Acil servise başvurup pnömoni nedeniyle hospitalize edilen hastaların klinik özellikleri ve laboratuar değerlerinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Acil servise başvuran toplum kökenli pnömoni hastalarının yatış sonrası prognozunu öngörmede kullanılacak klinik ve laboratuar gibi değerlendirme araçları kısıtlıdır. Bu çalışmada pnömoni nedeniyle acil servisten göğüs hastalıkları kliniğine yatırılan hastaların klinik, laboratuar ve radyolojik özelliklerinin saptanması ve bunun yatış süresi ve yoğun bakım ihtiyacı ile ilişkisinin araştırılması amaçlandı.Yöntem: Acil servis ve göğüs hastalıkları kliniklerinin kayıtları ve dosyaları 01 Ekim 2016 ve 11 Şubat 2019 tarihleri arasında retrospektif olarak incelenerek pnömoni tanısı alanlar saptandı. Bu hastaların yaş, cinsiyet gibi demografik verileri ile acil servise başvurudaki ilk elde edilen laboratuvar verileri, klinik bulguları, radyolojik görüntüleme sonuçları incelendi. Radyolojik yaygınlık skorlamaları akciğer grafileri üzerinden yapıldı ve hafif, orta, ağır olarak derecelendirildi. Hastaların takip esnasındaki yatış süreleri ve yoğun bakım ihtiyaçları kaydedildi. Bulgular: Çalışmaya toplam 148 hasta dahil edildi. Çalışmadaki hastaların %69'u (n=102) erkek, %31'i (n=46) kadındı ve yaş ortalaması 66±19,2 idi. Takipleri süresince %24,3'ünün (n=36) yoğun bakım ihtiyacı olduğu saptandı ve hiçbirinde mortalite saptanmadı. Pnömoni nedeniyle hastaneye yatırılarak takip edilen hastaların başvuru anındaki parametrelerinden; kalp yetmezliği, yaş, satürasyon, eritrosit, hemoglobin, lenfosit, eozinofil, bazofil, üre, kreatinin, kalsiyum, prokalsitonin ve C-reaktif protein (CRP) değerlerinde yoğun bakım ihtiyacına göre istatistiksel anlamlı farklılık olduğu saptandı (p değerleri sırasıyla; p=0,031; 0,000; 0,026; 0,013; 0,036; 0,037; 0,028; 0,016; 0,000; 0,039; 0,013; 0,008; 0,019). Yaş, diyastolik kan basıncı, hemoglobin, üre, kreatinin, prokalsitonin, pro-B tipi natriüretik peptit (pro-BNP), troponin ve CRP düzeylerinin radyolojik yaygınlık derecesine göre istatistiksel olarak anlamlı farklı olduğu belirlendi (p değerleri sırasıyla; 0,000; 0,003; 0,032; 0,003; 0,041; 0,022; 0,049; 0,014; 0,008). Pnömoni nedeniyle hospitalize edilen hastalardan serebrovasküler hastalığı olanların hastane yatış süresinin daha uzun olduğu gözlendi. Radyolojik yaygınlık derecesiyle, yoğun bakım gereksinimi ve yatış süresi arasında ilişki olmadığı bulundu. Sonuç: Acil servise başvuran pnömoni hastalarının ilk başvurudaki klinik durumu, laboratuar değerleri ve radyolojik yaygınlık derecelerinin hepsinin birlikte değerlendirilmesiyle hastaların prognozu hakkında fikir sahibi olunabileceği değerlendirildi. Anahtar sözcükler: Acil servis, pnömoni, radyolojik yaygınlık derecesi, yoğun bakım. Objective: There are only a limited number of clinical and laboratory assessments that can be used for predicting the post-hospitalization prognosis of patients with community-acquired pneumonia presenting to the emergency department. This study aimed to determine the clinical, laboratory, and radiological characteristics of patients admitted to the pulmonology clinic from the emergency department owing to pneumonia, and to investigate the relationship of these characteristics with the duration of hospitalization and the need for intensive care.Methods: The records and files of the emergency department and pulmonology clinics between October 1, 2016 and February 11, 2019 were retrospectively reviewed and patients diagnosed with pneumonia were identified. The demographic data of these patients such as age and sex, initial laboratory data, clinical findings, and radiological imaging results after admission to the emergency department were examined. Chest X-rays were graded as mild, moderate, and severe based on radiological scores. The duration of hospitalization and intensive care needs of patients during follow-up were recorded.Results: A total of 148 patients were included in the study. Of these patients, 69% (n = 102) were male, 31% (n = 46) were female, and the mean age was 66 ± 19.2 years. During follow-up, 24.3% (n = 36) required intensive care and no mortality was observed in any of the patients who required intensive care. Based on the evaluation of parameters at admission of the patients hospitalized and followed up for pneumonia, it was determined that heart failure, age, saturation, erythrocyte, hemoglobin, lymphocyte, eosinophil, basophil, urea, creatinine, calcium, procalcitonin, and C-reactive protein (CRP) values were statistically significant different in causing a need for intensive care (p = 0.031, 0.000, 0.026, 0.013, 0.036, 0.037, 0.028, 0.016, 0.000, 0.039, 0.013, 0.008, and 0.019, respectively). Age, diastolic blood pressure, hemoglobin, urea, creatinine, procalcitonin, pro-B type natriuretic peptide (pro-BNP), troponin, and CRP values were statistically significant different according to the radiological extend scores (p = 0.000, 0.003, 0.032, 0.003, 0.041, 0.022, 0.049, 0.014, and 0.008, respectively). Among patients hospitalized for pneumonia, the duration of hospitalization was longer for patients with cerebrovascular diseases. The degree of radiological extent score was not found to be associated with the need for intensive care and length of stay.Conclusions: Combined evaluation of the clinical status, laboratory values, and radiological scores of patients with pneumonia presenting to the emergency department can give an idea regarding their prognosis.Key words: Emergency department, intensive care, pneumonia, radiological extent score.
Collections