18 yaş altı hastalarda acil el travmalarının retrospektif analizi

Abstract

El günlük yaşam aktivitelerini yapabilmemize yardımcı olan en önemli organımızdır. Üst ekstremitenin en aktif, aynı zamanda korunması en az ve en sık yaralanan bölümüdür. El yaralanmaları ülkemizde sıklıkla görülen, ciddi iş gücü ve fonksiyon kaybına yol açan bir durumdur. Bu tür yaralanmalar acil servise başvuruların %10-30'undan sorumludur. 18 yaş altı acil el travmalarının analizi, yaralanma riskleri ve olası önlemler ile tedavi yaklaşımlarıyla ilgili literatürde az sayıda çalışma vardır.Bu çalışmaya ait veriler, Ocak 2010–Haziran 2017 yılları arasında Acil servise başvurup kliniğimizde yatarak tedavi edilen 18 yaş altı acil el yaralanmalı hastalara ait hasta dosyaları ve dijital kayıtların geriye dönük olarak analiz edilmesiyle elde edilmiştir. Acil serviste tedavi edilen küçük el yaralanmaları, kapalı önkol veya el kırığı olan olgular ile yanık saptanan olgular değerlendirme dışı bırakılmıştır. Çalışmamızda 412 hasta; genel bilgiler, etiyoloji, yaralanma tipi, uygulanan tedavi yöntemleri ve benzer kriterlere göre sınıflandırılmıştır.Bu hastaların %73'ü (300 olgu) erkek hastalardan oluşmaktayken, % 27' si (112 olgu) de kadın hastalardan meydana gelmekteydi. Etyolojik nedenler arasında kesici delici aletler ile yaralanma %65 ile (267 olgu) ilk sıradaydı. Diğerleri sırasıyla kapıya sıkışma % 9 (39 olgu), makine ve kayışa kaptırma %9 (36 olgu) ,ezilme yaralanmaları %6(23 olgu), hızar-spiral ile yaralanma % 4(16 olgu), düşme % 2(9 olgu), patlayıcı madde %2 (8 olgu), ateşli silah yaralanması % 1(3 olgu), trafik kazası % 1 (3 olgu), ring avulsiyon(2 olgu), köpek ısırması (2 olgu), elektrik çarpması(2 olgu), enfeksiyon (1 olgu), tendon rüptürü (1olgu) şeklinde yer almaktaydı. Tüm yaş gruplarında en fazla sebep kesici-delici alet yaralanması iken, kapıya sıkışma sonucu oluşan yaralanmalarda 0-6 yaş grubu % 7(29 olgu) ile anlamlı olarak fazlaydı. Tüm yaş gruplarında kesici delici aletler ile yaralanmaların alt grubu olan bıçak ile yaralanma % 12 (50 olgu) oluştururken bunlardan % 8 (32 olgu) 13-17 yaş gurubu erkeklere aitti. Kesici delici aletler ile yaralanmada cam ile yaralanma % 40 (164 olgu) ile ilk sıradaydı. Yaralanma tipleri sırasıyla kompleks yaralanma %41(161 olgu), ampütasyon % 16 (74 olgu), izole fleksör tendon yaralanması % 16 (63 olgu), izole ekstnsör tendon yaralanması %13 (50 olgu), izole sinir yaralanması % 9 (36 olgu) , kırık-çıkık % 2 (9 olgu), izole arter % 0,5 (2 olgu) şeklinde yer almaktaydı. En fazla uygulanan tedavi yöntemi % 40 (248 olgu) ile tendon onarımı iken, en az uygulanan tedavi yöntemi 1 olgu ile fasiyotomi açılması idi. Erkekler de tüm yaş aralıklarında kadınlara göre daha yüksek oranda tendon onarım tedavisi yapılmıştır.Fleksör tendon kesilerinin hasta sayısına göre lokalizasyonlarına bakıldığında %35( 60 olgu) ile en fazla zon-2 lokalizasyonunda olduğu görüldü. Ekstansör tendon kesilerinin hasta sayısına göre lokalizasyonlarına bakıldığında %28 (24 olgu) ile en fazla zon 3 te olduğu görüldü.Amputasyonların hasta sayısına göre lokalizasyonları incelendiği zaman D2, D3 ve D4 en yüksek oranlara sahip lokalizasyonlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Amputasyon seviyelerine bakıldığında Distal falanks %45'lik bir alanı kapsayarak ampütasyon seviyeleri arasında en yüksek düzeyi kaplamaktadır (p<0,005).Sonuç olarak acil servise el travması ile başvuran hastaların büyük bir kısmını çalışan genç erkek hastaların oluşturduğu iş, tarım ve hizmet sektörü kazaları, cam ile yaralanma ile meydana gelen ev kazaları ve 0-6 yaş grubunda daha çok kapıya sıkıştırma sonucu oluşan yaralanmalar oluşturmaktadır. İncelenen hastalardaki yaralanmaların çoğu dikkatsizlik, yetersiz mesleki eğitim ve yetersiz iş güvenliğinden kaynaklanmakta olup gerekli basit tedbirlerin alınması ve mesleki eğitim programlarının yaygınlaştırılması ile bu yaralanmaların önüne geçilebilir.Anahtar Kelimeler: 18 Yaş Altı, Acil El Travması, Retrospektif Analiz

