Varikoselin tanı ve takibinde `Power Doppler` ultrasonografi, spermiyogram ve kan havuzu sintigrafisinin yeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
55 ÖZET Varikoselin infertilite ile olan ilişkisi son birkaç yüzyıl içinde tanımlanmıştır. Küçük hatta subklinik varikoseller fertilite üstüne çok derin etkiler yapabilirler. Diğer yandan, dartos veya kremaster kasımn hiperaktivitesi venöz distansiyonu taklit edebilir veya maskeleyebilir. Bu yüzden klinik olarak şüpheli fakat palpe edilemeyen varikoselde fizik muayene dışında başka yöntemlere ihtiyaç vardır. Bu amaçla varikoselin tam ve postoperatif takibinde `power Doppler` ultrasonografi (PDU) ve kan havuzu sintigrafisinin yerini saptamak ve birbirleriyle karşılaştırmak amacıyla bir çalışma yapılmıştır.. İnfertilite, skrotumda şişlik ve sarkma şikayetleriyle başvuran 21-48 yaşlan arasında olan toplam 30 erkek hasta çalışma kapsamına alındı. Hastaların tümüne preoperatif ve postoperatif (3. ve 6. ay) fizik muayene, semen analizi, hormonal tetkikler, kan havuzu sintigrafısi ve PDU yapılarak sonuçlan kaydedildi ve literatürler ışığında tartışıldı. Fizik muayene ile %66,6 sol varikosel ve %10 bilateral varikosel, PDU ile %70 sol varikosel ve %30 bilateral varikosel, kan havuzu sintigrafısi ile ise, %60 sol varikosel ve %10 bilateral varikosel saptandı. Varikoselin evresi ile venöz göllenmenin derecesi arasında istatistiksel olarak iyi derecede ilişki mevcuttu (r = 0,657). Varikoselin evresi ile venöz reflü arasında istatistiksel olarak hiç ilişki olmadığı ya da az derecede ilişki olduğu tesbit edildi ( r = 0,174). Postoperatif varikosel prevalansı fizik muayene ile %46.6, PDU ile %3.3 ve sintigrafi ile %26.7 olarak belirlendi. Sonuç olarak; PDU non-invaziv, kan havuzu sintigrafîsinden daha ucuz ve işlem olarak daha kısa sürede yapılan, radyasyon içermeyen, intravenöz enjeksiyon gerektirmeyen oldukça duyarlı bir yöntemdir. İnfertilite şikayeti olan, normal olmayan sperm parametreleri bulunan ve özellikle fizik muayenesi normal olan erkeklerde varikosel mevcudiyetinin tesbit edilmesi için power Doppler ultrasonografi kullanılmasının daha etkili bir yöntem olduğunu düşünmekteyiz. Klinik muayene ile birlikte power Doppler ultrasonografinin kullanımının hem üroloji hem de infertilite kliniklerinde varikosel varlığının araştırılması amacıyla `altın standart` olabileceği fikrindeyiz. Ancak, düşüncemizi desteklemek için daha geniş serilerle yapılacak çalışmalara ihtiyaç olduğuda göz önünde bulundurulmalıdır. ANAHTAR KELİMELER: Varikosel, power Doppler ultrasonografL kan havuzu sintigrafisi ve spermiogram. 56 SUMMARY The relationship of varicocele with in infertility has newly been identified for few centuries. Small, even subclinic varicoceles can have verydeep effects on fertility. On the other hand, the hyperactivity of dartos or cremaster muscle can mask or behave as though it were venous distention. That's why in varicocele which is clinically suspicious but not identified easily, we need another approaches a part from physical examining. For this reason, a study has been carried out to find out to place of blood pool scintigraphy and `power Doppler ` ultrasonography (PDU) and to compare with another on varicocele finding and following of postoperative. Thirty men whose ages are 21-48 and having the complaints of infertility and swelling in scrotum have been included in the study. All patients have been applied preoperative and postoperative (3. and 6. month) physical examination, semen analyses, analyses of hormones, blood pool scintigraphy and PDU and the results were recorded and discussed under the light of knowledge learnt so far. By the help of physical examination %66,6 left varicocele and %30 bilateral varicocele, by blood pool scintigraphy %60 left varicocele and %10 bilateral have been detected. A good relationship exists between the grade of varicocele and venous pooling in statistically (r=6,657). It was found that there was very small even no relationship between the grade of varicocele and venous reflux in statistically (r=0,174). Prevalence of postoperative varicocele was found as %46,6 by physical examining, by PDU %3,3 and by scintigraphy %26,7. As a result, PDU is a quiet sensible, noninvasive method, not involving radiation and no intravenous injection required and it is also cheaper than blood pool scintigraphy and can be performed in a short time. We think that the use of PDU is a more effective method to find out that varicocele exists in those patients, especially men having normal physical examination findings but having complaints about infertility and having abnormal sperm parameters. We consider that the usage of PDU with clinic examination can be a `golden standard` to investigate varicocele in both urology and infertility clinics. However, it should be taken into consideration that we need another numbers of studies to support our ideas. KEY WORDS: Varicocele, power Doppler ultrasonography, blood pool scintigraphy, and spermiogram.
Collections