Milli eğitim şuralarının tarihçesi ve eğitim politikalarına etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırma ile amaçlanan; Millî Eğitim Şûralarının hangi ihtiyaçlardan ve nasıl ortaya çıktığını, ayrı ayrı her şûranın toplanış amaçlarını ve sonuçlarını değerlendirerek Türk Eğitim Sistemine katkılarını ortaya çıkarabilmek, şûraların kısaca tarihçesini verebilmek ve şûra kararlarının uygulanmasıyla eğitim sorunlarının büyük bölümünün çözüleceği savıyla Millî Eğitim Şûralarının Türkiye'nin eğitim politikalarını belirlemede yeteneği, gücü ve etkisini ortaya koyabilmektedir. Yapılan çalışma, şûraların yasal dayanağını oluşturan ilgili kanunun 1933'te yayınlanmasından, Onaltmcı Şûranın yapıldığı 1999 yıllan arasını kapsamaktadır. Yani, 20. yüzyılda yapılan şûralarla sınırlıdır. Çalışmada kaynak olarak; Millî Eğitim Şûraları, eğitimle ilgili yasa, yönetmelik v.b yasal düzenlemeler, Bakanlığın çeşitli yayın ve istatistikleri ile basında çıkan haberler ve ilgili araştırmalardan yararlanılmıştır. Araştırmada yöntem olarak belgesel tarama yöntemi kullanılmıştır. Millî Eğitim Şûraları, Türkiye'deki eğitim sorunlarının tartışılarak bu sorunları çözecek kararların alındığı ve belirli aralıklarla toplandığı Millî Eğitim Bakanlığı'nın en büyük danışma organıdır. Şûraların oluşması ile ilgili ilk gelişme Millî Eğitim Bakanlığı'nın örgütsel yapısını düzenleyen 789 sayılı yasa ile ilgili çalışmalar sırasında ortaya çıkmış yönetmeliği de 1926 yılında bu çalışmalar yapılırken hazırlanmıştı. Ancak, 789 sayılı yasa şûraların kuruluşuna yer vermediğinden, kuruluşu için 1933 yılında yürürlüğe giren 2287 sayılı 'Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun'un çıkmasını beklemesi gerekmişti. İlk Millî Eğitim Şûrası 1939 yılında toplanmıştır. Bugüne kadar ise; (2001) sonuncusu 1999 yılında olmak üzere, toplam 16 şûra düzenlenmiştir. Bu şûralardan bazıları yasal süresinde toplandıkları halde bazıları zamanında toplanamamıştır Şûralar aldıkları kararlar ile Türk Eğitim Sistemine yön vermişlerdir. Bu işlevlerini yerine getirirken dönem hükümetlerinin (iktidarda olan siyasal partinin), toplumsal ve ekonomik gelişmelerle dış dünyanın etkileri her zaman gözlenmiştir. Özellikle, hükümetlerin etkisi büyük olmuştur. Çünkü kararların uygulanması aşamasında, şûra yönetmeliği gereği alınan kararlar tavsiye niteliğinde olup uygulayacak organ Milli Eğitim Bakanlığıdır ve Bakanın onayından sonra kararlar yasallık kazanmaktadır. Türkiye'nin geçirdiği önemli toplumsal, ekonomik ve siyasal değişim evrelerinin izleri şûra kararlarında görülür. Tek Partili Dönemde 1943 te yapılan şûra kararları ve uygulamaları ile çok partili Döneme geçiş süreci şûraları ve çok partili dönemde yapılmış olan şûraların karar ve uygulamaya aktarılma düzeyleri farklılık göstermektedir. Örneğin, Çok Partili Dönem sürecinde iş eğitimi azalmış, din eğitimi başlamış ve hızla gelişmiştir. 1946, 1960, 1971, 1980 ve 1997 yıllarında gerçekleşen toplumsal-siyasal değişimler, ideolojilerini de eğitime ve şûralara yansıtmışlardır. Değişim dönemlerinde iktidarda olan politika şûra kararlarının alınmasında etkili olduğu gibi, uygulamada politikalarına uymayan kararları pas geçmiştir. Toplumsal ve ekonomik değişim dönemleri dahil, bütün şûralar için yapılacak değerlendirme şöyledir: Şûra kararlarının Türkiye'nin eğitim sorunlarını çözmede yeterli olacağı ve eğitimde toplumun beklentilerini karşılayacağı, ancak; kararlar uygulamaya aktarılamadığı ya da zamanında aktarılamadığı için bu çalışmalardan beklenen düzeyde verim alınamadığıdır. Bu yargı, aynı zamanda, şûra kararlarının uygulayıcısı olan Milli Eğitim Bakanlığı'nın ve bakanların da ortak yargılarıdır. Hemen her şûranın açış konuşmasında, yani daha şûra toplantılarının başında bu olgu bakanlarca dile getirilmiş/itiraf edilmiştir. Bu araştırma ile ulaşılmak istenen sonuç; şûraların Türkiye'nin eğitim sorunlarının çözümünde ve eğitim sisteminin sağlıklı işleyişi ve iyileştirilmesinde önemli kararlar almış olduğu; fakat, bu kararların yaşama geçirilmesi durumunda eğitimde yaşanılan sorunların büyük ölçüde çözüleceği ve