Dental arklara uygulanan farklı nikel titanyum alaşımlı ark tellerinin etkinliğinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı ortodontik tedavinin seviyelenme aşamasında dental arklardaki braketlere yerleştirilen nikel titanyum (niti) alaşımlı ark tellerinin, farklı uygulama sürelerine bağlı olarak değişkenlik gösterebilecek etkinliğini araştırmaktır. Çalışmamızda 66 hasta tabakalı randomizasyon yöntemiyle Niti ve CuNiti grupları oalrak iki gruba ayrılmıştır. Sırasıyla her bir grupta 0,014 inç ve 0,016 inç olmak üzere iki farklı kalınlıktaki ark teli 6'şar hafta şekinde uygulanmıştır. Hastalardan tedavinin başlangıç aşaması, 2.,4.,6.,8.,10. ve 12. haftalarda 3 boyutlu ağız içi modeller elde edilmiş (TRIOS R700, 3Shape, Copenhagen, Denmark) ve elde edilen modeller üzerinde kaninler arası ark çapı uzunlukları, Little indeksine göre çapraşıklık çözme indeksi , transversal düzlemde kaninler, 1. ve 2. Premolarlar ve molarlar arası genişlikler ve alveolar genişlikler değerlendirilmiştir. Çalışmada üzerinde durulan özellikler bakımından elde edilen veriler faktöriyel düzende tekrarlanan ölçümlü varyans analizi tekniği ile analiz edilmiştir.Çalışmamızın sonuçları değerlendirildiğinde Niti ve CuNiti grupları arasında Little indeksine göre çapraşıklık çözülmesi, transversal düzlemde kanin, 2. premolarlar, molarlar arası genişlik ve alveoler genişlik açısından istatistik olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Kaninler ve molarlar arası ark çapı uzunluğu CuNiti grubunda istatistik olarak anlamlı ve daha yüksektir. Birinci premolarlar arasında ise istatistik olarak 3'lü interaksiyon görülmektedir ve bulgular haftadan haftaya değişerek değişik zaman aralıklarında Niti ve CuNiti'nin lehine değişmektedir, bunun sebebinin premolar bölgesine dişlerin daha lingualden sürmesinin olabileceği düşünülmüştür. Çapraşıklık çözülmesi açısından istatistik olarak anlamlı bir değişikliğin olmaması, klinik uygulamada maliyeti daha uygun olan Niti ark tellerinin tercih edilebileceğini düşündürmektedir. The aim of this study is to evaluate the efficiency of the clinical application of nickel-titanium alloy (niti) orthodontic archwire which vary in different time sequences. 66 patients were divided into two groups ( Niti and CuNiti) with stratified randomisation. In each group, patients were recieved 0,014 inch and 0,016 inch round archwires with 6 weeks interval, respectively. At the begining of the treatment and after that, in 2nd, 4th, 6th., 8th.,10th. and 12th weeks, patients were scanned with intraoral 3d scanner (TRIOS R700, 3Shape, Copenhagen, Denmark) . Arch perimeter between canines and molars, Little's irregularity index, and intercanine, interfirst, intersecond, intermolar distances as well as alveolar transversal intercanine, interfirst, intersecond, intermolar distances were measured on that models. Data was evaluated with factorial analysis of variance, statistically.As a result, there were no statistically significance between Niti and CuNiti groups in terms of Little's irregularity index, intercanine, intersecond premolar and intermolar width transversally, as well as alveolar widths of intercanines, inter-first and second premolars and molars. Arch perimeter of canines and molars in CuNiti group were signtifcantly higher than NiTi group. There was a 3-correlation-conjunctions between those two groups in terms of transversal interfirst premolar width, which might be a result of eruption of the second premolars' more lingually eruption. Due to the fact that there was no statistically significance between Niti and CuNiti groups in terms of alleviation of crowding, clinical application of Niti archwires can be useful from the economic point of view.
Collections