Türkiye`de katılım bankaları ve geleneksel bankaların iletişimsel-rasyonellik açısından karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı, Habermas'ın iletişimsel-rasyonellik ilkeleri açısından Türkiye'deki katılım bankaları ile geleneksel bankaların kendi çalışanlarına ve müşterilerine nasıl yaklaştıklarını ve davrandıklarını kıyaslamaktır.Bu çalışma ile özellikle yönetici kesim tarafından firma ailesini oluşturan çalışanların, müşterilerin ve tedarikçilerin insanî değerlerinin, demokratik haklarının, özgürlüklerinin (negatif-pozitif), onurlarının ve kimliklerinin hangi ölçüde dikkate alındıklarının belirlenmesi amaçlanmıştır.Çalışmada, iletişimsel-rasyonellik bakımından bankaların durumunun tespitine gayret edilmiştir. Veriler, nitel çalışmalarda kullanılan kolay ulaşabilirlik yöntemine göre Rize ilinden elde edilmiştir. Veriler hem banka yöneticileriyle hem de banka müşterileriyle yarı yapılandırılmış görüşme formları ile mülâkatlar yapılarak toplanmıştır. Daha sonra veriler; içerik ve betimsel analiz sürecinden geçirilerek amaçsal ve iletişimsel rasyonellik ana faktörleri altında alt temalar belirlenmiştir. Tüm bu kavramsal analizde Habermas'ın iletişimsel-rasyonellik kuramı temel alınmıştır.Analiz sonucunda, geleneksel bankalar içerisinde, kamu sermayeli bankaların diğer banka türlerine göre iletişimsel-rasyonellik özelliklerine daha yakın olduğu, geleneksel ve katılım bankaları açısından bakıldığında ise kamu bankalarının bu varsayıma daha yakın olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca kapitalist sistem içerisinde, müşterilerin araçsal bir meta olmaktan çıkarılıp onların bir amaç hâline getirilebilmesi için tüm bankacılık sektörü tarafından iletişimsel-rasyonel eylemlerin daha çok tercih edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. The aim of this study of traditional banks with participation banks in Turkey; to compare how employees and customers approach and act in terms of communication-rationality principles.With this study, especially the employees, customers and suppliers of the executive sector, which form the family of the company; is to try to determine to what extent they consider and value their human values, democratic rights, freedoms (negative-positive), human dignity and identity.In the study, banks were tried to be determined in the communicative rationality dimension. The data in the study were obtained from Rize according to the easy access method used in qualitative studies. The data were collected by interviewing both bank managers and bank customers with semi-structured interview forms. Then, by going through the data, content and descriptive analysis process; Sub-themes are determined under the main factors of purpose and communicative rationality. Communicative rationality theory of Habermas was taken as basis in all this conceptual analysis.As a result of the analysis, it has been understood that among the traditional banks, state-owned banks are closer to their communicative rationality characteristics compared to other types of banks, and in terms of traditional and participation banks, public banks are closer to this assumption. As a result of the analysis of the entire banking sector, customers should prefer communicative rational actions in order to prevent them from becoming an instrumental commodity within the capitalist system and make them a purpose with their values.
Collections