Türkiye`de muhafazakar kimliğin inşası
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Muhafazakarlık, siyasi düşünce tarihinde Fransız Devrimi sonrasında yer almıştır. Aydınlanma rasyonalizmine, Fransız Devrimi'nin siyaset pratiğine ve sanayi toplumunun olumsuzluklarına karşıt bir tutum olarak gelişmiştir. Muhafazakarlık, temelde Kıta Avrupası muhafazakarlığı ve Anglo-Amerikan muhafazakarlığı olarak ikiye ayrılmaktadır. Muhafazakarlığın omurgası, gelenek, aile, otorite, din, düzen, tarih, kendiliğindenlik gibi kavramlar çerçevesinde oluşmuştur.Türkiye'de muhafazakarlık, Cumhuriyet dönemi ile birlikte belirginleşmiş ve yaşanan köklü değişimlerin aşırılığına karşıt bir tutum belirlemiştir. Bunu yaparken yeni rejimle hiçbir zaman öz itibariyle bir problemi olmamıştır. Türk muhafazakarlığı, kültürel bir muhafazakarlık olarak kendine yaşam alanı bulabilmiştir. 1950'lerle birlikte siyasal alanda kendine alan yaratabilen muhafazakarlığın en belirgin özelliği, merkez-çevre ilişkisinde merkeze karşı çevrenin temsilini üstlenmiş olmasıdır.Bu çalışmanın amacı muhafazakarlığın Türkiye'de gelişimini ve bu çerçevede oluşturulmaya çalışılan muhafazakar kimliğin ana bileşenlerini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda Türkiye'de muhafazakar kimliğin sosyo-politik imkanının olup olmadığı tartışılmıştır. Conservatism emerged as a political greed following French Revolution. Conservatism developed as an attitude of opposing to Enlightenment rationalism, political practices of French Revolution and the drawback of industrial society?s. Conservatism is basically divided into two trends as continental Europe conservatism and Anglo-American conservatism. Despite this differentiation, the basic tenets of conservatism are tradition, family, authority, religion, order, history and spontanity.Turkish conservatism unfolded in the Republican period and determined an opposition to the extremism of the radical changes brought about by modern Turkish republic. However, conservatism has never had a substantive opposition to the new regime. Turkish conservatism sustained itself in cultural form. In this sense, The most prominent feature of conservatism, that created its own place in the political arena by the 1950s, is the representation of the periphery in the center-periphery dichotomy.The purpose of this study is to depict the development of conservatism in Turkey and, in this framework, to exhibit the basic elements of Turkish conservative identity. In this way, the is discussed possibility of a conservative socio-political identity in Turkey.
Collections