Gelir dağılımı problemi açısından Türkiye`deki kişisel ve faktörel gelir dağılımının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Toplumlarda gerek sosyal barış ve adaleti sağlamak, gerekse ulusal refah seviyesini optimum seviyeye ulaştırmak için, gelir dağılımı konusu tarihsel süreç içinde önemim korumuştur. Yirminci yüzyılın ortalarından itibaren devletin, vatandaşlarına yanlızca bireysel özgürlüklerini sağlayan bir konumda olmayacağı, artık devletin bu görevleri yanında, sosyal hukuk devleti olmasının vazgeçilmez bir görevi olarak, kişilerin her türlü sosyal durumlarıyla ilgilenen ve ürettiği politikalarla elde edilen milli gelirin dağılımında eşitsizlikleri ortadan kaldıran, halkına fırsat eşitliği ile asgari bir yaşam düzeyi sağlayabilen bir devlet görünümünde olması gerektiği düşüncesi hakimdir. Dünyada ve Türkiye'de gelir dağılımında dengesizliğin başlıca sebeplerim; servet dağılımı, eğitim ve öğretim, pazar gücünü elde tutma ve istihdam-faiz politikası oluşturmaktadır. Sosyal ve ekonomik politikalarla bu faktörlerin düzenlenmemesi sonucu olarak gelir bölüşümü adil olmamaktadır. Türkiye'de de, dünya genelinde olduğu gibi, gelir dağılımı dengesi tam olarak sağlanamamaktadır. 1963-1987 yıllan arası, kişisel gelir dağılımı sonuçlan incelendiğinde, dağılımın ne denli bozuk olduğa görülmektedir. Ülkemizde hanehalkı gelir dağılımı diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'nin Hindistan, Mısır gibi gelişmekte olan ülkelere göre dağılımda daha adaletsiz, Zambia gibi ülkelerden de daha adil olduğu görülmektedir. Gelirin faktörel açıdan dağılımında ise, özellikle son otuz yılda; tarım ve ücretli sınıfın milli gelirden aldığı payın düştüğü, buna karşılık kâr, faiz ve kira gelirlerinin arttığı gözlenmektedir. Dolayısıyla ülkemizde, nüfusun hemen hemen yansım oluşturan tarım sektöründeki bireylerin ve ücretli kesimin aleyhine olan bir bölüşüm görülürken; kâr, faiz ve kira geliri elde edenlerinde milli gelirden aldıkları pay artmaktadır. ABSTRACT In order for societies to attain both social security and social justice, and to take the national welfare level up to the maximum, distribution of wealth has gained a significant character throughout the history. From the middle of the 20 th century on, the view that the state is an organization that merely distribute individual liberties to common people has undergone significant conceptial changes. Beside this function, as an inevitable indication of its democratic and social structure the state has a lot to do with the economic and social status of its people, which renders it directly responsible for eliminating the inequalities concerning national incomes distribution by means of proper economic development policies bom in the long short and long term. According to this modern view point, the state should also maintain equity of opportunities for all classes in society. The reasons behind the unjust and unhealty wealth distribution are mainly some wrong practices followed in education, marketing strategies, interest- employment policies. As long as this trend is not reverse through social and economic policies, the national income gap will steadily be wider. Wealth distribution is one of the most chronical problems in Turkey, as is in the world. A look at the data about the per capita natinoal income gives an idea on the level of destructive level of the income gap. A comparative study shows that our country falls well behind some developing countries like India and Egypt. It is a rather discouring scenery to see that Turkey can only compete with countries like Zambia in this field. Viewed in terms of factoral basis, especially in the last thirty years, it is highly noticable that people-both wagers and employees in agriculture, have less share form the national income. Ironically, upper class members have gradually made their share into a larger grasp.
Collections