SDÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı yataklı servislerinde hastane enfeksiyonlarının epidemiyolojik özelliklerinin ve klinik bulgularının incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Yataklı Servislerinde Hastane Enfeksiyonlarının Epidemiyolojik Özelliklerinin ve Klinik Bulgularının İncelenmesiÜlkelerin sağlık düzeyi ne denli yüksek olursa olsun, hastane enfeksiyonları (HE) yüksek morbidite ve mortaliteleri, ekonomik açıdan büyük bir yük oluşturmaları nedeniyle hala çok önemli bir sorun olma özelliğini sürdürmektedir. HE, dünya çapında görülmesine rağmen, sıklığı ülkeler, bölgeler ve hastaneler arasında büyük farklılıklar göstermektedir. Çocuk hastalarda HE sıklığı, gelişmiş ülkelerde yaş ile ters ilişki göstermekte olup, sıklığı yaşa ve hastanın özelliklerine bağlı olarak %0.17-%14 arasında değişebilmektedir. Yaş küçüldükçe hastane kökenli enfeksiyon hızı yükselmektedir. Kan dolaşımı enfeksiyonu (KDE)'lerin pediatrik hastalarda, HE'ler içinde en sık görülen enfeksiyon tipi ve mortalite ve morbiditenin en önemli nedeni olduğu gösterilmiştir. Bunu nozokomiyal pnömoni (NP) ve nozokomiyal üriner sistem enfeksiyon (NÜSE)'ları izlemektedir. Her üç enfeksiyonun da ortak özelliği bir cihaz ile ilişkili olmasıdır.Çocuk hastalardaki vakalar, çocuk yoğun bakım ünitesi (ÇYBÜ) ve yenidoğan yoğun bakım ünitesi (YDYBÜ) gibi kritik hastalığı olan hastaların bulunduğu birimler ile çok yakından ilişkilidir. HE'ler özellikle yenidoğanlarda görülen immün sistem immatüritesi, konjenital anomalili doğum ve prematüre çocuklar nedeniyle yenidoğan servislerinde ve tanı ve tedavi amaçlı girişimsel işlemlerin çok yapıldığı ve altta yatan risk faktörleri olan ÇYBÜ ve çocuk servislerinde sıktır.Çalışma süresi olan Nisan 2010 tarihinden, Mart 2011 tarihine kadar HE'lerin en sık görüldüğü servisler olan yenidoğan servisi, ÇYBÜ ve çocuk servislerine yatan hastalarda gelişen hastane kaynaklı enfeksiyonlar prospektif olarak hasta dosyalarının taranması, yapılan kültür çalışma sonuçlarının taranması ve klinik izlem yöntemi ile incelenmiştir. Bu çalışma ile, kliniğimize yatan hastalarda gelişen hastane kaynaklı enfeksiyon vakalarının tanımlanması, HE sıklığının belirlenmesi ve yıllık değişiminin izlenmesi, hastalarda altta yatan risk faktörlerinin belirlenmesi, HE'lerin servislere, sistemlere ve mikroorganizma türüne göre dağılımının belirlenmesi, etken mikroorganizmaların antibiyotik duyarlılığının belirlenmesi, ampirik tedavi ve HE'lerin önlenmesi bakımından öneriler geliştirilmesi amaçlanmıştır.Çalışma süresi olan 1 yıl boyunca HE hızı %7.9 olarak bulunmuş olup, servislere göre yenidoğan servisinde %32,3, ÇYBÜ'de %33,3 ve çocuk servisinde %1,74 olarak tespit edilmiştir. İlk 3 sırada görülen HE'ler KDE, NP ve NÜSE olarak tespit edilmiş olup, sırasıyla %49, %21 ve %16 oranlarında görülmüştür. Koagülaz negatif stafilokok (KNS) tüm patojenler arasında da %18,5 ile en çok üreyen ajan olmuştur. Gram-negatif bakterilerden %12,8 ile Acinetobacter baumanni ve Klebsiella türleri ilk sırayı almışlardır. YDYBÜ'de KNS, ÇYBÜ'de ve çocuk servisinde E. coli ve Pseudomonas aeruginosa en sık izole edilen patojenler olmuştur.KNS'ler arasında %100, S. aureus'larda %33,3 oranında metisilin direnci saptanmıştır. Klebsiella türlerinde %55,5, E.coli'lerde %75 oranında ESBL pozitifliği saptanmıştır. P. aeruginosa'larda en yüksek direnç sefepim ve seftazidime, en yüksek duyarlılık ise karbapenem ve aminoglikozit grubu antibiyotiklere karşı olmuştur. E. coli'lerde en yüksek direnç amoksisilin-klavulonik asit, seftriakson ve seftazidime, en yüksek duyarlılık ise sefoperazon-sülbaktam ve karbapenemlere karşı tespit edilmiştir. Klebsiella türlerinde en yüksek direnç amoksisilin-klavulonik asite, en yüksek duyarlılık ise piperasilin-tazobactam ve karbapenemlere karşı tespit edilmiştir.HE'lerin sürveyansı, enfeksiyon sıklığını belirlemek ve enfeksiyonların tedavisinde ve önlenmesinde gerekli olan temel verileri sağlaması açısından önem kazanmaktadır. Geniş spektrumlu antibiyotiklerin kısıtlı kullanımı, kısa süre kullanılmaları, kombine kullanılmaları ve bazı antibakteriyellerin de dönüşümlü kullanımı direnç gelişiminde ivmeyi azaltacaktır. Bununla birlikte hastane enfeksiyon kontrol önlemlerinin alınması, hastadan hastaya enfeksiyon taşınmasında en önemli geçiş yollarından biri olan sağlık