Cerrahi destekli hızlı üst çene genişletmesinin fasiyal yapılar üzerine etkilerinin üç boyutlu olarak değerlendirilmesi

Abstract

Bu çalışmanın amacı, iskeletsel maksiller transversal darlığı bulunan erişkin bireylerde, cerrahi destekli hızlı üst çene genişletmesi (CDHÜG) sonucu meydana gelen yumuşak doku değişimlerini üç boyutlu görüntüleme teknikleri kullanarak değerlendirmektir.Çalışmaya yaş ortalaması 18,73 olan, 15 (12 kız, 3 erkek) iskeletsel transversal darlığı bulunan birey dahil edilmiştir. Ortalama genişletme miktarı 6,78 mm'dir. Bireylerden operasyon öncesi (T0), genişletmenin sonlandırıldığı gün (T1) ve stabilizasyon süreci sonrası (T2) üç boyutlu fotoğraf kayıtları, T0 ve T2 süreçlerinde lateral sefalometrik radyografi, üç boyutlu ağıziçi tarama kayıtları alınmıştır. Radyografik değerlendirme için Nemoceph NX programı, model analizleri için 3Shape-OrthoAnalyzer programı ve yumuşak doku değerlendirmesi için 3dMD Vultus® yazılımı kullanılmıştır. Yumuşak doku analizinde 20 doğrusal, 11 açısal ve 5 hacimsel ölçüm yapılmış, elde edilen veriler RANOVA ile istatistik olarak değerlendirilmiştir. Her bir dönem için ortalama yüz oluşturulmuş, oluşturulan modeller ile yapılan çakıştırmalar kullanılarak tedavi etkileri renk histogramları ile değerlendirilmiştir. Çalışma bulgularına göre T0-T2 periyodunda maksiller dental arkta transversal yönde genişletme elde edilmiştir. Ekspansiyon ile (T0-T1), fasiyal konveksite, dudak genişliği ve burun genişlik ölçümlerinde artış gözlenmiştir. T1-T2 sürecinde fasiyal konveksitede ve burun tabanı genişlik ölçümünde geri dönüş gözlenmektedir. T0-T2 toplam gözlem sürecinde total yüz konveksitesinde, dudak ve burun genişliklerinde, alt dudak açısı, üst dudak açısı, nazal tepe açısı ve üst nazal açıda artış gözlenmiştir. Yanak ve paranazal alan belirginliğinde artış vardır. CDHÜG sonrası burunda yuvarlaklık artışı, üst dudak yapısında göreceli incelme, paranazal ve yanak alan belirginliğinde artış bulunmuştur. Bu çalışma sonuçlarına göre CDHÜG ile yumuşak dokuda en çok değişim transversal boyutta gerçekleşir. CDHÜG yapılacak bireylerde, paranazal alan dikkatlice değerlendirilmelidir.

The aim of this study was to evaluate the facial soft tissue changes obtained by surgically assisted maxillary expansion treatment (SARME) in adults with skeletal maxillary deficiency with three dimensional imaging techniques.The study sample comprised of 15 adults (12 female, 3 male) with skeletal transverse maxillary deficiency. The mean expansion was 6,78 mm. Before the operation (T0), at the end of expansion (T1), and after the stabilization period (T2), three dimensional photography were obtained. At T0 and T2 periods lateral cephalometric radiographs and three dimensional intraoral scanning records were obtained. Cephalometric analysis was assessed with Nemoceph NX programme, intraoral scanning analysis was assessed with 3Shape-OrthoAnalyzer programme and soft tissue analysis was performed with 3dMD Vultus® software. 20 linear, 11 angular and 5 volumetric measurements were performed for facial soft tissue analysis. For statistical analysis of facial soft tissue RANOVA was used. Average faces were constructed for each period. The three average faces were superimposed and the treatment outcomes were evaluated with colour histograms. According to this study results, transversal expansion occurs in the maxilla with SARME. After expansion period (T0-T1), facial convexity, mouth width and nasal widths increased. In T1-T2 period, facial convexity decreased. In the nasal base width relapse was observed. In the total study period (T0-T2), total facial convexity increased. The increase of the mouth width and nasal widths were obtained. The lower lip angle, upper lip angle, nasal tip angle and upper nasal angle increased. An increase in the prominence of the cheek and paranasal area was obtained. After SARME, increase in nose roundness, the relative decrease in upper lip thickness, the increase in prominence of the cheek and paranasal area were observed. According to this study results, the most of the changes in the facial soft tissue occur in transversal dimension after SARME. Paranasal area dimensions should be carefully controlled if the treatment with SARME is planned.