İliofemoropopliteal arteriyel obstrüksiyonlarda subintimal rekanalizasyon
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı, subintimal rekanalizasyonun periferik arter hastalığında etkinliğini ve başarısını değerlendirmektir.Yöntem: Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi Radyoloji Kliniğinde okluzif periferik arter hastalığı tanısı ile iliyak ve femoropopliteal okluzyonları için subintimal rekanalizasyon uygulanan 20 hasta (18Erkek ve 2 kadın; Ortalama yaş 70.3) retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Ayak bileği brakial indeksleri ve takip ultrasonografide patensi oranları değerlendirildi. Uygun analizler SPSS 21.0 paket programı ile yapılmış, istatistiksel olarak p değerinin 0,05'in altında olması anlamlı kabul edilmiştir.Bulgular: Toplam 20 hastanın dahil edildiği bu çalışmada kişilerin %90'ı erkek, %10'u kadındı. Kişilerin yaş ortalaması 70,3±11,7, %50'si 70 yaş altında ve %50'si sigara içmektedir. Çalışmada değerlendirilen 20 kişinin hepsinde en az bir ek hastalık bulunduğu görüldü. İliyak ya da femoropopliteal oklüzyona en yüksek sıklıkla eşlik eden hastalık, koroner arter hastalığı (%80) olmuştur. Bunu sırasıyla hipertansiyon (%50), diyabetes mellitus (%30) takip etti. Hastaların %65'inde lezyon femoropopliteal damarda, %35'inde iliyak damarda yer aldı. Hastaların 2'sinde distalde gerçek lümene düşülemediği için rekanalizasyon sağlanamadı. Kişilerin %90'ında yapılan işlem başarı ile sonuçlandı. İşlem öncesi istirahat ABİ değerleri ortalamasının 0,57±0,13, işlem sonrasında ise 0,83±0,06 olduğu saptandı. Kişilerin işlem sonrası ABİ değerleri, işlem öncesi ABİ değerlerine göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha fazladır (p<0,001). Subintimal rekanalizasyon işlemi uygulanan 20 hastadanın hiç birinde major komplikasyon gelişmedi. Dört hastada giriş yeri hematomu oluştuğu gözlendi. Başarılı şekilde subintimal rekanalizasyon yapılan 18 hastada, 6-14 ay (ortalama 10 ay) arası yapılan takip US'lerinde patensi izlendi.Sonuç: Bu çalışmada elde edilen sonuçlara göre İliyofemoropopliteal oklüzyonlarda endovasküler tedavi yöntemi olarak subintimal rekanalizasyon oldukça uygulanabilir ve güvenli bir seçenektir. Patensi oranları oldukça yüksektir. Bu çalışmadan çıkan sonuçlar ışığında, daha fazla sayıda olgunun yer aldığı, ileri analize olanak sağlayabilecek, kapsamlı çalışmaların yapılarak daha etkin sonuçların ortaya çıkacağı düşünülmüştür. Anahtar Kelimeler: Girişimsel Radyoloji, İliak Arteriyel Obstrüksiyon; Femoropoplieteal Arteriyel Obstrüksiyon; Subintimal Rekanalizasyon Aim. The aim of this study was to evaluate the efficacy and success of subintimal recanalization in peripheral arterial disease.Method. Twenty patients (18 males and two females; mean age 70.3 years) who were performed subintimal recanalization technique for iliac and femoropopliteal occlusions with the diagnosis of occlusive peripheral arterial disease at Gülhane Training and Research Hospital Radiology Clinic were retrospectively evaluated. Ankle brachial index (ABI) values and patency rates in follow-up ultrasonography were evaluated. The appropriate analyses were performed by SPSS 21.0 package program, p value below 0.05 was accepted statistically significant.Results. A total of 20 patients were included in this study, 90% was male and 10% was female. The mean age of the patients is 70,3 ± 11,7, 50% being under 70 years of age and 50% smoking. At least one additional disease was found in all 20 patients evaluated in the study. The most common accompanying disease to the iliac or femoropopliteal occlusion was coronary artery disease (80%). This was followed by hypertension (50%) and diabetes mellitus (30%). In 65% of the patients, the lesion was located in the femoropopliteal artery and 35% in the iliac artery. Recanalization could not be achieved in two patients due to the inability to access to the distal true lumen. In 90% of the patients, the procedure was successful. The mean ABI values at rest before and after the procedure were 0.57 ± 0.13 and 0.83 ± 0.06, respectively. Post-procedural ABI values were significantly higher than pre-treatment ABI values (p <0.001). None of the 20 pastients who were performed subintimal recanalization procedure, no major complications developed. In four of the patients entry site hematoma was observed. During 6-14 months (mean 10 months) follow-up with ultrasonography, patency was observed in 18 patients who underwent successful subintimal recanalization procedure. Conclusion. According to the results obtained in this study, subintimal recanalization as an endovascular treatment method in iliofemoropopliteal occlusions is a highly applicable and a safe option. Patency rates are quite high. In the light of the results of this study, it is thought that more effective results will evolve with comprehensive studies including more additional cases, allowing further analyses.
Collections