Gündelik yaşamın yeniden tanımlanması: Hakkari kadın merkezleri örneği

Abstract

Bu çalışmanın amacı, kadınların gündelik yaşam pratiklerinde kentsel mekanlara ve kurumlara erişimde deneyimledikleri cinsiyete dayalı ilişkilerin nasıl şekillendiğini araştırmaktadır. Bu bağlamda çalışma ekonomik, sosyal, fiziksel, kamusal mekanların, kadınların ne sıklıkla, hangi şekillerde kullandığını, kadınların bu mekanlara yönelik algılarını oluşturan etmenleri keşfetmek ve mekanlarda nasıl örgütlendiğini amaçlamaktadır. Kadınların kentsel, kamusal mekan deneyimleri, ayrışma olgusunun toplumsal cinsiyet boyutuyla incelenmiştir. Toplumsal cinsiyet ilişkileri kamusal mekan ve kamusal alanla yakından ilgilidir. Gündelik yaşamın makanı olan mahalle, caddeler ve sokakların kadınlar tarafından kullanımda, cinsiyet etkisi farklılaşma yaratabilmektedir. Dolasıyla gündelik yaşam, cinsiyet eşitsizliği bakışı ile şekillenirken kadınların kent hakkını kullanımını da sınırlandırmaktadır. Gündelik yaşamın her kesiminde kendini gösteren ataerkil yapıya karşı, kadınların kent hakkı tanımlanmalı ve tüm uygulamalarda dikkate alınmalıdır. Bunu yapabilmek için öncelikle kent hakkının sadece kamusal alanlarda değil, özel alanlarda da geçerli olduğu, özel ve kamusal alanlarda bu hakka erişmenin bir hukuk probleminin ötesinde toplumsal bir mesele olduğu kabul edilmelidir. Kentlerde kadınların dışlanmasına sebebiyet veren eril mekanların kadınların kolektif güçlerini desteleyecek olumlu mekanlara dönüştürülmelidir.Bu bağlamda çalışmada Hakkari'de yaşayan kadınların kent ve mekan algıları, kenti hangi açılardan nasıl kullandıkları tartışılacaktır. Bu araştırılırken kadın örgütlerinin Hakkari'de kadının yaşamını sosyal bir dönüşümle katılımcı bir noktaya getirdiği üzerinde durulacaktır. Bu kapsamda kavramsal çerçevede kent, mekan, kadına çizilmiş müphem sınırlar, kadına adanmış mekanlar incelenirken, gündelik yaşam pratiklerinin kadına örgütlerinin faatliyeterli ile birlikte değişimine odaklanılacaktır. Çalışmada özelikle kadınların mekanları kullanımındaki değişimin kadın örgütleri üzerinden analizinde, örgütlülük ve dayanışma kavramlarının temel alındığı söylenebilir. Böylece kadın örgütleriyle bağlantı halinde olan ve bu örgütlerin kentteki faaliyetlerine katılan kadınlar ile alan çalışması yürütülmüştür. Hakkari'deki kadın STK'ların ile derinlemesine mülakatlar yapılırken, bu STK'ların çalışmlarına dahil olan kadınlar ile rastgele örneklem yöntemi kullanıralarak anket uygulaması yapılmıştır. Çalışma ile gündelik yaşamın Hakkari örneğinde kadınlar için ne ifade ettiği, kadın örgütlerinin varlığının mekan kullanımlarına etksi ile birlikte incelenmiştir.

Purpose of this research is exploring how the gender based relationship, that women experience while accesing urban spaces and instutitions in their lives, take from. In this context, the study aims to explore how economic, social, physical, and public spaces are used, how often women are used,the factors that make up women's perceptions and how they are organized in spaces. Women's urban public space experiences are examined in regards to the gender aspect of disintegration phenomenon. Gender relations are closely related to public place and public space. The effect of gender in women's usage everyday life places, like neigh bourhoods and steets, can create a differentiation. Thus, as everyday life take shape through gender inequality, womens enjoyment of the right to city is restricted. Women's right to the city should be defined and taken into consideration in all practices against the patriarchal structure that manifests itself in every partpart of daily life. To achieve this, it should be accepted that right to city is valid not only in public spaces: but it's also about private spaces and exercising this right in both public and private spaces is not just a legal problem: but iy's mainly i social issue. Masculine spaces, which causes the exclusion of women, should be transformed to places that support women's collective power.In the research, city and space perception of women, who lives Hakkari and how they use the city has been discussed in the aforementioned context. During this evaluation it has been highlighted in the research that women's organizations' lead women's status to a participatory point through social change. Within this dedicated to women, and change of everyday life practices through women's organizations' activites as concepts. In the search it can be said that concepts of being organized or solidarity used as a baseline, specifically while analysing the change of women's usage of spaces through women' organizations' activites. Therefore a field work has been conducted with the women who have conections with women's organizations and participate their activites in the city. As in-depth debate were being directed with the women's organizations in Hakkari, a survey with a random sampling method has been conducted with the women who participate in the activites of the NGOs. In the research, the meaning of everydaylife for the women in Hakkari example and effects of women's organizations existence to women's usage of space evaulated together.