Tekalifi Milliye (Ulusal yükümlülük emirleri)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ABSTRAKT Tezde, 1919-1923 yıllan arasında gerçekleşen Kurtuluş Savaşı'nda karşılaşılan ekonomik ve maddî sorunları, bu milletin nasıl aştığı incelenmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, halkının güveniyle gerçekleştirdiği bu Ulusal Kurtuluş Savaşı' nın dönüm noktası olan Sakarya Savaşı'ndan önce ordunun maddî ve manevî balomdan güçlenmesi için Meclisin kendisine vermiş olduğu yetkiye dayanarak çıkarmış olduğu Ulusal Yükümlülük Emirleri (Tekâlif-i Milliye) ile halkı orduya maddî yardıma çağırmıştı. Bu emirler Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında çok önemli katkılar sağlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün çıkarmış olduğu bu emirler zorunludur; ayrıca hukuka uygundur. Bundan daha önce Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı sırasında çıkarmış olduğu Tekâlif-i Harbiye Kanunu ile de bu yükümlülüklerin paralelliği vardır. Bilindiği üzere istimval ( rekizisyon) idareye, ihtiyacı olan mal ve hizmetleri, kamu kudretini kullanarak elde etme olanağı sağlayan bir yöntemdir. Bugünkü ihtiyaçlar,bu konuda çağdaş düzenlemeler getirmiştir. Bugünkü mevzuat, Mustafa Kemal Atatürk'ün Millî Mücadele döneminin ardından getirdiği düzenleme ile hemen hemen tam bir uygunluk sergilemektedir. İstimvalin, savaş, doğal âfet, ekonomik bunalım ya da kamu düzeninin ciddî şekilde bozulduğu olağanüstü hallerde ortaya çıkabileceği kabul edilmiştir, istimval, sözleşme niteliğinde değildir. Aynı zamanda vergi niteliğinde de değildir, istimval konusu, 7 Haziran 1939 tarihli 3634 sayılı kanunla düzenlenmiştir. Ayrıca sivil istımvallerde, 25 Ekim 1983 tarihli ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu ile uygulanmaktadır. Bu kanun da askerî istimval halini düzenlemektedir. İşte bu anlayışın en açık biçimde ifadesi, Millî Mücadele' de halka olan borçların geri ödenmesiydi. 12 Nisan 1923 tarih ve 328 sayılı yasa, savaştan yeni çıkmış, malî balomdan çok güç durumdaki devletin borçlarını ödemek konusundaki titizliğini göstermek bakımından çok dikkat çekici ve ibret verici bir örnektir. Böylelikle halktan alman bütün borçlarını devlet, yine halkına hiç eksiksiz geri ödemiş ve bunları belgelemiştir. O zaman böylesine çağdaş ve adaletli bir kanun anlayışı, hukuk bilincinin sergilenmesi, hukuk duygusuna sahip olmayı, ona saygılı olmayı ifade etmektedir. Sonuç olarak, Mustafa Kemal Atatürk'ün bu düşüncesi, günümüz koşullarında uygulanan mevzuatla bir ölçüde uyum içinde bir sistem olarak karşımıza çıkmaktadır. ABSTRACT: How this nation has solued the economic problems encountered during the Independence War of 1919-1923, has been investigated in this study. In the period leading to the battle of Sakarya, the turning point of the Independence War, Mustafa Kemal Atatürk, authorised by the assembly, issued the National Requisition Orders, calling the people to contribut to the war effort. These orders have played an important part in the outcome of the war. They conform to the law of the land. There are parallels between these orders and the law Tekâlif-î Harbiye ( War Tax ) promulgated by the Ottoman Government during World War I. As is well known, requisition provides the government with the goods and services needed in a crisis. Requisition is authorised by the modern judicial framework. Mustafa Kemal Atatürk' s wartime measure is in harmony with the legislation after the war. It has long been accepted that requisition can be implemented in conditions of war, naturel disasters, economic crises or the breakdown of public order. Requisition is neither a contract nor a tax. The Requisition Law (number 3634) has been enacted in 7 June 1939. Military and civilian requisitions have been redefined by the Law on Extraordinary State (number 2935) enacted on 25 October 1983. This attitude has found it expression in the repayment of debt on requisitions. Law number 328 enacted on 12 April 1923 shows the exemplary effort of the state to repay its debts in a period of reconstruction and severe fiscal difficulty. In this way die state has repayed its debt on requisition and documented it This idea of Mustafa Kemal Atatürk stands as a system which can applied even today. Thas having such a modem and just legal attitude, expressing such a legal consciousness means having respect for him. / /
Collections