Toplum düzeyinde obezitenin önlenebilmesi ve uygulanmakta olan `Türkiye sağlıklı beslenme ve hareketli hayat programı` hakkında Aydın ili merkez ilçede Halk Sağlığı Müdürlüğü ve bağlı birimlerde görev yapan sağlık çalışanlarının bilgi,tutum, davranış ve beklentileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: ' Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı' nın sürdürülmesinde önemli görevler üstlenen ve birinci basamakta çalışan sağlık personelinin uygulanmakta olan program hakkındaki bilgi, tutum, davranış ve beklentilerinin belirlenmesi amaçlandı. Bu sayede programla ilgili aksayan yönlerin ve başarıların ortaya koyularak taktik ve stratejik planların daha iyi yapılması hedeflendi. Çalışmamızı özgün kılan öğe; sağlık alanında yürütülen ulusal programlar içinde ilk defa programda aktif olarak görev alan personelin programla ilgili bilgi, tutum, davranış ve beklentilerini ölçmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın örneklemini Aydın ili merkez ilçede görev yapan (Halk Sağlığı Müdürlüğü, Efeler Toplum Sağlığı Merkezi ve merkez ilçeye bağlı 32 Aile Sağlığı Merkezi) toplam 325 sağlık personeli içerisinden 303 katılımcı oluşturdu. Çalışmanın verileri; literatür araştırmaları sonucunda; katılımcıların sosyodemografik özellikleri, koruyucu geliştirici davranışları ile programa ait bilgi, tutum, davranış ve beklentilerini belirlemeye yönelik yapılandırılan anket yöntemiyle toplanmıştır. Bu anketlerde gruplar arasında ortak sorulan sorular olduğu gibi özellikle gruplara yönelik hazırlanmış sorular da bulunmaktadır. Veriler; tanımlayıcı istatistikler kullanılarak değerlendirilmiştir.Bulgular: Çalışmaya toplam 303 sağlık personeli katılmıştır. Katılımcıların 99'u erkek (% 32,9), 204'ü kadındı (% 67,1). 29 katılımcı 30 yaş altı olup (% 9,5), 274 katılımcı 30 yaş ve üzerindedir (% 90,4). 48 katılımcı bekar (% 15,8), 228 katılımcı evli (% 75,2) ve 25 kişi boşanmış (% 8,2) olarak bulunmuştur. Katılımcıların 244'ünün çocuğu vardır (% 80,5), 59 kişinin çocuğu yoktur (% 19,4). 19 sağlık personeli lise mezunu (% 6,2) , 89 sağlık personeli önlisans (% 29,3) , 94 sağlık personeli lisans (% 31,0) , 73 sağlık personeli yüksek lisans (% 24,0), 24 sağlık personeli uzmanlık/doktora (% 7,9) eğitimine sahiptir. 20 katılımcı meslekte 5 yılın altında çalışmaktadır (% 6,6). Katılımcıların 294'ü (% 97,0) Sağlık Bakanlığı tarafından `yeterli ve dengeli beslenme ve hareketli yaşam, obezitenin önlenmesi` konularında yürüttüğü bir programdan haberdar iken bu programın il çapında yürütüldüğünü bilen kişi sayısı 291 (% 96,0) idi. 208 katılımcı (% 68,5) programı kısmen de olsa okumuş ve programı ağırlıklı olarak akla yatkın, uygulanabilir (% 55,9), ismi amaçlarını karşılayan (% 58,1), gerçekçi hedefleri olan (% 55,9), gelecek için geliştirilebilir bileşenlere sahip (% 55,4), sağlık harcamalarını azaltıcı (% 59,6), birinci basamak sağlık hizmetlerini arttırıcı etkisi olan (% 55,4) bir program olarak nitelemiştir. 263 sağlık personeli (% 86,7) sorumlu olduğu bölgede obezite sıklığının belirlenmediğini işaret etmektedir. Katılımcıların program başarısını puanlandırmaları istendiğinde 219'unun (% 72,2) 10 puan üzerinden 5 ve üzeri puanlandırma yaptığı görülmüştür. Araştırmaya katılan sağlık personellerine obezite ile mücadele teriminin neyi çağrıştırdığı sorulduğunda 244'ünün (% 80,6) cevabı yeterli ve dengeli beslenme iken 237 sağlık personelinin (% 78,1) program sonrasında beslenme şeklinde bir değişiklik yapmadığını, 194'ünün (% 63,9) program dahilinde son 12 ay içerisinde planlanmış faaliyetlere katılmadıkları belirtilmiştir. Katılımcılar; görev ve sorumlulukları çerçevesinde programın başarıya ulaşması için daha fazla personele, daha fazla zamana, farklı kurumlarla çalışmaya, programın medyada daha fazla duyurulmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtmektedir. Sonuç: Çalışmamızdaki bulgulara göre katılımcıların çoğu program içeriğinin ve programın amaç, hedef ve stratejilerinin iyi bir şekilde şekillendirildiğini düşünmektedir. Ancak sahada bunun yansımasını görmek zor olmaktadır. Katılımcıların, toplumun obezite ve ilişkili sorunlar hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıklarını düşünmeleri, toplum ve grup eğitimlerinden halkın faydalanma durumunun ölçülmemesi, personelin gerekli ölçümleri yaptıklarını ve sisteme işlediklerini belirtmelerine rağmen bölgelerindeki obezite prevalansı hakkında bilgi sahibi olmamaları, sağlık hizmet basamakları arasındaki veri, istatistik ve geri bildirim kaybı, program dahilinde planlanan faaliyetlerden personelin ve toplumun haberdar olmaması gibi faktörlerin programın başarıya ulaşmasındaki engeller olduğu gösterilmiştir. Aksaklıkların giderilmesi, konu ile ilgi yeterli ve güvenilir bilgiye sahip personel tarafından halk ve hizmet içi eğitimlerin arttırılması, medyanın