Performativity of sexuality and gender in Sarah Waters` Tipping The Velvet and Michel Faber`s The Crimson Petal And The White
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Cinsiyet Belası adlı kitabında Judith Butler toplumsal cinsiyette edimsellik kavramını ortaya atmakta ve bunu gerçek bir cinsiyeti oluşturduğunu varsayan eylemlerin tekrarlanmasının sonucu olarak tanımlamaktadır. Toplumsal cinsiyet değişken olduğundan ve bir kişinin biyolojik cinsiyeti toplumsal cinsiyetini belirleyemeyeceğinden, toplumsal cinsiyetin edimsel olarak oluşturulduğu düşünülür. Bu yüzden toplumsal cinsiyet diye bir şey yoktur ve ancak cinsiyet tutarlılığı tarafından düzenlenmiş belirli eylemlerin sürekli tekrarlanması ile oluşur. Belirli edimsel eylemlerin tekrarlanması sonucu kimlikler `eril` ya da `dişi` olarak etiketlenir, ki bu da heteroseksüel kimliklerin oluşmasına yol açar. Bu edimsel eylemlerin tekrarlanması, cinsiyetin değişkenliğini ve bu eylemler öncesi bir cinsel kimliğin var olmadığını öne sürer. Bu nedenle toplumsal cinsiyet ve cinsel kimlik edimselliği, heteroseksüelliği doğal ve üstün gören normlara meydan okur ve toplumsal cinsiyetin eril egemen heteroseksüel kültürün bir ürünü olduğunu açığa çıkarır. Bu doğrultuda bu tez, toplumsal cinsiyetin edimselliği konusunu Neo-Viktoryen bağlamda edimsellik kullanımının iki farklı örneğini göstermek amacıyla, Sarah Waters'ın Tipping the Velvet ve Michel Faber'in The Crimson Petal and the White adli romanlarını inceler. Queer kuramı çerçevesinde, geleneğe aykırı karakterlerin toplumsal cinsiyetlerinin ve cinsel kimliklerinin değişkenliğini ortaya çıkarmayı amaçlar. Sonuç olarak, bu tez, toplumsal cinsiyet edimselliğinin bu metinlerdeki iki ana karakterin eril egemen heteroseksüel normlardan kaçışları ve kendilerini gerçekleştirme amaçlarına nasıl katkıda bulunduğunu analiz eder. In her book Gender Trouble, Judith Butler coins gender performativity as a concept, and describes it as the result of repetitive acts that establish a supposed true gender. Since gender is fluid and cannot be determined or defined according to one's sex, gender is considered to be performatively produced. Hence, there is no gender, but it is only produced by means of some performative acts that are regularized by gender coherence. The repetition of certain acts brings about labeling the identity as either a `he` or a `she,` which leads to formation of heterosexual identities. This repetition of performative acts suggests the fluidity of sexuality, and indicates that there is no sexuality before actions. As a result, performativity of gender and sexuality challenges heteronormativity and lays bare the constructed nature of heteropatriarchal norms.As such, this thesis analyzes Sarah Waters' Tipping the Velvet and Michel Faber's Crimson Petal and the White to illustrate two different examples of the use of performativity in a NeoVictorian context. It aims to reveal the fluidity of gender and sexuality by the unconventional characters in a `queer` framework. As a result, it examines how the idea of performativity of gender and sexuality contributed to protagonists' flee from heteropatriarchal norms towards their self-realizations.
Collections