transfüze edilen hastalardaki HCV enfeksiyonu ile, taranmış donör kanlan ile transfüze edilen hastalar istatistiksel olarak karşılaştırdığında çok ileri düzeyde anlamlı fark ortaya çıktığı görüldü(P<0.001). Kan ve kan ürünlerini alması tedavilerinin devamı için zorunlu olan hematoloji-onkoloji hastalarında, donör kanlarının HCV açısından taranmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Her iki hasta grubu birlikte değerlendirildiğinde posttransfüzyon anti-HCV insidansı %19.2 olarak saptandı. -49-Anti-HCV pozitif hastalarımızın ancak %60,7'sinde HC V-RNA pozitif saptanarak; anti-HCV pozitif olan tüm hastaların kronik hepatit-C hastası kabul edilemeyeceği sonucuna varıldı. Transfüzyon öncesi anti-HCV taraması yapılsa bile, seyrek olarak donörün HCV'ye maruz kalmasıyla serokonversiyon arasındaki pencere periyodunda olan kan ve kan ürünleriyle yapılan transfüzyonlarla bulaşma olmaktadır. Bu nedenle kan ve kan ürünlerinin transfuzyonu çok gerekmedikçe yapılmaması, aksi taktirde transftizyon sayısı arttıkça kronik hepatit-C 'ye yakalanma riski de artacağı sonucuna varılmıştır. 50
Collections