Okluzal yüzeydeki primer çürük lezyonlarının saptanmasında farklı yöntemlerin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Premolar ve molar dişlerin okluzal yüzeylerindeki primer çürüklezyonlarının saptanmasında geleneksel ve optik esaslı çürük saptama yöntemlerininetkinliğinin ve bu yöntemler arasındaki korelasyonun değerlendirilmesi ile gözlemciiçi ve gözlemciler arası uyum ve tekrarlanabilirliğin değerlendirilmesidir.Yöntem: Çalışmaya sistemik olarak sağlıklı, 18-65 yaş aralığında 60 gönüllüve her gönüllüde iki adet olmak üzere, kavitasyon ve restorasyon içermeyen toplam120 adet premolar ve molar diş dahil edildi. Çalışma öncesinde, dört çürük saptamayönteminin (görsel, lazer floresans, transillüminasyon ve dijital ısırtma radyografisi)her birinin nasıl uygulandığını öğrenmek ve bu konularda gözlemciler arasında birstandardizasyon sağlayabilmek için bir kalibrasyon çalışması yapıldı. Kalibrasyonçalışmasından sonra, seçilen dişler iki gözlemci tarafından birbirinden bağımsızolarak sırasıyla görsel (ICDAS II), lazer floresans (Diagnodent Pen, Kavo,Almanya), transillüminasyon (Diagnocam, Kavo, Almanya) ve dijital ısırtmaradyografisi (My Ray, Cefla Dental Group, İtalya) yöntemleri ile muayene edildi. İlkmuayeneden bir hafta sonra randomize olarak seçilen 28 hastada 56 diş (%46.66)tekrar muayene edildi. 24 adet dişe (n:22 hasta) operatif tedavi uygulandı. Buçalışma tekrarlanan iki deneme şeklinde yapıldı. Her bir denemedeki muayeneyöntemlerine ait skorların ayrı ayrı istatistiksel analizi yapıldı. Yöntemlerinbirbirileri ile olan uyumu ile gözlemci içi ve gözlemciler arasındaki uyum vetekrarlanabilirlik Cohen'in Kappa istatistiksel analizi ile değerlendirildi. Ayrıca lazerfloresans yönteminde numerik değerlerin benzerliğini değerlendirmek için sınıf içikorelasyon katsayısı (SKK) analizi yapıldı. Operatif tedavi sonucunda elde edilenveriler kullanılarak yöntemlerin dentin çürüğünü saptamadaki başarı oranlarıhesaplandı. Yöntemlerin dentin çürüğünü tespit etmedeki başarıları arasındaki farkınkarşılaştırılmasında 'z testi' kullanıldı.Bulgular: Kappa istatistiksel analizine göre mine çürüğü kategorisinde, heriki denemede her iki gözlemcinin ICDAS II yöntemi ile lazer floresans,transillüminasyon ve radyografik muayene yöntemleri arasındaki uyuma ait Kappadeğerleri (: 0.21) 'önemsiz' olarak yorumlandı. Lazer floresans yöntemi ile yakınkızılötesi transillüminasyon ve dijital ısırtma radyografisi yöntemleri arasındakiuyum gücü mine çürüğü ve dentin çürüğü kategorilerinde her iki gözlemci için de (:0.41) 'zayıf' olarak yorumlandı. Yakın kızılötesi transillüminasyon ve radyografikmuayene yöntemleri arasındaki uyum gücü mine çürüğü kategorisinde her ikidenemede iki gözlemcide de 'zayıf' (: 0.41) olarak yorumlanırken dentin çürüğükategorisinde birinci denemede yöntemler arasındaki uyum gücü 'iyi' olarak, ikincidenemede ise 'çok iyi' olarak yorumlandı. Operatif tedavi yapılan dişlerden eldeedilen verilere göre; dört farklı çürük saptama yöntemi içerisinde dentin çürüğünübulma başarı yüzdesi olarak en düşük oran her iki gözlemcide de lazer floresansyönteminde (Gözlemci A: %20.83, Gözlemci B: %16.67) elde edilirken bu oran,yakın kızılötesi transillüminasyon (Gözlemci A: %87.50, Gözlemci B: %91.67) vedijital ısırtma radyografisi (Gözlemci A: %87.50, Gözlemci B: %87.50) 104yöntemlerinde birbirine benzerdi. Çürük saptama yöntemlerinin dentin çürüğünüsaptamada başarıları arasındaki istatistik olarak anlamlılık değerlerine göre; gözlemciA ve gözlemci B'nin lazer floresans ile dijital ısırtma radyografisi ve yakın kızılötesitransillüminasyon yöntemlerine ait verileri karşılaştırıldığında 'p' değerleri 