Koroner baypas cerrahisi sonrası yoğun bakım ünitesinde kalma süresinin hastanın morbiditesi üzerine etkisinin retrosepektif olarak araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
GİRİŞ: İlk kez 1967 yılında safen ven greft ile koroner bypass operasyonu uygulanmasından sonra iskemik kalp hastalıklarının tedavisinde bypass cerrahisi önemli bir yeri vardır. Bu cerrahi ideal hastalarda uygun koşullarda yapıldığında düşük morbidite ve mortalite oranlarıyla gerçekleştirilebilmektedir. Kalp cerrahisinden sonra preoperatif, operatif ve yoğun bakım dönemini de içeren peroperatif bazı faktörler mortalite ve morbidite oranlarını arttırabilmektedir. Ancak ideal yoğun bakım süresinin ne olması gerektiğine dair çalışmalar kısıtlıdır.AMAÇ: Bu çalışmadaki amaç kalp cerrahisi uygulanan hastaların yoğun bakım süresinin bir gün olmasıyla iki gün olmasının benzer hasta grupları arasında postoperatif sonuçlar açısından bir fark oluşturup oluşturmadığının araştırılmasıdır.YÖNTEM: Kalp Damar Cerrahisi kliniği'nde 1 Ekim 2016- 1 Nisan 2017 tarihleri arasında KABG ameliyatı yapılmış 80 hastanın dosyası retrospektif olarak incelenmiştir. Hastalar YBÜ'de kalış süresine göre YBÜ'de 1 gün kalan hastalar Grup 1ve YBÜ'de 2 gün kalan hastalar Grup 2 olmak üzere 40'ar kişilik iki gruba ayrılmıştır. Hastalara ait demografik, preoperatif, intraoperatif ve postoperatif veriler incelenmiştir. Verilerin analizi SPSS 15.0 paket programı ile yapılmıştır. Verilerin tanımlanmasında sayı, yüzde, ortalama ve standart sapma değerleri kullanılmıştır. Sürekli, değişkenlerin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov Smirnov testi ile değerlendirilmiştir. Gruplar arası karşılaştırmalarda kesikli değişkenler için kikare veya fishers exact testi, sürekli değişkenler için ise T testi veya Mann Whitney U testi kullanılmıştır. P<0,05 düzeyi istatiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. BULGULAR: Gruplar arasında postoperatif ikinci günde sistolik AKB'de istatisitksel olarak anlamlı gibi görülen bir fark (p=0,013) olsa da bu fark ölçüm tekniklerinin farklı olmasına bağlandı. Postoperatif ikinci günde AST ve Na++ (p=0,039) açısından da anlamlı bir fark görülse de bu parametrelerin değerleri yine de normal aralıktaydı. İki grup arasında AF gelişiminde anlamlı bir fark görülmese de sinüs ritmi sağlanmasında uygulanan amidaron miktarı açısından Gruplar arasında anlamlı bir fark vardı (p=0,025). Ayrıca postoperatif beşinci gün saptanan atelektazi yönünden de Gruplar arasında fark vardı (p=0,023).SONUÇ: Bu tez çalışması kısıtlı hasta sayısı ile ve nisbeten düşük hacimli bir dönemde gerçekleştirilmiştir. Hemodinamik kriterleri uygun hastaların YBÜ'den postoperatif birinci gün çıkarılmasının, tedavi maliyetlerini ve gereksiz YBÜ kaynaklı komplikasyon riskini düşürebileceği ancak yoğun bakım şartlarındaki yakın takibin erken sonlandırılmasının da yeterli telemetri takibi ve solunum fizyoterapisi yapılamayan hastalarda atelektazi gelişimi ve AF atağının daha geç tanınarak daha yüksek maliyetle sinüs ritmi sağlanacağını düşünmekteyiz. İNTRODUCTİON: Bypass surgery has an important role in the treatment of ischemic heart diseases since first coronary bypass operation with saphenous vein graft in 1967. CABG can be performed with low morbidity and mortality rates under appropriate conditions in ideal patients. Some perioperative factors, including preoperative, operative and intensive care, may increase mortality and morbidity rates after cardiac surgery. However, studies on how long the ideal intensive care unit stay should take are few.OBJECTIVE: The aim of this study was to investigate whether there was a difference in the postoperative outcomes between patients undergoing similar cardiac surgery but different ICU length of stay.METHOD: A retrospective study of 80 patients with CABG surgery between October 1, 2016 and April 1, 2017 was performed. Patients were divided into two groups according to the length of stay in ICU. The patients who stayed in the ICU one day were named Group 1 and the patients who stayed in the ICU for 2 days were named Group 2. There were 40 patients in both groups. Demographic, preoperative, intraoperative and postoperative data of the patients were analyzed. Analysis of the data was done with SPSS 15.0 package program. Numbers, percentages, mean and standard deviation values are used to identify the data. Normal distribution of continuous variables was assessed by the Kolmogorov Smirnov test. Chi-square or Fisher's exact tests were used for intermittent variables and T-test or Mann-Whitney U test for continuous variables in the intergroup comparisons. P <0.05 was considered statistically significant.RESULTS: Although there was a statistically significant difference in systolic arterial blood pressure (p = 0.013) between the groups on the second postoperative day, this difference was due to the difference in measurement techniques. On the second postoperative day, there was also a significant difference between AST (p = 0,002) and Na + (p = 0,039) but these parameters were still in normal range. Although there was no significant difference in AF development between the two groups, there was a significant difference between groups in terms of amount of amidarone applied for sinus rhythm restoration (p = 0.025). There was also a difference between the groups in terms of atelectasis that was detected on the fifth postoperative day (p = 0.023).CONCLUSİON: This study was conducted with a limited number of patients and in a relatively short period of time. Transferring patients with hemodynamic criteria from the ICU to the ward on the first postoperative day resulted in reduced treatment costs and reduced risk of ICU-induced complications. However, we believe that early termination of intensive care is more likely to result in atelectasis and AF diagnosed later in patients who do not have adequate telemetric monitoring and respiratory physiotherapy.Key words: Intensive care period, atelectasis, atrial fibrillation
Collections