Parkinson hastalığında otonomik disfonksiyon
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Parkinson hastalığı (PH) esansiyel tremordan sonra en yaygın hareket bozukluğu ve ikinci en yaygın nörodejeneratif hastalıktır. Parkinson hastalarında çoğunlukla problem motor semptomlar (tremor, rijidite, bradikinezi, yürüme güçlüğü, dengesizlik) olmasına rağmen hastalığın non-motor komplikasyonları da oldukça önemlidir.Otonomik disfonksiyon PH'nin en yaygın non-motor özelliklerinden biri olup ortostatik hipotansiyon, siyalore, bağırsak ve mesane disfonksiyonu, seksüel disfonksiyon ve anormal terlemeyi içerir. Otonomik semptomlar neredeyse bütün PH hastalarında hastalığın herhangi bir evresinde ortaya çıkabilir ve hastalığın yüküne katkıda bulunur. Tahmini %90'dan fazla Parkinson hastasında yaşam kalitesi üzerine olumsuz etkisi olan otonom disfonksiyon semptomları bulunmaktadır.Bu çalışmanın amacı, non-invazif elektrofizyolojik otonomik testler olan SSR ve RRIV'i kullanarak PH'de sempatik ve parasempatik sistem fonksiyonunu değerlendirmek, PH'de otonomik semptomları değerlendirmek için geliştirilmiş bir anket olan SCOPA-AUT (Scales for Outcomes in Parkinson's disease for autonomic Symptoms ) uygulanarak otonomik semptomları ve şiddetini belirlemek.Çalışmamıza Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji kliniği ve polikliniği tarafından takip edilen PH tanısını almış 43 hasta ve kontrol grubu olarak yaş ve cinsiyet özelliği çalışma grubuna benzer 43 birey alındı.Parkinson hastalarında, HPV'de maksimum R-R intervali ve SSR amplitüdü ortalaması kontrol grubuna göre düşük, SSR latansı uzun bulundu (p<0.05). HPV'de R-R max-min interval farkı ortalaması, Parkinson hastalarında kontrol olgularına göre anlamlı olarak düşük tespit edildi (p:0,002). Hastalık evresi ile istirahatte ve HPV'de RRVI ve SSR amplitüdleri arasında anlamlı ters bir korelasyon saptandı. OH'si ölçülenlerde (PH:25, kontrol:29), PH hastalarında (%24,0) ortostatik hipotansiyon görülme oranı, hasta olmayanlara (%6,9) göre istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte yüksek bulundu.SCOPA-AUT ile yaptığımız değerlendirmede tüm disfonksiyon skorları ortalaması, Parkinson hastalarında kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek tespit edildi (p<0.05). Hastalık evresi arttıkça, gastrointestinal, üriner ve termo-regülatuar disfonkiyon skorları artmakta, kardiyovasküler, seksüel ve pupilomotor skorları azalmaktaydı.Çalışmamızdaki bulgular eşliğinde mortaliteye ve hayat kalitesine önemli etkisi olan otonomik bozuklukların PH'de çok yaygın olduğu, hastalığın erken evrelerinden itibaren ortaya çıktığı, hastalığın progresyonu ile şiddetlenebileceği sonucuna vardık. Otonomik disfonksiyonu değerlendirmek için SSR ve RRIV gibi noninvazif elektrofizyolojik testler ve otonom disfonksiyon semptomları ve şiddetini değerlendirmede SCOPA-AUT kullanılarak değerli bilgiler elde edilebileceğini gözlemledik. Parkinson?s disease (PD) is the most common movement disorder besides essential tremor and the second most common neurodegenerative disease. Although the majority of problems for Parkinson?s disease patients are motor (tremor, slowness, rigidity, gait difficulties, imbalance), the nonmotor complications of this disease can be quite significant.Autonomic dysfunction is a common non-motor feature of PD which can include orthostatic hypotension, sialorrhea, bowel and bladder dysfunction, sexual dysfunction, and abnormal sweating. Autonomic symptoms occur in virtually all patients with PD at any stage of their disease and contribute to the disease burden. It has been estimated that over the course of PD more than 90% of patients experience symptoms of autonomic dysfunction, which can have a negative impact on quality of life.The aim of this study, sympathetic and parasympathetic system function to assess PD by using non-invasive electrophysiological autonomic tests that SSR and RRIV, determine the autonomic symptoms and severity by applying a questionnaire SCOPA-AUT which developed to assess autonomic symptoms in patients with PD.In our study, 43 patients received the diagnosis of PD and followed by the polyclinic and clinic of the Department of Neurology at Süleyman Demirel University and as the control group, 43 individuals whom were the similar age and gender characteristics of the patients group were included.Parkinson patients with maximum R-R interval during HPV and the SRR amplitude average was lower and SSR latency higher than the control group (p<0.05). In HPV max-min R-R interval difference average in Parkinson's patients compared to control subjects were significantly lower (p:0,002). An inverse correlation was found between stage of the disease and RRIV at rest and during HPV, amplitudes of SSR. The patients and control grup members whose OH could be measured (PD:25, control:29), the incidence of orthostatic hypotension in PD patients (24,0%) compared to non-patients (6,9%) were higher although not statistically significant.All the dysfunction scores average evaluation with the SCOPA-AUT, Parkinson's patients compared with the control group were significantly higher (p<0.05). When the stage of the disease increases, gastrointenstinal, urinary dysfunction scores increases and the thermo-regulator, cardiovascular, sexual pupilomotor scores decrease.With our findings in the study, significantly affects on mortality and quality of life of the autonomic dysfunction is very common in PD, has occurred since the early stages of the disease, with progression of the disease could intensify concluded. We observe that to assess autonomic dysfunction, such as SSR and RRIV noninvasive electrophysiological testing and evaluating the severity of symptoms and autonomic dysfunction using the SCOPA-AUT valuable information can be obtained.
Collections