Şehiriçi ateşli silah yaralanmalarına bağlı torakoabdominal yaralanmaların klinik ve epidemiyolojik analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkiye'de son yıllarda terör saldırıları nedeniyle binlerce vatandaşımız ve güvenlik personelimiz yaralanmış, hayatını kaybetmiştir. Bizim bu çalışmada amacımız terör kaynaklı şehiriçi ateşli silah yaralanmalarına bağlı torakoabdominal yaralanmalarda mortaliteye etki eden faktörleri bulmak ve hangi faktörün mortaliteye ne dereceli etkili olduğunu değerlendirmektir. Çalışmamızda 01.06.2015 ile 30.12.2016 tarihleri arasında Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki şehir içi ateşli silah yaralanması sonrasında yaralanma yerinde ilk müdahalesi ve ilk ameliyatları yapılan ve daha sonra Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen ve burada yatarak tedavi gören 750 hasta içerisinden abdominal, torakoabdominal ve bunlara eşlik eden ektremite yaralanması olan 70 hasta seçildi. Dosyaları retrospektif olarak araştırıldı. Yaralanma mekanizmaları ile mortalite karşılaştırıldığında aralarında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamadı (p> 0.05). Hasar Şiddet Skoru ( ISS )'na göre yaralılar 2 gruba ayrıldığında ISS puanları yüksek olanlarda mortalite oranı istatiksel olarak anlamlı bir şekilde yüksek olarak tespit edildi (p < 0.05, X2 = 8.256). Masif kan transfüzyonu ihtiyacı olan hastaların sayısı ile mortalite oranı değerlendirildiğinde masif kan transfüzyonu ihtiyacı olan hastalarda mortalite oranı anlamlı bir şekilde yüksek bulundu (11/6, p<0.05, X2=22.814). Bulduğumuz tüm değerler neticesinde sonuç olarak yaralının yaralanma bölgesinden hızlı bir şekilde tahliyesi gerekmektedir. Tahliye esnasında hasar şiddet skoru hesaplanarak yüksek riskli ve masif kan transfüzyonu ihtiyacı olan hastalar biran önce belirlenmelidir. Agresif sıvı resüsitasyonu yerine dengeli sıvı resüsitasyonu uygulanmalıdır. Masif kan transfüzyon ihtiyacı olan hastalara kan ürünlerinin masif transfüzyon protokolüne uygun dengeli oranlarda replasmanı yapılmalıdır. Hastaya en kısa süre içerisinde uygulanacak hasar kontrol cerrahisinin şehir içi ateşli silah yaralanmalarında öncelikli tedavi yöntemi olarak düşünmekteyiz. In recent years, thousands of citizens and security staff injured or lost their lives due to terrorist attacks in Turkey. In this study, our aim is to find out the factors effecting mortality in thoraco-abdominal injuries with firearm in 'in-city' terrorist attacks and evaluate which factor effects mortality in which extend. In our study, 70 patients with abdominal and thoraco-abdominal injuries which are accompanied with ekstremite injuries are selected from 750 patients, who were injured with in-city firearms between the dates 1.6.2015 and 30.12.2016, in several cities of Turkey, and then received a first medical intervention and first surgical operation at the injury-post, then sent to Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (Gülhane Training and Research Hospital ) and received an inpatient treatment. Their files are researched by retrospective study.When injury mechanism and mortality is compared, it has been found no statistical relationship ( p>0.05). According to Injury Severity Score ( ISS), when patients divided into two groups, in patients with high ISS scores, mortality rate was found significantly high statistically(p<0.05, X2=8.256). When the number of patients with massive blood transfusion need and mortality rate is evaluated, patients with massive blood transfusion need, mortality rate was found significantly high ( 11/6, p<0,05, x2=22.814). As a result of all our findings, the patient should be immediately evacuated from the injury post. During the evacuation, ISS should be calculated and and the patients with high risk and massive blood transfusion need should be identified immediately. Instead of agresive plasma resuscitation, steady plasma resuscitation should be applied. In patients with massive blood transfusion need, blood products should be replaced in steady rates according to MTP. For in-city firearm injuries, we suppose the 'damage control surgery', which should be applied as soon as possible, is the primary treatment method.
Collections