etkin kullanımı, faaliyetlerin etkinlik durumunun saptanması, iyi bir sürveyans sisteminin kurulması, denetimlerin etkin şekilde yapılması ile programın başarıya ulaşacağı düşünülmektedir. Objective: The purpose of this study is to define the knowledge, attitudes, behaviours and expectations of primary health workers who undertake important tasks in the maintenance of the 'Healthy Nutrition and Active Life Program of Turkey'. In this way, it was aimed to make tactical and strategic plans better by revealing the problematic aspects and achievements of the program. Our study is to define the information, attitude, behavior and expectations of the health workers who are actively involved in the program for the first time in the national programs carried out in the field of Health what makes our study is unique.Materials and Methods: The sample of the study was consisted of 303 participants of totally 325 workers, working in the central district of Aydın province (Public Health Directorate, Efeler Community Health Center and 32 family health centers affiliated to the Central District). The data of the study were collected by the survey method, which was structured as a result of literature research, to determine the sociodemographic characteristics, protecting and improving behaviors and the information, attitude, behavior and expectations of the participants. In these questionnaires, there are common questions among the groups, as well as questions prepared specifically for the groups. In the data analysis process of the study, descriptive statistics were used. Results: A total of 303 health workers participated in the study. 99 of the participants were male (32,9 %), 204 were female (67,1 %). 29 participants are under 30 years of age (9,5 %), 274 participants are over 30 years of age (90,4 %). 48 participants were single (15,8 %), 228 participants were married (75,2 %) and 25 people were divorced (8,2 %). 244 of the participants had children (80,5 %), 59 had children (19,4 %). 19 health workers have high school graduates (6,2 %), 89 health workers have associate degree (29,3 %), 94 health workers have undergraduate (31,0 %), 73 health workers have master's degree (24,0 %), 24 health workers have specialist/doctorate degree (7,9 %). 20 participants work under 5 years (6,6 %) in the profession. While 294 (97,0 %) of the participants were aware of a program carried out by the Ministry of Health on `adequate and balanced nutrition and living, prevention of obesity`, the number of people who knew that this program was conducted in the province was 291 (96,0 %). 208 participants (68.5 %) studied the program partly and described it as a program that is mindful, practical (55,9 %), whose name meets its aims (58,1 %), has realistic objectives (55,9 %), has advanced components for the future (55,4 %), reducing health expenditures (59,6 %), has a primary health care service increase effect (55,4 %). The participants emphasized that the program could not be enough to reduce obesity alone (52,6 %), and they think that the public does not have enough knowledge about the program (61.1 %) while 49,9 % of the participants obesity is perceived as a major health problem by the community. 263 health care personnel (86,7 %) indicate that the prevalence of obesity is not determined in the region where they are responsible. 219 (72,2 %) scored minimum 5 points out of 10 points when the participants were asked to score the success of the program. When asked what the term `combating obesity` refers to the health care workers, it was stated that 244 health workers (80,6 %) answer was adequate and balanced diet, 237 health workers (78,1 %) did not change their diet after the program, 194 health workers (63,9 %) have not participated in planned activities within the last 12 months. Participants; in order to achieve the success of the programme, stated that there is a need for more personnel, more time, working with different institutions, and the program needs to be announced more in the media. Conclusions: According to the findings in our study, most participants think that the program content and the objectives, goals and strategies of the program are well shaped. However, it is difficult to see the reflection of this on the field. The obstacles to the success of the program include the fact that the participants think that the society does not have enough knowledge about obesity and related problems, the measurement of the public benefit status from community and group education, the lack of knowledge about the prevalence of obesity in the regions of the staff, the loss of data, statistics and feedback among health.Key words: Obesity, primary health care workers, national health program, information, attitude, behavior and expectations.
Collections