Kabataş-Mecidiyeköy (İstanbul) metro hattı Beşiktaş istasyonu kazısında yeni Avusturya Tünel Açma Yöntemi sınıflamasına yönelik uygulamalar

Abstract

Metro tünelleri düşük örtü kalınlıkları, yüzeydeki yapılaşma ve trafik yoğunluğunu nedenleri ile projelendirilmesi ve kazısı zor olan tünellerdir. Yüzeydeki yoğun yapılaşma yeraltı hakkında veri elde edilmesini kısıtlarken aynı zamanda deformasyonlar açısından da hassas davranılmasını gerektirmektedir. Ayrıca kazıların bazı aşamalarının Tünel Delme Makinaları (TDM) yerine Yeni Avusturya Tünel Açma Yöntemi (YATAY) gibi klasik yöntemlerle açılmak zorunda olması proje ve uygulama çalışmalarında daha zorlaştırmaktadır. Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Projesi de benzer şekilde yoğun yapılaşma, düşük örtü kalınlığı ve yoğun trafik içinde gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu projenin Kabataş-Mecidiyeköy etabında, Km:2+026.82-Km:2+206.82 arasında kalan Beşiktaş İstasyonunun bulunduğu klasik yöntemle (YATAY) açılan bölüm tez konusu olarak ele alınmıştır. Yapılan çalışmada metro kazısı öncesi projede belirlenen kazı-destek sınıflama ve önlemleri ile kazı sırasında kazı aynası kullanılarak yapılan kazı-destek sınıflama ve önlemleri incelenmiş ve karşılaştırılmıştır.Yapılan çalışma ile, kazı-destek sınıflamalarının yetersiz yüzey araştırma verileri ile yapılması, uygulama sırasında önemli değişiklikler yapılmasına neden olduğu, uzun süreçlerde hazırlanan projelerin uygulama sırasında çok kısa sürede verilmesi gereken kararlar ile değişikliğe uğramak zorunda olduğu belirlenmiştir. Yüzey araştırmalarının, jeolojik gözlem ve modellemenin son derece önemli olduğu, yeraltı modellemesinin mümkün olduğu kadar doğruya yakın yapılmasının zaman ve ekonomik kayıpların önüne geçebileceği sonucuna varılmıştır.

Metro tunnels are difficult to project and excavate due to traffic density, surface configuration and low cover thickness. The intense construction on the surface restricts the acquisition of data on the underground, while at the same time it needs to be treated with precision in terms of deformations. In addition, some of the stages of the excavation should be done by calassic methods such as the New Austrian Tunneling Method (NATM), instead of Tunnel Boring Machines (TBM) makes the project and action more difficult.Similarly, Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Project is being carried out under intensive construction, low cover thickness and heavy traffic. In the Kabataş-Mecidiyeköy stage of this project, the part drilled with the classical method (NATM), where Beşiktaş Station is located between Km: 2 + 026.82-Km: 2 + 206.82, is considered as thesis subject. In the study, excavation support classifications and measures determined in the project before the subway excavation and excavation-support classification and measures using excavation mirror during excavation were examined and compared.With the study, it is determined that excavation-support classifications made with inadequate surface survey data caused important changes during the application and the projects prepared in long processes have to be changed with the decisions that should be made in a very short time. It is concluded that surface surveys, geological observation and modeling are extremely important, and underground modeling shold be done as close as possible due to prevent time and economic losses.