Subakut ve kronik dönem inmeli hastalarda yerçekimsiz ortamda yürüyüş bandı üzerinde yürüme egzersizleri ile su içi yürüme egzersizleerinin kardiyak fonksiyonlar üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnme; serebral enfarkt, intraserebral kanama ve subaraknoid kanama gibisantral sinir sisteminin vasküler kaynaklı akut fokal bir defisitidir ve dünyadaözürlülük ve ölümün majör sebeplerindendir. Dünyada 60 yaş üzerindekimortalitenin ikinci sıradaki sebebidir. Gelişmiş ülkelerde ise kardiyovaskülerhastalıklar ve malignitelerden sonra üçüncü sıradaki ölüm nedenidir. Ülkemizde tümyaş gruplarına bakıldığında ölüme neden olan hastalıklar içinde iskemik kalphastalıklarından sonra ikinci sırada gelmekte olup, tüm ölümlerin %15'indensorumludur.İnme sonrası mobilizasyonun azalması beraberinde kardiyak enduransta hızlıbir düşüşe sebep olmaktadır. Bu düşüşün inmeden sonraki ilk 6 ayda sağlıklıkontrollere göre %55 ila %75 arasında olduğu bildirilmiştir. Özellikle ilk aylarda%60'lara varan oranlardadır. Aerobik kapasitenin düşmesi bu hasta grubundaaterosklerotik morbidite ve mortalite artışını da beraberinde getireceğinden aerobikegzersiz planlaması önem kazanmaktadır. Bizim çalışmamızın da amacı aerobikegzersizin kardiyak endurans, fonksiyonellik ve denge parametrelerine katkı sağlayıpsağlamayacağı ve hangi tür aerobik egzersizin bu parametreler üzerine daha fazlakatkısının olacağını araştırmaktır.Çalışmaya; hastalık süresi 3 ay ve daha uzun olan; cihazlı veya cihazsız, 10metre bağımsız yürüyebilen; kognitif ve ortopedik olarak uygun durumda olanhastalar alındı. Hastalar anti gravite grubu (n=13), havuz grubu (n=13) ve kontrolgrubu (n=13) olarak dağıtıldı. Hastaların tamamına 20 seans, 4 hafta boyuncakonvansiyonel tedavi verildi. Havuz ve anti gravite tedavileri planlanan hastalarahaftada 3 defa 45'er dakika aerobik egzersiz yaptırıldı. Hastaların tamamının tedaviöncesinde (0. hafta) ve tedavi sonrasında (4. hafta) Berg testi ile denge fonksiyonları,Barthel testi ile fonksiyonellik durumları; egzersiz tolerans testi ve 6 dakika yürümetestleri ile aerobik kapasite ölçümleri yapıldı. Çalışmayı 39 hasta tamamladı ve analizedildi.Çalışmaya katılan hastaların yaş ortalaması 56,08; inme sonrası ortalamageçen süre 12,5 aydı. Hastaların tedavi öncesi değerlendirmelerinde üç grup arasındaBarthel ve Berg skorları ile 6 dakika yürüme testi parametrelerinden istirahat kalphızı, maksimum kalp hızı, Borg skoru ile egzersiz tolerans testi parametrelerindenistirahat kalp hızı, maksimum kalp hızı, test süresi, Borg skoru ve VO2 maksimum(max VO2) değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Tedaviöncesi 6 dakika yürüme testinde yürünen mesafe (p=0,048) ve egzersiz toleranstestinde elde edilen MET (p=0,01) değerlerinde gruplar arası fark vardı.Tedavi öncesi ve sonrası grup içi karşılaştırmalarda; havuz grubunda Barthelfonksiyonellik skorunda (p=0,016) ve 6 dakika yürüyüş testinde ulaşılan maksimumkalp hızı değerinde (p=0,025) anlamlı fark vardı. Anti gravite grubunun grup içitedavi öncesi ve sonrası karşılaştırmasında ise 6 dakika yürüme testinde yürünenmesafe (p=0,004) ve egzersiz tolerans testinde ulaşılan maksimum kalp hızı(p=0,016), testi tamamlama süresi (p=0,007), MET (p=0,001) ve max VO2 (p=0,002)değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark vardı. Kontrol grubunda ise istatistikselolarak anlamlı değişiklik olan tek parametre egzersiz tolerans testi Borg zorlanmaderecesi idi (p=0,006).Berg denge skalasında tedavi öncesi ve sonrası karşılaştırmalarda hiçbirgrupta anlamlı fark saptanmadı (p>0,05).Tedavi sonrası gruplar arası karşılaştırmada, 6 dakika yürüme testindeistirahat kalp hızında (p=0,037) ve kardiyopulmoner egzersiz testi MET değerinde(p=0,16) istatistiksel olarak anlamlı fark vardı.Sonuç parametrelerinin hastaların ne tür özelliklerinden etkilenmişolabileceği ile ilgili yapılan çalışmada spastisite varlığında hastaların Berg dengeskorlarındaki iyileşmenin daha iyi olduğu (p=0,009) ve iskemik inme geçirmiş olanhastalarda elde edilen max VO2 değerinin hemorajik inme tanılı hastalara göre dahayüksek olduğu (p=0,007) sonucuna vardık.Bu çalışma inme rehabilitasyonuna eklenecek olan aerobik egzersizin türü vebu egzersizin yararlılığı ile ilgilidir. Mevcut bulgularımız ışığında hem anti graviteyürüme egzersizleri hem de su içi yürüme egzersizleri sonrası hastaların aerobikkapasitesinde artış olduğunu gösteren sonuçlar elde edilmiştir. Anti gravite grubundabirden çok parametrede istatistiksel olarak anlamlı iyileşmeler görülmüş olması antigravite egzersizlerinin bu amaçla daha aktif olarak kullanılabileceği sonucuna vardırabilir. Ayrıca fonksiyonellik ölçütünde havuz grubunda anlamlı sonuçların eldeedilmiş olması, rehabilitasyon hedeflerinin başında gelen fonksiyonelliğinartırılabilmesi için su içi egzersizlere önem verilmesi gerektiğini düşündürebilir. Stroke is characterized by the sudden loss of blood circulation to an area ofthe