eğitimin, dolayısıyla toplumun çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmada önemli bir aşama kaydedileceğidir. The aim of this study is to find out how and for what reasons the National Education Assemblies emerged; to find out the contrucation of these assemblies to the Turkish Educational System enluating the goals and decisions taken in the assemblies and to give a short history of these assemblies. Depending on the belief that as long as the decisions taken in the assemblies are put intopractice, most of the educational problems will be sorted out, it is aimed to make it clear that the National Educational Assemblies will play an important role in determining the policies in Education in Turkey. The study includes only the assemblies taken place in 20. century, that is, from the first law forming the essence of the assemblies in 1933 to the 1999 when the sixteenth assembly. The National Educational Assemblies, the laws related to education, regulations, various statistics and puplishments of the Ministry of Education, some of the news articles and studies on this subjekt form the source of this study. İn this study documentary scanning method has been used. The National Educational Assembly is the biggest consultative committee where are the educational problems have been taken and which has been repeated at certain times. The first improvement inspring the assemblies came out through the law 789 arranging the organisational structure of the Ministry of Education and the regulations appeared in 1926. But, since the law 789 did not mention about the foundation appeared. It was in 1933 when the law 2287, `The law of Educational Organsation` was put into practice. The first National Educational Assembly gathered in 1939. Until now 16 assemblieshave gathered, the last one in 1 999. Same of these gathered with in the legal period of time, but some couldn't. The Assamblies helped the Turkish Educational system trough the decisions taken. While they are achieving their functions the influences of the goverment of the time and the international communities were observed. Especially the goverments liad a great influnce. The decisions taken in the assembly are only in the form of advice, so it is the ministry that will out them into practice. As long as the minister's approval is taken, the decisions be put into practice. It is possible to see the effects of the social, economical and political changes in the decisions of the assemblies. The assembly in 1 943 during which the Single Party was in charge and the assamblies during the period of more parties differ from each other both in the decisions and in putting those decisions into practice. During the period of more parties work training lessened, but religious education started and improved. The social and political changes in 1946, 1960, 1971, 1980, 1997 reflected their ideologies to the education and the assemblies. The policy during the transition periods was effective in the decisions and neglected to put some of the decisions into practice. Inckuding the periods of social and ekonomical changes, for all assemblies it can be said: The decisions taken in the assemblies will be sufficient to solve the problems in education in Turkey, they will meet the expectations of the society,but these decisions were not made use of satisfacorily because they couldn't be put into practice, effectively or on time. Ministry of Education and the ministers also agree on this matter. This was admitted by all the ministers at the beginning of almost each assembly. Through this study it is understood that the assemblies have taken important decisions in order to sort out the proplems in education and to improve the education. But, since the decisions couldn't be put into practice, a success couldn't be attained. If the decisions taken in the assemblies are put into practice, the problems faced in education will be sorted out to a great extent and the education and of course the society will take an important step to reach the level of contemporary civilisation.
Collections