0.000olarak hesaplandı ve yöntemlerin dentin çürüğünü saptama başarıları arasındaki farkistatistik olarak anlamlı (p0.05) bulundu. Radyografi ve yakın kızılötesitransillüminasyon muayene yöntemleri karşılaştırıldığında iki gözlemcide de(Gözlemci A: 1.000, Gözlemci B: 0.637) yöntemlerin dentin çürüğünün tespitindekibaşarısı arasında istatistik olarak anlamlı bir fark bulunamadı (p0.05). Gözlemci içive gözlemciler arası uyumun ve tekrarlanabilirliğin değerlendirilmesi için hesaplananKappa katsayılarına göre her iki denemede her iki gözlemcide de uyum gücü 'önemlidüzeyde iyi' (: 0.61-0.80) ve 'mükemmel' (: 0.81-1.00) olarak yorumlandı. Lazerfloresans yöntemi için hesaplanan sınıf içi korelsayon katsayısı değerlerine göregözlemci içi ve gözlemciler arası elde edilen bütün değerlerin güvenilirliği 'iyi'(SKK 0.75) olarak yorumlandı.Sonuç: Hem mine çürüğü hem de dentin çürüğü kategorisinde ICDAS II ilelazer floresans, yakın kızılötesi transillüminasyon ve dijital ısırtma radyografisiyöntemleri uyumlu değildi. Yöntemlerin okluzal çürüklerin saptanmasında birbirileriile olan uyumunda, dentin çürüğü kategorisinde en yüksek uyum yakın kızılötesitransillüminasyon ve dijital ısırtma radyografisi yöntemleri arasında elde edilirken,altın standart olarak alınan operatif tedavi sonucunda da yakın kızılötesitransillüminasyon ve dijital ısırtma radyografisi yöntemlerinin dentin çürüğünüsaptama başarıları yüksek bulundu. Buna göre yakın kızılötesi transillüminasyonyönteminin okluzal yüzeydeki dentin çürüklerinin saptanmasında gelenekselyöntemler ile birlikte teşhise yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Ayrıcaçalışmada kullanılan bütün muayene yöntemleri için klinik tecrübenin ve cihazlarınkullanımında gösterilen hassasiyetin önemli olduğu ve bu faktörlerindeğerlendirmeler üzerinde etkili olacağı söylenebilir.Anahtar Kelimeler: Diş çürüğü, in vivo, okluzal çürük, ICDAS II, lazer floresans,transillüminasyon, dijital radyografi, gözlemci uyumu, Kappaistatistiği Objective: The aim of this study was to evaluate the efficacy of conventionaland optical based caries detection methods in the detection of primary caries lesionson the occlusal surfaces of premolar and molar teeth, and to evaluate the correlationbetween these methods. Another aim was to evaluate the inter-intraexamineragreement and reproducibility.Methods: A total of 120 premolar and molar teeth, which without anycavitation and restoration, were included in the study, systemically healthy, 60volunteers aged 18-65 years and two teeth in each volunteer. Before the study, acalibration study was carried out to learn how each of the four caries detectionmethods (visual, laser fluorescence, transillumination and digital bite radiography)were applied and to provide a standardization among the observers on these subjects.After the calibration study, the selected teeth were examined by two independentexaminers using the visual (ICDAS II), laser fluorescence (Diagnodent Pen Kavo,Biberach, Germany), transillumination (Diagnocam Kavo, Biberach, Germany) anddigital bitewing radiography, respectively. One week after the first examination, 56teeth (46.66%) randomly selected in 28 patients were re-examined. Operativetreatment was performed on 24 teeth (n: 22 patients). This study was carried out intwo repeated trials. The statistical analysis of the scores of the examination methodsin each trial were performed separately. To evaluate the agreement andreproducibility of between observers and methods Cohen's Kappa statistical analysiswas performed. In addition, intra-class correlation coefficient (CCT) analysis wasperformed to evaluate the similarity of