Taş ocağı çalışanlarında solunum sistemi belirtilerinin radyolojik bulguların ve serbest radikallerin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
76 ÖZET Taş Ocağı Çalışanlarında Solunum Sistemi Belirtilerinin Radyolojik Bulguların ve Serbest Radikallerin Araştırılması Mesleki akciğer hastalıklarının sıklığı, hızlı endüstrileşmeye paralel olarak giderek artmaktadır. Pnömokonyozlar; en çok tam alan mesleki akciğer hastalıkları olup, dünya genelinde en yaygın görülen form silikozistir. Çalışmamızda; taş ocağı çalışanlarında oluşan solunum sistemi patolojilerini detaylı bir şekilde incelemek amacıyla, yüksek üretim kapasitesine sahip bir taş kırma ocağında çalışan kişilerin, fizik muayene ve laboratuvar bulguları araştırılmıştır. Ayrıca, toz maruziyetiyle gelişen antioksidan ve serbest radikallerdeki değişimleri ve oluşan destrüktif olaylarla ilişkisini araştırmak amacıyla; radyolojik ve spirometrik değerlendirmeler yanında, periferik kan örneklerinde SOD, GpX ve MDA düzeyleri de incelenmiştir. Araştırmanın yapıldığı iş yerinde bulunan toplam 90 kişinin verileri; `Yoğun Toz Grubu (YT)` (aktif taş kıran işçiler) ve `Az Toz Grubu (AT)` (idari görevliler ve yardımcı personel) şeklinde graplanarak değerlendirildi. YT grubunda buluan 50 kişinin yaş ortalaması 39,54±6,05 olup, ortalama 1 1,88±6,75 yıl süreyle bu işyerinde çalışmaktaydı. AT grubunda buluan 40 kişinin yaş ortalaması ise 33,77±7,26 olup, ortalama çalışma süreleri 2,8±3,5 yıl idi. Çalışma süresi YT grubunda anlamlı düzeyde fazla olmakla birlikte (p=0,0002); yaş ortalamaları arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). YT grubunda 41 olgunun (% 82) ve AT grubunda 30 olgunun (% 75) sigara kullandığı belirlendi. Ortalama sigara kullanım miktarı YT grubunda 17,42±15,74 paket/yıl ve AT grubunda ise 14,02+12,52 paket/yıl olup arada anlamlı fark yoktu (p>0,05). İş yeri ortamında, üç farklı bölgede yapılan ölçümlerinde, respirabl toz konsantrasyonu 2,84-12,29 mg/m3 düzeyinde olup iki bölgede tehlikeli ve bir bölgede ise kritik sınırda bulundu. Ayrıca iş yerinin zemininden alman agrega örneklerinin analizinde Si02 oram % 6,6-14,2 arasında saptandı. Agrega örneklerinde bulunan partiküllerinin fizik özellikleri ve mikroskopik görüntüleri incelendiğinde ise apatit, feldispat, zirkon (silika bileşikleri), kalsiyum karbonat, ve dolomit (MgCaC03) bileşiklerinin kristalize yapılar halinde olduğu görüldü. îş yeri çalışanlarına uygulanan anket formu ve fizik muayene verilerine göre her iki grupta solunumsal semptom ve bulgular karşılaştırıldığında istatistiki olarak fark saptanmadı. Ancak, AT grubunda öksürük (% 30) ve balgam çıkarma (% 32,5) semptomu; YT grubunda ise dispne (% 28) ve wheezing (%16) daha sık bulundu.. Tozlu ortamda bulunmanın bu semptomları artırıcı etkisi ise YT grubunda anlamlı düzeyde daha yüksek bulundu (P=0.03). Fizik muayenede anormal solunumsal bulgular YT grubunda daha fazla idi. Her iki grupta yapılan spirometrik ölçümlerde YT grubunda ortalama FVC 4,32±0,6 İt (% 100,94±13,80) olarak bulundu. Bu değer litre bazında AT grubuna göre daha düşük olmakla birlikte beklenen değere oram itibariyle daha yüksek bulundu. Ancak istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Ortalama FEVj, YT grubunda 3,32±0,74 İt (% 93,40±18,38) ve AT grubunda 3,80±0,69 İt (% 96,55±13,07) olarak bulundu. Ortalama FEVj/FVC oram da YT grubunda 77,02±11,85 (% 93,38±14,42) ve AT grubunda 83,28±7,41 (% 97±17,10) olarak77 saptandı. FEVı ve FEVj/FVC oranı, YT grubunda hem litre değerleri hem de beklenen değere oram itibariyle AT grubu ortamlamasmdan belirgin olarak düşük bulunmuş olup FEVı (İt) ve FEVı/FVC değerleri arasında belirgin istatistiki farklılık saptanmıştır (p=0.024 ve p=0.045). Ortalama PEFR değerleri ise YT grubunda 7,20±3,02 ît (% 81,06+32,99), AT grubunda ise 810±3,15 İt (% 87,1±30,72) olarak bulundu. İstatistiksel fark saptanmamakla birlikte YT grubunun değerleri AT grubuna göre daha düşüktü. Her iki gruptaki olguların, PA akciğer grafileri değerlendirildiğinde, YT grubunda anormal bulgular tesbit edilen olgu sayısı 45 (% 90) olarak bulundu. Bu grupta yalnızca 5 (% 10) olguda nodüler patoloji saptanmadı. AT grubunda ise 19 (% 47.5) olgunun grafileri pnömokonyoz yönünden normal sınırlarda olup nodüler patoloji saptanan olgu sayısı ise 21(% 52.5) idi. Grafiler ILO sınıflamasına göre incelendiğinde YT grubunda 33 olgu (% 66) Kategori 1 ve 12 (% 24) olgu Kategori 2 olarak değerlendirildi. AT grubunda ise 16 olgu (% 40) Kategori 1 ve 5 olgu Kategori 2 (% 12.5) ile uyumlu bulundu. Yapılan %2 testinde YT grubunda anormal