Üreter taşlarında kontrastsız spiral BT`nin tanı değeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
74 duyarlı ve özgün bir yöntemdir. Taş boyutu ve lokalizasyonu gözönünde bulundurularak tedavi hakkında fikir sahibi olunabilir. Obstrüksiyona sekonder işaretlerin varlığı taşı tam belirlememekle birlikte ayırıcı tanıda oldukça yardımcı olan kriterlerdir. Sonuç olarak kontrastsız spiral BT akut lomber ağrılı hastaların değerlendirilmesinde yüksek duyarlılık ve özgüllüğü nedeniyle üreter taşlarının tespiti için ilk olarak kullanılabilecek görüntü yöntemlerinden biri haline gelmiştir. 7.ÖZET Çalışmamızın amacı, akut lomber ağrılı hastalarda üreter taşlarının tanısında kontrastsız spiral BT'nin tanı değerini saptamaktı. 9 aylık bir süre içerisinde Acil Servise akut lomber ağrı şikayeti ile başvuran 47 hastadan üreter taşı saptanan 33 olgu çalışmaya dahil edilmiştir. Kesin tanılara olguların klinik izlemi ve tedavi sonrası klinik sonuçlarıyla ulaşıldı. Kontrastsız spiral BT'nin üreter taşlarını saptamadaki duyarlılığı % 97, özgüllüğü % 100, pozitif öngörü değeri % 100, negatif öngörü değeri % 92 olarak bulundu. Bu sonuçlarla literatürdeki çalışmalar arasında belirgin farklılık olmadığı gözlendi.75 Taşlar olguların % 17,1 'inde proksimal, % 25,7'sinde orta, % 34,3 'ünde distal, % 22,9'unda üreterovezikal bileşkede saptandı. Obstrüksiyona sekonder bulgulardan % 68,5' inde hidronefroz, % 62,9'unda yumuşak doku halka işareti, % 62,9'unda ureteral duvar kalınlaşması, % 37, Tinde renal sinüs yağ dokusunda bulanıklaşma, % 51,4' ünde perinefrik yağ dokuda çizgilenme izlendi. Taş tanısının konması hiçbir hastada bu işaretlere dayandırılmadı. Taş tanısı direkt olarak ureter lümeni içerisinde taşın izlenmesiyle konuldu. Kontrastsız spiral BT akut lomber ağrılı hastalarda herhangi bir ön hazırlık ve kontrast madde kullanımına gerek kalmadan oldukça hızlı bir şekilde üreter taşı tanısında kullanılabilecek, duyarlı ve özgün bir yöntemdir. 76 8.SUMMARY The purpose of this study was to determine the value of unenhanced helical CT the diagnosis of ureteral stones in patients with flank pain. During a 9 month interval, we identified 47 patients with acute flank pain referring to emergency clinic of medical faculty of S.D. University. Ureteral stones was determined in 33 patients of the 47 patients. The 33 patients with ureteral stones were reviewed in this study. The diagnosis have been proven by unenhanced CT examination and follow up clinical observation and results of treatment of stones. We calculated sensivity of % 97, spesificity of % 100, positive predictive value of % 100, negative predictive value of % 92 for unenhanced helical CT in the identifying ureteral stones. Our results were compatible with literature. The stones were located in the proximal ureter in % 17,1 of patients, in the mid ureter in % 25,7 of patients, in distal ureter in % 34,3 of patients and in the ureterovesical junction in % 22,9 of patients. There were obstructive signs; hydronephrosis (% 68,5), the tissue rim sign (% 62,9), periureteral fat stranding (% 62,9), renal sinus fat blurring (% 37,1) and perinefric fat stranding (% 51,4). The ureteral stone was diagnosed by seeing the stone in the lumen of ureter on CT.
Collections