Difüzyon tensör görüntülemenin multipl skleroz tanısındaki yeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Multipl skleroz (MS) hastalarında Difüzyon tensor görüntülemenin (DTG) etkinliğinin değerlendirilmesidir.Gereç ve yöntem: Prospektif olarak ele alınan bu çalışma, Aralık 2018 ile Temmuz 2019 tarihleri arasında yapıldı. MS tanısı ile takipte olan ve klinik- radyolojik bulguları ile ilk kez MS tanısı alan hastalar çalışmaya dahil edildi. Toplamda 30 hastada 55 farklı plaktan, ayrıca 55 periplak alanından ve 34 plağın simetriğindeki normal görünen beyaz cevher alanından (PKNGBC) fraksiyone anizotropi (FA) ve görünür difüzyon katsayısı (ADC) ölçümleri yapıldı.Plak, periplak, PKNGBC ortalama FA ve ADC değerleri karşılaştırıldı. MS plakları T1'deki özelliğine ve aktivite durumlarına göre alt gruplara ayrılarak bu gruplar arasında FA ve ADC değerleri istatistiksel olarak kıyaslandı. Ayrıca plaklar yerleşim yerlerine göre gruplandırılmış olup bu gruplar arasında da istatistiksel karşılaştırma yapıldı.Bulgular: Plak-periplak, plak-PKNGBC, periplak-PKNGBC ortalama FA ve ortalama ADC değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı. Ortalama FA değeri plaklarda en düşük, PKNGBC alanlarında en yüksek, ortalama ADC değeri ise PKNGBC alanlarında en düşük, plaklarda ise en yüksek olarak bulundu.Aktif plakların ortalama FA değeri kronik plaklara kıyasla daha düşük olmakla birlikte istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmedi (p=0,092). Kronik ve aktif plakların ADC (p=0,492) değerlerinin karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı.T1A sekanstaki intensitelerine göre gri cevhere kıyasla hipointens plakların ortalama FA değerinin izointens plaklara kıyasla daha düşük olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak da anlamlı olduğu saptandı (p<0,001). Hipointens plakların ADC değeri ise izointens plaklara göre daha yüksek olmakla birlikte izointens ve hipointens plakların ADC değerlerinin karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p=0,193).Supratentorial plaklara kıyasla infratentorial plakların ortalama FA değerinin daha yüksek, ortalama ADC değerinin daha düşük olduğu görüldü. İstatistiksel olarak da supratentorial ve infratentorial plakların FA (p<0,001) ve ADC (p=0,010) değerlerinin arasındaki farkın anlamlı olduğu ortaya konuldu.Sonuç: Çalışmamızdan DTG'nin MS plaklarının sınırlarının belirlenmesinde konvansiyonel MR sekanslarına kıyasla daha duyarlı olduğu ve doku hasarının derecesi ile ilgili önemli bilgiler verdiği sonucu elde edildi. Ayrıca DTG ile yapılan kantitatif ölçümlerin plak lokalizasyonuna göre farklılıklar gösterdiği, aktif-kronik plak ayırımında ise yeterli olmadığı tespit edildi.Anahtar kelimeler: Multipl Skleroz, Difüzyon Tensör Görüntüleme, FA, ADC. Aim: The aim of this study was to evaluate the effectiveness of diffusion tensor imaging (DTI) in patients with multiple sclerosis (MS).Materials and Methods: This prospective study was performed between December 2018 and July 2019. Patients who were followed-up with the diagnosis of MS and diagnosed with MS for the first time based on their clinical-radiological findings were included in the study. Fractional anisotropy (FA) and apparent diffusion coefficient (ADC) value measurements were performed in 30 patients from 55 different plaques, as well as from 55 periplaque areas and from the normal-appearing white matter (NAWM) area symmetrical to 34 plaques.Mean FA and ADC values of plaque, periplaque area, and NAWM were compared. MS plaques were divided into subgroups according to their characteristics and activity status on T1-weighted images and FA and ADC values were compared statistically between these groups. In addition, plaques were grouped according to their location and statistical comparisons were made between those groups.Result: There were statistically significant differences between mean FA and mean ADC values of plaque-periplaque, plaque-NAWM, periplaque-NAWM. The mean FA value was found to be the lowest in plaques, highest in NAWM, and the lowest ADC value in NAWM and highest in plaques.Although the mean FA value of active plaques was lower than chronic plaques, it was not statistically significant (p=0.092). There was no statistically significant difference between the ADC values of chronic and active plaques (p=0.492). According to the intensities on T1-weighted sequence, the mean FA values of the hypointense plaques was lower than that of the gray matter and this difference was statistically significant (p<0.001). Although the ADC value of the hypointense plaques was higher than the isointense plaques, there was no statistically significant difference between the ADC values of those plaques (p = 0.193).The mean FA value of the infratentorial plaques was higher and the mean ADC value was lower compared to supratentorial plaques. The difference between FA (p <0.001) and ADC (p = 0.010) values of the supratentorial and infratentorial plaques was statistically significant.Conclusion: It was concluded from the present study that DTI was more sensitive than conventional MR sequences in determining the borders of MS plaques and provided important information about the degree of tissue damage. In addition, it was found that quantitative measurements obtained in DTI showed differences according to the plaque localization and were not sufficient for active-chronic plaque differentiation.Key words: Multipl Sclerosis, Diffusion Tensor Imaging, FA, ADC.
Collections