numerical values in laser fluorescencemethod. The methods's success rates of detection the dentin caries were calculatedby using the data obtained as a result of the operative treatment. The 'z test' was usedto compare the differences in the success of the methods in detecting dentine caries.Results: According to Kappa statistical analysis, the Kappa values of the twoobservers in both trials for the agreement between the ICDAS II method and the laserfluorescence, transillumination and radiographic examination methods (: 0.21)were interpreted as 'poor' in enamel caries. The agreement between the laserfluorescence and near infrared transillumination and digital bite radiography methodswas interpreted as 'weak' for both observers (: 0.41) in enamel and dentin cariescategories. Agreement of between the near-infrared transillumination andradiographic examination methods was interpreted as 'weak'(: 0.41) in both trialsin the enamel caries category, and in the dentin caries category in the first trial , theagreement between the methods was interpreted as 'good' and in the second trial itwas as 'very good'. According to the data obtained from the teeth treatedoperatively; ın four different caries detection methods, the lowest rate of success indetecting dentin caries was obtained by laser fluorescence method in both observers(Observer A: 20.83%, Observer B: 16.67%) while this rate in the near infraredtransillumination (Observer A: 87.50%, Observer B: 91.67%) and the digitalbitewing radiography (Observer A: 87.50%, Observer B: 87.50%) were similar. 106According to the statistical significance values of dentine caries detection methods indetermining dentine caries; when compared the data from lazer florescence with nearinfrared transillumination and digital bitewing radiography, 'p' values were calculatedas '0.000' and the difference between determination of dentine caries was foundstatistically significant (p0.05). No statistically significant difference was foundbetween the success of the methods of determination of dentine caries in twoobservers (Observer A: 1,000, Observer B: 0.637) when radiography and nearinfrared transillumination examination methods were compared (p0.05). The intrainterexaminer agreement and reproducibility was interpreted as 'substantial' (:0.61-0.80) and 'almost perfect' (: 0.81-1.00) according to the Kappa statisticalanalysis. The reliability of all values obtained from intra-interexaminer wasinterpreted as 'good' on (ICC0.75) according to the intraclass correlationcoefficient values calculated for laser fluorescence method.Conclusion: ICDAS II and laser fluorescence, near-infraredtransillumination, and digital bitewing radiography were not coherent both in theenamel and dentin caries categories. While the highest agreement in dentine cariescategory was obtained between near-infrared transillumination and digital bitewingradiography, as a result of the operative treatment that was taken as the goldstandard, near infrared transillumination and digital bitewing radiography methodswere found to be successful in determining dentin caries. According to this, it isthought that near infrared transillumination method can help to diagnose dentinecaries on occlusal surface together with traditional methods. In addition, it can besaid that clinical experience for all examination methods used in the study and thesensitivity shown while using the devices is important and these factors will have aneffect on the evaluations.Key words: Dental caries, in vivo, occlusal caries, ICDAS II, laser fluorescence,transillumination, digital radiography, examiner agreement, Kappastatistics
Collections