Minimal invaziv ve konvansiyonel endodontik preparasyonun enstrümante edilmiş yüzey oranı ve kök kanal geometrisine etkisi açısından karşılaştırılması: Mikro-bt çalışması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Giriş kavitesi ve kök kanal preparasyonu esnasında dentinde meydana getirilen fazla madde kayıpları, diş yapısını zayıflatarak dişlerin kırılma direncini azaltır. Bunu önlemek amacıyla ileri sürülen minimal invaziv endodontik yaklaşım, kök kanal enstrümantasyonunun etkinliğini tehlikeye atması açısından tartışmalıdır. Bu çalışmada, Self Adjusting File (SAF) ve HyFlex CM (HCM) enstrümanlarını kullanarak minimal invaziv (MİK) ve geleneksel kavite (GK) ve/veya kök kanal preparasyon kombinasyonlarını karşılaştırmak amaçlanmıştır. Ayrıca, bu dört kombinasyonun, maksiller molar dişlerde hacim değişimi (HD), enstrümante edilmemiş yüzey alanı (EEA), transportasyon, merkezleme oranı (MO) ve kök kanal genişletme süresi (GS) açısından etkilerini karşılaştırmak hedeflenmiştir.Yöntemler: 40 adet çekilmiş çürüksüz maksiller birinci molar diş her biri 10 örnek içeren 4 gruba ayrılmıştır. Gruplar MİK ve GK alt gruplarına (Grup 1a, 1b, 2a, 2b) ayrılmış ve kök kanalları SAF (Grup 1a, 2a) veya HCM (Grup 1b, 2b) ile enstrümante edilmiştir. Tüm diş kökleri, mikro-bilgisayarlı tomografi (μBT) ile preparasyon öncesi ve sonrasında 13,7 μm voksel boyutunda taranmıştır. Mikro-BT ile elde edilen görüntüler üzerinde kanal HD, EEA oranları, transportasyon değerleri ve MO hesaplanmıştır. Her dişin kök kanal preparasyonu esnasındaki GS kaydedilmiş, elde edilen veriler faktöriyel düzende varyans analizi ve Tukey testleri ile istatistiksel olarak değerlendirilmiştir (P<0.05).Bulgular: GK açılmış dişlerin kök kanallarında, MİK açılmış dişlerin kök kanallarına göre daha fazla HD meydana gelirken, HCM sistemi SAF sistemine göre daha fazla HD meydana getirmiştir (P<0,05). Giriş kavitesi tipi EEA oranını etkilemez iken, SAF kullanıldığında daha fazla EEA oranı tespit edilmiştir (P<0,05). MİK açılmış dişlerde HCM sistemi SAF sistemine göre genellikle daha fazla transportasyon meydana getirmiştir (P<0,05). Giriş kavitesi tipi kök kanal preparasyonu esnasındaki GSyi etkilemez iken, SAF kullanımı ile kök kanal preparasyonu daha uzun sürede tamamlanmıştır (P<0,05).GK preparasyonundan sonra kanallardaki HDnin (0,34-6,01 mm3), MİK gruplarındaki kök kanallarına kıyasla daha fazla (0,33-5,06 mm3), HCM (0.34-6.01 mm3) sisteminde SAF sisteminden (0,33-5,24 mm3) daha fazla olduğu tespit edilmiştir (P <0.05). HD tüm köklerde 0.34-5.06 mm3 arasında tespit edilmiştir. HCM, maksimum ortalama HD'ni MB kökte gösterir iken (2.91 ± 0.33 mm3). SAF, (0.27 ± 0.16 mm3) minimum ortalama HD'ni P köklerde meydana getirmiştir. Giriş kavitesi tipi EEA oranını etkilemez iken kök kanal preparasyonunda SAF kullanımında daha fazla EEA oranı oluşturmuştur (P <0.05). EEA oranı %14,75-73,38 arasında ölçülmüştür. HCM'deki ortalama EEA değerleri (%26,55-50,69), SAF gruplarına göre (%37,98-65,52) anlamlı derecede düşük bulunmuştur (P<0,05). MİK'lerde, HCM kullanımı (0-0,30 mm), genellikle SAF'tan (0-0,33 mm) daha fazla transportasyon oluşturmuştur (P <0.05). Giriş kavitesi tipi çalışma süresini etkilemez iken, kök kanal preparasyonunda SAF kullanımı ile (156-303 sn) ile HCM'den (19-60 sn) çok daha uzun bir sürede tamamlanmıştır (P <0.05).Sonuçlar: Maksiller birinci molar dişlerde minimal invaziv giriş kavitesi kök kanal enstrümantasyon etkinliğini azaltmamış, çalışma süresini de olumsuz etkilememiştir. Bununla birlikte SAF kullanımı kök kanalında HDM'ye göre daha fazla enstrümante edilmemiş yüzey bırakırken çalışma süresini uzatmaktadır.Anahtar Kelimeler: geleneksel giriş kavitesi, HyFlex, mikro-bilgisayarlı tomografi, minimal invaziv kavite, SAF Aim: In traditional endodontic treatment approach, excessive material loss of dentin due to access cavity and root canal preparation may weaken the tooth structure and decrease the fracture resistance of the teeth. On the other hand, the minimally invasive endodontic approach, which is proposed to prevent this, poses questionmarks to jeopardize the effectiveness of root canal instrumentation. The aim of this study was to compare the minimally invasive (MIC) and traditional cavity (TEC) and/or root canal preparation combinations using Self Adjusting File (SAF) and HyFlex CM (HCM) instruments. The specific aims were to compare the effects of these four combinations in terms of volume change (VC), non-instrumented surface area (NIA), transportation, centering ratio (CR) and root canal preparation time (PT) for each root of first maxillary molar teeth.Methods: Forty extracted caries-free maxillary first molars were divided into 4 groups, each with 10 samples. The groups are assigned to MIC and TEC groups (Group 1a, 1b, 2a,2b) and root canals were instrumented with SAF (Group 1a, 2a) or HCM (Group 1b, 2b). All roots of the teeth were scanned with micro-computed tomography (μCT) imaging at a resolution of 13.7 μm before and after preparation. Canal VCs, NIA ratios, transportation values and CR were calculated on micro-CT images. Preparation time of each root canal during root canal preparation was recorded. Obtained data were analyzed by analysis of variance and Tukey tests in factorial order (P <0.05).Results: The root canals after TECs preparation (0.34-6.01 mm3), there was more VC compared to those of the root canals of MICs (0.33-5.06 mm3), whereas HCM (0.34-6.01 mm3) system produced more VC than SAF system (0.33-5.24 mm3) (P <0.05). VCs ranged between 0.34-5.06 mm3 in all roots. HCM showed the maximum mean VC in MB roots (2.91±0.33 mm3), whereas SAF created the minimum mean VC in P roots (0.27±0.16 mm3). The access cavity type did not effect the NIA ratio, but more NIA ratios were detected in SAF use (P <0.05). NIA was measured between 14.75-73.38 % in all roots. Mean values of NIA in HCM (26.55-50.69%) were significantly less than those of SAF groups (37.98-65.52%). In MICs, the HCM use (0-0.30 mm) generally created more transportation than that of the SAF (0-0.33 mm) (P <0.05). The access cavity type did not effect the preparation time, but root canal preparation was completed in a longer time with SAF use (156-303 sec) than HCM (19-60 sec) (P <0.05).Conclusions: The minimally invasive access cavity in maxillary first molars does not jeopardize the success of root canal instrumentation and does not affect working time. However, the use of SAF prolongs the preparation time and leaves more non-instrumented surfaces in the root canal.Keywords: HyFlex, micro-computed tomography, minimally invasive cavity, SAF, traditional access cavity
Collections