brain which results in focal or global neurologic deficit. Ischemia and primaryhemorrhage are major reasons of stroke after subarachnoid hemorrhage has beenexcluded. This condition is primary cause of disability worldwide and second leadingcause of death among ages of patients 60 years and older. Stroke is also the thirdleading cause of mortality in developed countries. In our country it is the secondleading cause of death after cardiovascular diseases and accounts for 15% of overallmortality.It is well known that restricted capacity of mobilization as a result of strokeresults in dramatic decrease in cardiorespiratory fitness. According to recent studiesthis decline reach nearly to 60% after one month and between 55% to 75% after sixmonths in patients with stroke comparing to healthy subjects. Due to the strongassociation between cardiorespiratory fitness and cardiovascular morbidity andmortality, aerobic exercise training is mandatory in these patients. In this study, weaimed to evaluate the effects of aerobic exercise training on cardiorespiratory fitness,functional capacity and balance. We also investigated which type of aerobic exercisetraining has more beneficial of effect on these parameters.The study enrollment criteria included; (1) patients diagnosed with stroke andtime from stroke onset to admission was longer than three months (2) independentwalking ability more than 10 meters with or without assistance (3) patients whosecognitive and functional status were suitable for training programme. Of the totalnumber of participants enrolled in this study, 13 patients were randomized into anti-gravity treadmil training group, 13 patients were randomized into underwaterwalking group and 13 paients were randomized into control group. All groupsreceived twenty sessions of conventional therapy for four weeks. Patients assigned toanti gravity treadmill training and underwater walking group received three sessionsof aerobic exercise treatment of 45 minutes per week. All patients underwentexercise tolerance test and six minute walk test. The Berg Balance Scale (BBS) wasused to measure balance parameters of patients and Barthel Index was used tomeasure their functional status. We also examined aerobic capacity of participants.All of these procedures performed not only during commencement of the study butduring termination of the study.Mean age of patients enrolled in this study was 56.08 and estimated timeinterval from occurance of stroke to study participation was 12.5 month. There werestatistically no significant differance in three groups in terms of Berg Balance Scalescore, Barthel Index, aerobic capacity, resting and maximum heart rate, six minutewalk test, duration of exercise tests and rates of Borg and VO2 max (p>0,05) beforetreatment. However, length of walking distance during 6 minute walk tests (p=0,048)and MET levels obtained from exercise tolerance tests (p=0,01) were found to bedifferent.Assessments of before and after treatment of underwater walking trainingshowed statistically significant differences both in Barthel Index scores (p=0,016)and maximum heart rate during six minute walk test (p=0,025). Results of anti-gravity treadmill training showed statistically significant differences before and aftertreatment in terms of length of walking distance during 6 minute walk test (p=0,004),maximum heart rate attained during exercise stress testing (p=0,016), period ofcompletion of test (p=0,007), rates of MET scores (p=0,001) and VO2 max(p=0,002).The only statistically different parameter observed in control group wasBorg Scale of Perceived Exertion scale (p=0,006).The Berg Balance Scale parameters showed statistically no significantdifference before and after treatment between three groups(p>0,05). Intergroupcomparisions revealed statistically significant differences both in resting heart rate ofsix minute walk test (p=0,037) and MET scores of exercise tolerance test (p=0,16).This study also showed that there were higher rates of improvement in BergBalance scales during the existance of spacity (p=0,009) and there were higher ratesof obtained VO2 max in patients with ischemic stroke comparing to patients withhemorrhagic stroke (p=0,007).The aim of this study was to characterize type of aerobic exercises used intreatment of stroke rehabilitation. In addition, we investigated benefits of thesetreatment protocols. Our results revealed that both anti gravity treadmill training andunderwater walking training has positive effects on patients aerobic capacity. Due tofavorable effects of anti-gravity treadmill training on several parameters as we haveshown in our study, this method may be used more frequently in daily practice.Furthermore, as a result of strong association between improvement in functionalcapacity and underwater walking training, this treatment protocol may be priortheraphy in patients with low functional capacity.
Collections