bulguların varlığı AT grubuna göre anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (PO.01). Bilgisayarlı tomografi yapılan toplam 35 olguya ait incelemeler ILO sınıflamasına benzer şekilde kullanılan tomografik sınıflama sistemine göre yapılmıştır. Bilgisayarlı tomografi yapılan olgularda direkt grafileriyle tomografik bulgular karşılaştırıldığında; 35 olgudan 31 tanesinde direkt grafi evrelemesi ile tomografik evreleme uyumlu bulundu. Buna karşın 4 olgunun tomografilerinde nodul yaygınlığının direkt grafi evresinden daha yüksek olduğu saptandı. Bu dört olgunun direkt grafileri kategori 1 olarak değerlendirilmiş, ancak tomografik olarak kategori 2 ile uyumlu bulunmuştur. Yapılan incelemelerde, her iki gruptaki olguların Hb düzeyleri arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Olguların ortalama SOD düzeyleri YT grubunda 905,63±433,11 U/grHb iken AT grubunda 878,441643,36 U/grHb olarak bulundu. Ortalama GpX düzeyleri ise YT grubunda 122,57±56,240 U/grHb, AT grubunda ise 131.19±48.73 U/grHb olarak saptandı. Ortalama MDA değerleri YT grubunda 3.24±3.87 nmol/ml, AT grubunda ise 3.70±2.72 nmol/ml idi. Ortalama SOD düzeyi YT grubunda; ortalama MDA ve GpX düzeyi ise AT grubunda daha yüksek olmakla birlikte anlamlı fark yoktu (p>0.05). Bu sonuçlar, benzer yaş grubunda (ortalama yaş 41.63±16.86, her iki grup için p>0.05) ve sigara kullanma öyküsü olmayan tümü sağlıklı erkek erişkin toplam 22 olgudan oluşan bir kontrol grubuyla karşılaştırıldı. Kontrol grubunun ortalama SOD düzeyi (1279.31±541.99 U/grHb) idi. Ortalama SOD düzeyinin YT ve AT gruplarında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha düşük olduğu görüldü. (YT grubu için p<0.05, AT grubu için p<0.01) Kontrol grubunun ortalama GpX düzeyi 1 19.63±40.92 U/grHb ve ortalama MDA düzeyi ise 3.50±2.28 nmol/ml olup YT ve AT gruplarının düzeyinden belirgin olarak farklı olmadığı görüldü (her ikisi için p>0,05). Bu sonuçlar; YT grubunda öksürak, balgam çıkarma gibi semptomların yanında radyolojik ve spirometrik anormalliklerin azımsanmayacak boyutta olduğunu göstermektedir. Kanda SOD, MDA ve GpX düzeylerinin anlamlı değişiklik göstermemesi ise akciğerlerde gelişen oksidatif süreçlerin sistemik etkilerinin sınırlı olduğunu düşündürmektedir. Anahtar Sözcükler: Silikozis, Solunum Fonksiyon testleri, Radyoloji, Serbest Radikaller 78 SUMMARY The Investigation of Respiratory Signs. Radiological Findings and Free Radicals Among The Stone Workers The frequency of the occupational lung diseases increases as per the speed of the industrialization. Pneumoconioses are most diagnosed occupational lung diseases, and silicosis is the worldwide spread form of them. In our study, in order to examine the pathological changes in the respiratory system on the stone workers, we have searched laboratory findings and performed physical examination in all cases who had been working in a stone mining site. Additionally, apart from radiological and spirometrical evaluations, we analysed the changes of SOD, GpX and MDA levels at the peripheric blood samples, so that we could investigate the changes of the antioxidant levels due to dust exposure, and the relationship between the changes of the free radicals and the destructive events in the lungs. The data of totally 90 workers, at the site where we made our research, are divided into groups as 'High dust group (HD)' (active stone breakers) and 'Low Dust Group (LD)' (management officers and administrative staff). The mean age of 50 worker at HD group was 39,54±6,05 and these workers had been working at this site for 11,88+6,75 year averagely. The mean age of 40 worker of LD group was 33,77±7.26 and these workers had been working at this site for 2,8+3,5 year averagely. The duration of work of HD group, was significantly longer than LD gruop ( p=0.0002). However, there was no significant difference between the mean ages of two groups ( p>0.05). It was identified that 41 cases of HD group (82 %) and 30 cases of LD group (75 %) had smoking history. Average smoking rate of HD group was 17,42±15,74 packs/year and 14,02±12,52 packs/year for LD group, and there was no significant difference between two groups (p>0,05). Respirable dust concentration was found at the level 2,84-12,29 mg/m3 at the three different part of the site. It was at dangerous level in two parts and at critcal level in one part. Seperately, in the analysis taken from the ground of the site, Si02 rate was determined between 6,6-14,2 %. When the physical characteristics and microscopic images of the particules, found in agrega samples