The hand is our most important organ which helps us in our daily activities. It is the most active and at the same time least guarded and most injured part of the upper extremity. Hand injuries are a common condition in our country, which leads to serious loss of labour and function. Such injuries are responsible for 10-30% of emergency service applicantions. There are few studies in the literature on the analysis of emergency hand injuries under age of 18, injury risks, possible precautions and treatment approaches. The data for this study were obtained by retrospectively analyzing patient files and digital records of patients under 18 years old who were hospitalized in our clinic due to hand injury between January 2010 and June 2017. Patients who were treated in emergency service due to small hand injuries, closed forearm or hand fracture, and burn injuries were excluded. 412 patients in our study were classified according to general information, etiology, type of injury, treatment modalities and similar criteria. Of these patients, 73% (300 cases) were male patients while 27% (112 cases) were female patients. Between etiological reasons injuries with cut and puncture (penetrating stab wounds) tools presented the first place with 65% (267cases), followed by jamming to the door 9% (39 cases), snatcing to machines/straps 9% (36 cases), crushing injuries 6% (23 cases), injury through sawmill 4% (16 cases), falling 2% (9 cases), blasting agents 2% (8 cases), firearm injuries 1% (3 cases), motor vehicle accidents 1% (3 cases), ring avulsions (2 cases), dog bites (2 cases), electric shock/injury (2 cases), infection (1 case), tendon rupture (1case). In all age groups cut and puncture wounds presented highest, while in the age group between 0-6 jammig injuries occured significantly higher with 7% (29 cases). In all age groups cut and puncture wounds presented higest, while in the age group 0-6 jamming injuries occured significantly higher with 7% (29 cases). In all age groups presenting penatrating stab wounds, the subgroup of knife injuries created 12% (50 cases), 8% (32 cases) of them belonged to male between age 13-17. Injuries through glass cuts presented first in line with 40% (164 cases) in the cut and puncture wounds subgroup. Injury types were as follows: complex injury 41% (161 cases), amputation 16% (74 cases), isolated flexor tendon injury 16% (63 cases), isolated extensor tendon injury 13% (50 cases), isolated nerve injury 9% , fracture-dislocation 2% (9 cases), and isolated artery injury 0.5% (2 cases). The most common treatment method was tendon repair with 40% (248 cases), whereas the least applied treatment method was faciaotomy with 1 case. In all age groups tendon repair treatment was performed at a highe rate to males compared to females. When the localizations of the flexor tendon injuries according to the number of patients were examined, it was seen that it was most frequently localised in zone-2 with 35% (60 cases). When localizations of extender tendon injuries were examined according to the number of patients, it was seen that 28% (24 cases) were localised in zone 3. When localizations of amputations are analyzed according to the number of patients, D2, D3 and D4 are seen as localizations with the highest rates. When evaluating the amputation levels, Distal phalanges covers the highest level of amputation levels, covering a 45% area (p<0,005). As a result, most of the emergency department trauma patient applications are from working young males, who are involved in occupational accidents in agriculture and service sector, injuries caused by glass injuries and injuries caused by jamming doors in the 0-6 age group. Most of the injuries in the studied patients are due to carelessness, inadequate vocational training and inadequate occupational safety measures and can be avoided by taking the necessary simple measures and spreading vocational training programs.Key words: Under 18 years, Emergency hand trauma, Retrospective analysis.