Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`ne göre yaşam hakkı ve sınırları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tezin amacı, Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi (AÎHS) çerçevesinde yer alan yaşam hakkının kapsamını ve korunmasını, hangi hususların tartışmalara sebep olduğunu ve bu haklan istisnalarını ele alarak; Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi (AİHM) kararlan ışığında yaşam hakkı ihlallerini incelemektir. Yaşam hakkı, kişinin sahip olduğu diğer tüm hak ve özgürlüklerini kullanabilmesini sağlayan temel haktır. Dolayısıyla bu hakkın en iyi şekilde bireylere ve devlete karşı korunması gerekmektedir. Olağanüstü hallerde bile ancak ölçülülük ilkesi çerçevesinde sınırlama getirilebilen bu haklan herhangi bir şekilde ihlali durumunda devletin etkili ve yeterli soruşturma yükümlülüğü ortaya çıkmaktadır. AİHS'ye göre bu haklan başlangıcı doğumdur ve anne karnındaki cenin Sözleşme kapsamında değildir. Ancak tamamen de korumasız bırakılmamıştır. Sözleşme kapsamında olmayan ancak tartışmalar neden olan diğer bir hususta kişinin canına kastetmesi olan intihar ile ölme hakkı yani ötenazidir. İntihar, 2. maddenin kapsamında yer almamasına rağmen yaşam haklanın ihlalini oluşturabileceği için intihar eden kişi suçlu görülmese de intihara teşvik ve yardım suç sayılmıştır. Ötenazi ise, AİHM'nin gündeminde yer alan ancak meşru görülen bir uygulama değildir. Türkiye'de ise ayn bir hüküm olarak belirtilmemiş; ötenaziyi uygulayanlar ise kasten adam öldürme suçunu işlemiş olarak kabul edilmiştir. AİHS'de belirtilen yaşam hakkının istisnalarından ölüm cezası, 6 ve 13 Nolu Ek Protokoller ile önce savaş ve yalan savaş tehdidi halleri haricinde, sonra da banş zamanı da dahil olmak üzere tamamen kaldırılmıştır. Türkiye ise öncelikle, 6 Nolu Ek Protokole 17 Eylül 2003 tarihinde onay vererek taraf olmuş; daha sonra 13 Nolu Ek Protokolü ise 9 Ocak 2004 'de imzalamıştır. Madde 2'nin istisnalanndan biri de, haksız bir saldın ile yaşamın tehdit edildiği bir durumda yapılan savunma yani meşru müdafaadır. Meşru müdafaa kapsamında yer alan silah kullanma yetkisi ve güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanımlan sonucunda meydana gelen ölüm olaylan da yaşam hakkı ihlalleriyle ilgilidir. AİHS'nin 2/2. maddesinin b ve c bentlerinde belirtilen, bir kişinin usulüne uygun olarak yakalanması ve tutuklu olan bir kişinin kaçmasının önlenmesi ile ayaklanma ve isyanı kanununa uygun olarak bastmlması amacıyla uygulanan davranışlar sonucu meydana gelen ölüm olaylan da yaşam haklanın ihlalini oluşturmamakta ve bu haklan istisnaları arasında yer almaktadır. Bunun yanında, yaşam hakkı kapsamında ele alman ihlallerin önemli bir kısmını, kişilerin gözaltına alınmasından sonra bu kişilerden haber alınamaması veya gözaltında iken ölüm haberlerinin duyulmasına dair iddialar ile faili meçhul ölümler/yargısız infazlar hakkındaki iddialar oluştunnaktadır. Sonuç olarak, yaşam hakkının kutsallığı ve bu haklan diğer haklar açısından öneminin vurgulandığı bu çalışmada, önemli olanın demokratik bir toplum düzeni içerisinde, hukuk güvencesi altında insan onuruna yaraşır bir hayat sürdürmek olduğu noktasına ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Yaşam Hakkı, Ölüm Cezası, Meşru Müdafaa, Ötenazi, Gözaltında Ölümler. The objectives of this thesis are to examine the ignorance of the right to life in the light resolutions of the European Court of Human Right dealing with the limits and protection of the right to life, which matters cause a discussion and the exceptions of this right. The right to life is the key one which enables anyone to use all the rights and freedom that he/she has. So, this right should be protected in the best way against individuals and states. The task of any state is to conduct an effective and sufficient query when any ignorance related to this right - which can be limited carefully in a well-balanced way even in the extraordinary situations - comes up. To the European Convention on Human Rights the beginning of this right is birth and the Convention excludes foetus. But any foetus is not totally vulnerable. Another matter which is not included by the Convention but causes discussion is committing suicide, euthanasia in other word. Although comrnitting suicide is not in the content of the article 2, it is accepted that encouraging and helping with committing suicide is a crime though anyone who commits suicide is not considered as a criminal since it can cause ignorance to the right to life. Euthanasia is in agenda of the European Court of Human Rights but it is not accepted as legal. This matter is not dealt with separately in Turkey; those who conduct euthanasia are accepted as the ones who homicide deliberately. The death punishment which is an exception of the right of life in the European Convention on Human Rights has been cancelled firstly except for the situations of war and close treatment of war, then totally in the times of peace through the added Protocols 6 and 13. Turkey accepted Protocol 6 on 17 September 2003 firstly, then signed Protocol 13 on 9 January 2004. One exception of the article 2 is the defence which is conducted in the situations in which there is any attack which treats life, self-defence (necessary defence) (se defendendento) in other word. The cases of death by the competence of the use of arm and excessive use of power of the security forces in self-defence (necessary defence) (se defendendento) are the subject of ignorance of the right to life. To the paragraphs b and c of article 2/2 of European Convention on Human Rights the cases of death during the situations catching any person in a suitable way and preventing any arrested person from escaping and activities for stopping any rebel in a legal way are not ignorance of the right to life. They are among the exceptions of this right. In addition to these a great amount of ignorance which is dealt with in the right of life consist of claims related to the cases of not being able to getting information from the people after they are taken into custody or deaths when in custody and deaths by unknown people or executions without judging. As a result, it has been reached that what is important is to live in a way which is suitable for human honour in a democratic society and under the guarantee of law in this study in which the holiness of the right to life and the importance of this right for other rights is emphasized. Keywords: Right to Life, Death Punishment, Legal Protection, Euthanasia, Deaths in Custody.
Collections