were analysed, the comlexities of apatite, feldispate (complexity of silica), calcium carbonate, zircon (complexity of silica) and dolamide (MgCaC03) were seen in crystallized form. According to the results of the physical examination and the questionnaire form applied on the stone workers, we could not identify statistical difference when the respiratory symptoms and the findings compared in both groups. However it was determined that cough (30 %) and sputum production (32,5 %) symptoms in LD group, and dispnea (28 %) and wheezing (16 %) in HD group, were more frequent. The increasing effect of being in dusty environment was found significantly high in HD group (p=0,03). Abnormal findings in respiratory physical examination, was much higher in HD group. Average FVC of HD group was found 4,32±0,6 It (100,94±13,80 It %) in the spirometric measurements in two groups. This value was much lower in liter basis compared to LD group but still it was quite high as per the ratio of the expected level. However, there was no statistical significant difference. FEV^was found79 3,32±0,74 İt (93,40±18,38 İt %) in HD group and 3,80±0,69 It (96,55±13,07 It %) in LD group. The ratio of FEVj/FVC in HD group, was determined 77,02+11,85 (93,38±14,42 %) and in LD group 83,28±7,41 (97±17,10 %). The ratio of FEV! and FEVi/FVC in HD group was found sinificantly lower than mean of LD group regarding both the liter values and the expected ratio value. It was also determined that there was statistically significant difference between the values of FEVj (It) and FEVi/FVC (p=0,024 and p=0,045). The values of PEFR was found 7,20±3,02 It (81,06±32,99 %) in HD group and 8,10±3,15 (87,1±30,72 %) in LD group. The values of HD group was comperatively lower with regard to the values LD group, although there was no statistical difference. When x-rays of lung of the cases of two groups were evaluated, abnormal findings were determined in 45 cases (90 %) in HD group. In this group, nodulary pathology was not identified in only 5 cases (1° %)? X-rays of 19 cases (47,5 %) of LD group was in normal range with regard to pneumoconioses, the number of cases identified nodulary pathology, was 21 (52,5 %). When the x-rays were examined as per ILO classification, 33 cases (66 %) were classified under category 1, and 12 cases (24 %) were classified under category 2, in HD group. Sixteen cases (40 %) were classified under category 1, and 5 cases (12,5 %) were classified under category 2, in LD group. Presence of abnormal findings in HD group was found significantly high compared to LD group, by using X test (p<0,01). Computerized tomography was applied to totally 35 cases and evaluation was based on the tomographic classification system which was similar to ILO classification. When x-rays and tomographic findings compared in the cases that computerized tomography was applied, 31 cases out of 35 were found similar in x-ray staging and tomographic staging. However, nodulary profusion in the tomography of 4 cases was determined higher than x-ray staging. There was significant difference in Hb levels of the cases in both groups (p>0,05). SOD levels of cases in HD group was 905,63±433,11 U/grHb where as in LD group it was 878,44±643,36 U/grHb. The levels of GpX in HD group was 122,57+56,240 U/grHb and, 131.19±48.73 U/grHb in LD group. MDA values in HD group was 3.24±3.87 nmol/ml and 3.70±2.72 nmol/ml in LD group. Mean SOD level in HD group was comperatively higher than LD group. MDA and GpX levels in LD group were comperatively higher than HD group. But still there was no significant difference (p>0,05). These results were compared with a control group, that consists of 22 cases who were all healthy male adults, that have no smoking history (average age was 41.63±16.86, p>0,05 for both group). SOD level of control group was found 1279.3 1±541. 99 U/grHb. The level of SOD in HD and LD groups was seen significantly lower (p<0,05.for HD group and p<0,01 for LD group) than control group. GpX level of control group was 1 19.63+.40.92 U/grHb and MDA level was 3.50±2.28 nmol/ml. It was seen that they were not significantly different than HD and LD groups (p>0,05 for both ). These results show that, cough and sputum production as well as radiologic and spirometric abnormalities are considerably high in HD group. It seems that the systematic effects of oxidative processes in lungs are limited, since SOD, MDA and GpX levels in blood, do not show significant changes. Key Words: Silicosis, Pulmonary Function Tests, Radiology, Free Radicals
Collections