Toplumsal Cinsiyet Algısının 19. Yüzyıldan Günümüze Dönüşümü (?): Gurur ve Önyargı ve Bridget Jones`un Günlüğü Örneği

Abstract

Toplumsal Cinsiyet Algısının 19. Yüzyıldan Günümüze Dönüşümü(?): Gurur ve Önyargı ve Bridget Jones'un Günlüğü ÖrneğiÖzetBu araştırmanın amacı, toplumsal cinsiyet algısının tarihin farklı dönemlerinde ki durumlarının incelenmesi ve karşılaştırmalarının analizinin yapılmasıdır. Çalışmanın amacı doğrultusunda birbirlerinden yaklaşık iki yüzyıl arayla yazılmış iki roman olan, Jane Austen'ın Gurur ve Önyargı isimli eseri ve Helen Fielding'in Bridget Jones'un Günlüğü isimli eseri seçilmiştir. Bridget Jones'un Günlüğü isimli roman, klasik bir eser olan Gurur ve Önyargı isimli romanın yeniden yazım (rewriting)'ı olarak bilinmektedir. Klasik edebiyat alanında sesi duyulmayan kadın karakterlerin kendi bakış açılarıyla sesi olmak isteyen kadın yazarlar tarafından sıkça tercih edilen yeniden yazım tekniği, feminist edebiyat için önemlidir. Her iki eserin yazıldığı yıllarda kadınların durumu ve eserlerin olay örgüsü boyunca toplumsal cinsiyet farkları ve eşitsizlikleri baz alınarak değerlendirilmiş olan karşılaştırma, toplumsal cinsiyet algısının yıllar içinde iyileşme gösterip göstermediği sorusunun yanıtının bulunmasına yardımcı olacaktır. Araştırmanın metodunda, nitel araştırma yöntemlerinden olan doküman analizi kullanılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda, kadınların durumunun ve toplumsal cinsiyet normlarının gösterdiği değişimin köklü olmadığı görülmüştür.

The Transformation(?) of Gender Perception from the 19th Century to Today: Pride and Prejudice and Bridget Jones DiaryAbstractThe purpose of this study is to analyse and compare gender perception in two different time periods in history. Within the scope of this study two novels are chosen, namely Jane Austen's Pride and Prejudice and Helen Fielding's Bridget Jones' Diary which was written approximately two hundred years later. The novel called Bridget Jones's Diary is known as the rewriting of the classic novel, Pride and Preudice. Rewriting is an important technique for woman writers, who prefer to give voice to the female characters whose voices are not heard in classical literature. This comparative analysis which revolves around the condition of women in the time periods the novels were written and gender discriminations and unequalities that can be observed within the plotlines, will help find an answer to the question of whether there has been a meaningful improvement in the gender perception. As the method of this study, document analysis is made use of as one of the qualitative research methods. As a result of this analysis, it is observed that there has been no radical transformations in terms of womens's social position and gender role stereotypes.