hizmeti veren kişilerin ellerinden bulaşı azaltmak için el yıkamaya büyük özen gösterilmesi, eğitim ve izolasyon yöntemlerinin de arttırılmasıyla HE sıklığı azalacaktır.Anahtar kelimeler: Pediatrik hastane enfeksiyonu, kan dolaşımı enfeksiyonu, nozokomiyal pnömoni, nozokomiyal üriner sistem enfeksiyonu An Evaluation of the Epidemiology and Clinical Findings of the Nosocomial Infections at the Department of Pediatrics, Suleyman Demirel University Medical School HospitalRegardless of the healthcare standards in different countries, hospital infections remain being one of the most significant problems with their high level of morbidity, mortality and economical losses. Nosocomial infections, seen worldwide, vary to a great extent in their prevalence, mostly depending on the regions and hospitals. Its prevalence in pediatric patients in developed countries tends to show a reciprocal correlation with age and varies between 0,17-14%. As the age is younger, the rate of the infection goes higher. Bloodstream infections in pediatric patients has been shown to be the most prevalent and one of the most important causes of mortality and morbidity. Nosocomial pneumonia and nosocomial urinary tract infection subsequently follow it per prevalence. What is shared by all three infections is being related to a device.Pediatric cases are usually seen in neonatal and pediatric intensive care units and in the patients who has critical illness. Nosocomial infections are very common in neonatal intensive care units, in the cases of immune system immaturity, congenital birth defects or premature birth, as well as in hematology/oncology inpatient units where the invasive procedures are extensively applied for diagnosis and treatment.The study was done between April 2010 and March 2011, in the period when the nosocomial infections are highly prevalent in neonatal unit, pediatric intensive care unit and other pediatric units, by searching the patient charts, culture results and progress notes. The goal of the study was to detect the cases followed in our inpatient services; determine the prevalence and the incidence of the nosocomial infection cases, the underlying risk factors, the distribution of the infections by services, systems, and microorganisms, antibiotic sensitivity of the microorganisms and to develop some empirical treatments of nosocomial infections.During the study which took 1 year, the rate of the nosocomial infections was found to be 7,9%; 32,3% at neonatal unit, 33,3% in pediatric intensive care unit, 1,74% in other pediatric services, subsequently. The first three ranked nosocomial infections were bloodstream infections, nosocomial pneumonia and nosocomial urinary system infections; 49%, 21% and 16% subsequently. Coagulase negative staphylococcus (CNS) was found to be the most common amongst all microorganisms (18,5%). Klebsiella spp. and Acinetobacter baumanni was found to be the most common among gram-negative microorganisms (12,8%). Coagulase negative staphylococcus has been the most common microorganism in neonatal unit, and E. coli and Pseudomonas aeruginosa has been the most common in pediatric intensive care unit and other pediatric services.100 % of coagulase negative staphylococcus and 33,3 % of S. aureus acquired meticillin resistance. 55,5 % of Klebsiella spp. and 75 % of E. coli were found to be ESBL positive. P. aeruginosa showed the strongest resistance to sefepime and seftazidime, highest sensitivity to carbapenem and aminoglicosides. E.coli showed the strongest resistance to amoxicillin ? clavulonate, cefepime and ceftriaxon, highest sensitivity to cefoperason - sulbactam and carbapenem. Klebsiella spp. showed the strongest resistance to amoxicillin-clavulonate, highest sensitivity to carbapenem and piperacillin-tazobactam.The surveillance of the nosocomial infections is the most importance regarding determination of the prevalence, treatment and prevention. The limited, short term and combined use of wide spectrum antibiotics would prevent resistance formation. Implementing necessary precautions such as hand washing and sanitizing, educating health care providers will eventually decrease the prevalence of hospital infections.Key words: Pediatric nosocomial infection, bloodstream infection, nosocomial pneumonia, nosocomial urinary tract infection
Collections