St. Pierre Kilisesi (Hatay) yöresinin mühendislik jeolojisi açısından değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
St. Pierre Kilisesi, dini ve turizm açısından yüksek öneme sahip bir kilisedir. Tarihte `Hıristiyanlık` kelimesinin ilk geçtiği yer olarak bilinmektedir. Bu çalışmada, Hatay ilinde bulunan St. Pierre Kilisesi ve yakın bölgesinin jeolojik özellikleri araştırılmıştır. Arazi çalışmaları kapsamında yapı üzerinde tahribatsız deney yöntemlerinden yüzey nemi, Schmidt çekici ve P-dalga hız testleri yapılıp, yüzeylerin pürüzlülük ölçümleri yapılmış ve termal görüntüler alınmıştır. Araziden alınan kayaçların lokasyon ve litolojik özellikleri belirlenip, jeokimyasal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla XRF analizleri yaptırılmıştır. Örneklerden ince kesit yapılıp petrografik özellikleri belirlenmiştir. En son olarak jeomekanik özelliklerinin belirlenmesine yönelik yoğun deneysel çalışmalar yapılmıştır. Restorasyon yapılan kayacın renk ve doku olarak eski kayaçlar ile uyumlu çok fazla olmadığı düşünülmektedir. Restorasyon kayacı nem tutma oranı ve boşluk oranı daha yüksek olup bu sebeplerden dolayı ileride daha erken bozulmalara sebep olacaktır. Restorasyon kayacı dokusal görüntü (ton) olarak da eski kayaca göre daha açık renk tonlarındadır. St. Pierre Church is a church which has high importance in terms of religion and tourism. It is known as the place where the word `Christianity` was first used in history. In this study, in the province of Antakya, Hatay the geological proporties of the St. Pierre Church and its vicinity were investigated. Within the scope of field work, surface moisture, Schmidt hammer and P-wave velocity tests were carried out on the structure by non-destructive test methods, surface smoothness measurements were made and thermal images were taken. The location and lithological characteristics of the rocks taken from the field were determined and XRF analyzes were performed to determine the geochemical properties. Petrographic properties were determined by thin section that made from samples. Finally, intensive experimental studies have been conducted to determine geomechanical properties. It is thought that the rock used in the restoration is not very compatible with the used rocks in terms of color and texture. Restoration rock moisture and void rate are high and will cause further deterioration for these reasons. The restoration rock is also incompatible with the used rock in terms of imagery (tone).
Collections