Haziran 2000-Nisan 2002 tarihleri arasındaki çocuk tüberküloz vakalarımızın retrospektif değerlendirilmesi

Abstract

ÖZET VE SONUÇLAR Tüberküloz hastalığının özellikle çocuklara çok kolay bulaşabilmesi ve erişkin yaşlarda alevlenen tüberküloz olgularında basillerin büyük oranda çocukluk evresinde alınmış olması çocuklardaki primer tüberküloz olgularının tanınmasının önemini arttırmaktadır. SSK Bakırköy Doğumevi Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğirim Hastanesi çocuk infeksiyon ve allerji polikliniğinden takipli olan 212 hastanın dosyaları geriye dönük olarak değerlendirildi. Hastalarımızın yaşları 4 ay-17 yaş arasında değişmekteydi, 122'si erkek (%57.5), 90'ı kız (%42.5), yaş ortalaması (ay olarak Ort ± Std 85.58 ± 48.84). Çocuk tüberkülozunun tanısında bir erişkinle temas öyküsü özellikle toplumdaki asemptomatik bulaştırıcı populasyonu belirlemek ve bu hastalan tedavi edip tüberkülozun eradikasyonuna katkıda bulunmak için mutlaka sorgulanması gereken önemli bir konudur. Hastalarımızda temas öyküsünün varlığı: Ev içi temas; 61 (%28.8), Ev dışı temas; 30 (%14.2) olmak üzere %43 olguda saptandı. Gelişmekte olan ülkelerde, ekstrapulmoner tüberküloz olgularının sayısında 1984 yılından itibaren belirgin bir artış bildirilmektedir. özellikle çocuklarda hematojen ve lenfatik yaydım sonucu çeşitli formlarda ortaya çıkan ekstrapulmoner tüberküloz olguları tüm tüberkülozlu olguların % 18-25 'ini oluşturmaktadır. Bizim çalışmamızda ise bu oran daha düşük saptanmıştır (%12.7). MSS tüberkülozu 14 hastada (%6.6), milier tüberküloz 7 hastada (%3.3), akciğer tüberkülozuna eşlik eden mss tüberkülozu 2 hastada (%0.9), intestinal tüberküloz 2 hastada (%0.9), tüberküloz perikardit hastada 11 hastada (%0.5), tüberküloz lenfadenit 1 hastada (%0.5) saptanmıştır. BCG skarı %68.4 hastada tek,%9.4 hastada iki skar olmak üzere%77.8 hastada 62saptandı. Tüberkülin deri testi %53.8 hastada pozitif saptandı (Sağlık bakanlığı verem savaş dispanseri önerilerine göre). Başvuru semptomları olarak ateş + öksürük 66 (%31.1), öksürük 66 (%3 1. 1), öksürük + dispne 1 1 (%5.2), başağrısı + ateş 3 (%1.4), ateş + kusma 2 (%0.9), ateş + nefes darlığı 7 (%3.3), öksürük + yan ağrısı 1 (%0.5), ateş + yanağrısı 1 (%0.5), diğer semptomlar (konvulziyon, karın ağrısı vs) 55 (%25.9) vakada başvuru semptomlarını oluşturuyordu. Çocuklarda tüberküloz tanısı; hastalığın epidemiyolojik, klinik, radyolojik, mikrobiyolojik ve bistopatolojik kanıtlarının gösterilmesine dayanır. Ancak çocuklarda materyal alımının zorluğu ve Mikobacterium Tüberkülozisin bu materyaldeki yoğunluğunun az olması kesin tanıya ulaşmayı zorlaştırır. Onun için tamda hastalığın kliniği, radyolojisi ve tedaviye yanıtı daha öne çıkar. Hastalarımızda tam konulma şekli olarak 183'ünde (%86.3) klinik+radyolojik bulgularla, 11 hasta (%5.2) klinik bulgularına dayanarak, 11 'inde (%5.2) klinik+BOS bulgularına dayanarak, 2 hastada (%0.9) klinik bulgulara ek olarak biopsi bulgularıyla, 5 hastada (%2.4) klinik ve radyolojik bulguların yanısıra aside rezistan basil (1 hastada balgamda, 2 hastada açlık mide sıvısında, 2 hastada plevra sıvısında) tespit edilerek tam konulmuştur. Toplumsal bir hastalık olan tüberkülozun eradikasyonu için her ülkenin kendi gerçeklerim bilmesi ve buna uygun tüberküloz kontrol programları geliştirmesi gerekmektedir. Bunun için de tüberküloz epidemiyolojisinin çok iyi bilinmesi gerekir. Ayrıca WHO'nün tüberkülozun yayılmasında en önemli etken olarak gördüğü gelir düzeyi ve gelir dağılımının düzeltilmesi de büyük önem taşımaktadır. 63