1980 sonrası Türkiye`de feminizmin görünümü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kadınlara sorunlu varlıklar olarak bakılması, kadınla ilgili her şeyin sorunolarak değerlendirilmesi, kadınların sürekli baskı altında tutulması, terbiye edilmesigereken yarâºm akâºllâºlar olarak tanâºmlanmas⺠gibi toplumsal yargâºlar⺠üst üstekoyduğumuzda, kadın karşısında ataerkil yapının temel dinamiklerini ve korkularınıanlayabiliriz. Yasak meyveyi yedirerek ilk insanâºn cennetten atâºlmasâºna neden olanHavva ve onun kâºzlarâºna yönelik intikam duygularâº, hemen her zaman ve toplumdakadâºnâºn ikincil konumunda kendisini göstermektedir. Feminist hareket, tarihin bilebaşlamadığı zamana ait kolektif bilinci sarsma girişiminde bulunduğundan, insanlıktarihinin ezeli ve ebedi en zor mücadelesi olarak varlık göstermiştir.Temel olarak kadınların ezilme ve eşitsizlik ilişkileri üzerine odaklanan akılsahibi öznenin başlattığı feminist hareket, belli sosyal, siyasal, tarihsel ve ekonomikkoşullarda farklı biçimlere bürünmüştür. Dolayâºsâºyla belli şartların var olduğu birnoktayı başlangıç kabul edip diğer tüm şartlarda feminist hareketin olup olmadığınadair bir değerlendirme yapmak, sosyolojinin varlığını temelinden sarsmaktadır.Bu anlamda mevcut durum içerisinde feminist hareketin varlığını ya dayokluğunu değerlendirmekten çok, hangi koşullarda nasıl bir feminizmin olduğununanalizi üzerine yoğunlaşmakta fayda vardır. Bu çalışmada da Türkiye'de feminizminbugününü çözümlemek adâºna geçmişiyle ve belli konjonktürel farklarla karşılaştırmahedefi güdülmüştür.Modern anlamda feminizm, ortaya çıktığı dönemden bu yana çeşitli oluşumlarınkâºyâºsında köşesinde ya da bazılarının tam ortasında yer almıştır. Bu ayrımlar ileçeşitli toplum ve fikirlerde özgülüklere tanâºk olan feminizm, bunun yanâºnda, tarihinen başından bu yana hemen her yerde ve zamanda, erkek merkezli değerler etrafındaörülen yapâºda, kadâºnâºn ikincil konumunu ve gündelik hayat ⺠kadâºn bakış açısıylasorgulayan bir teori olmas⺠anlamâºnda evrensel bir teoridir.Batı'da feminizm, toplumsal hareketlerin yükselişe geçtiği, büyük siyasal,ekonomik ve toplumsal dönüşümlerin alt-üst oluşların yaşandığı 18. ve 19. yy.laradenk düşmektedir. Özgürlük, hak ve adalet kavramlarını merkeze alarak asimetrikilişkileri sorgulayan feminizm, erkeklerle eşit konumda haklar adına mücadele etmişve isteklerini de siyasal ve hukuksal zeminde gerçekleştirmeye çalışmıştır.Türkiye'de feminizmin çekirdeğini oluşturan Osmanlı'da feminizm, Osmanlı'nınson dönemindeki modernleşme faaliyetleri içinde varlık kazanmıştır. İlk feministbilincin oluşmaya başladığı bu dönem, özellikle üst tabakadan ve yönetimlebağlantılı olan kadınları toplum sahnesine çıkarmıştır. Kurtuluş mücadelesineeklemlenen bu hareket, Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra tek parti iktidarıkarşısında suskunlaşmış, merkezi gücün ona lütfettiği konumlarda, muasırmedeniyet seviyesine ulaşmak hedefi doğrultusunda belli toplumsal görevlerüstlenmiştir.Bağımsız bir bilincin oluşması açısından verimsiz geçen bu yâºllardan sonra çokpartili hayatta ve 1980'lere kadar olan dönemde feminist hareket, döneminnimetlerinden faydalanmakla birlikte belli üst anlatıların markajına girmiş vebunların rengine boyanmaktan kurtulamamıştır. Ancak 1980'lerden sonrafeminizmin özgün yapâºsâºn⺠almasâºnda daha önceki kazanâºmlarâºn etkisi yadsâºnamaz.Bilinç edindirme çalışmaları sonucu özgünlük ve özgürlük kazanan hareket, ataerkilyapâºnâºn hiç sorgulanmayan mahrem alanlarâºn⺠sorgulayarak, örgütlenmeler kurarakkampanyalar aracılığıyla sokağa çıkmış ve artık görünürlük kazanmıştır. Takip edenyıllarda kazanılanların kalıcılığını sağlayan kurumsallaşma faaliyetleri görülmüş vedevlet politikalarına yansımıştır.Demokrasi ve insan haklar⺠açâºsâºndan özgür iradenin ve bu doğrultuda bireyinortaya çıkmasında önemli bir işleve sahip feminizm, belli bir âºrk ya da sâºnâºfla sâºnâºrlâºkalmadan ezilen tüm kadâºnlarâºn ve hatta ataerkil yapının ötekileştirdiği herkesinsözcülüğüne soyunmuştur. Sivil toplum kuruluşlarının yükselişe geçtiği 1980sonrası dönemde feminizm, kadın sivil toplum kuruluşlarının hedeflerini ve buyöndeki faaliyetlerini belirler. Feminizmin amac⺠kadâºnlarâº, erkeklere ve onlarâºnbelirlediği dünyaya karşı dayanışmaya çağırmaktır. Toplumsal imkanlar dahilindehenüz bağımsızlaşmaya ihtiyaç duyan feminizm, özgür iradeler adına umut vaatetmektedir. The thesis mainly focuses on the historical and social data, to research post- 1980in Turkey about the appearance feminism. The first chapter provides the reader with therelevant data on historical background of characteristics of the dynamics of the socialmovement, beneath of name before 1980 in the world and Turkey feminism. In thesecond chapter post-1980 in Turkey original sides of feminism and transformations havebeen studied in the comparison with the previous era.
Collections