Toplumsal cinsiyet tartışmaları bağlamında günümüz sanatında işleme, dikiş, nakış, örme gibi tekniklerin kullanımı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Cinsiyet kavramı için İngilizce'de tanımlanan `gender` ve `sex` kelimeleri anlamsal bakımdan birbirlerinden ayrılmaktadır. Bu bağlamda `sex` kelimesi daha çok biyolojik olarak düşünülürken, `gender` kelimesinin toplumsal ve tarihsel olarak belirlendiği kabul edilmektedir. İnsanlara biçilen rollerin biyolojik cinslere, cinsel yönelimlere göre ayrılması, belirli cinsiyet davranışlarının dayatılması `toplumsal cinsiyet kavramı` tanım ve açıklamalarından yalnızca biridir. Bu tartışmalar günümüzde hala sürerken, konu bağlamında en çok ses getiren hareketlerin feministlere ait olduğu söylenebilir. Yapılan çalışmalarla, kadınların erkeklerden daha az sosyal statüye, güce sahip olduğu ve kendini gerçekleştirme fırsatına sahip olamadığı gibi sonuçlara varan feministler eşitsizliğe dayalı bu yanlış yapılanmış toplumsal organizasyona karşı hareketler başlatmışlardır. Bu hareketlerin önemli bir bölümü sanat kolunda ilerlemiştir. Sanat tarihinde önemli bir yeri olan feminist sanat hareketleri, özellikle 19.yüzyıldan itibaren kadın sanatçıların, sanat tarihi içerisinde `kadının hangi konumda olduğu` gibi konuları irdelemeleriyle başlamış, günümüze kadar birçok soruna eklemlenerek devam etmiştir. Toplumsal cinsiyet tartışmaları bağlamında özellikle feminist sanatçıların `kadına ait` olarak tanımladığı yöntemlerden biri olan `iplik sanatı` olarak da adlandırılan `işleme, dikiş, nakış ve örme` gibi üretimler bu bağlamda en çok tercih edilen yöntemlerden olmuştur.Dolayısıyla tezin ikinci bölümünde Türkiye ve dünyadan feminist sanatçılar, sanat tarihsel süreç içerisinde örnekler verilerek ayrıntılı bir şekilde araştırılmıştır. Ayrıca tezin odak noktasını oluşturan ve son bölümde, toplumsal cinsiyet temelli konuları `iplik sanatı` bağlamında ele alan güncel beş Türk kadın sanatçının – Canan(Şenol), Damla Yalçın, Gözde İlkin, Gülcan Şenyuvalı ve Güneş Terkol- eserleri, çözümleyici bir yaklaşımla incelenmiştir. The concept of gender which is defined as words; `gender` and `sex` in English, separated from each other semantically. In this context, `sex` is considered as more biologically and the `gender` is determined socially and historically and it is historically changed from society to society. The seperation of the roles assigned to human beings into biological breeds, sexual orientations and the imposition of certain gender behaviors is only one of the definitions and explanations of the `concept of gender`. While the gender debates still continue today, it can be said that the most prominent movements in this context belong to feminists. As a result of the studies, feminists have started movements against this misconfigured social organization based on inequality, which results in the fact that women do not have less resources, social status, power and the opportunity to realize themselves. Some of these movements have advanced in the field of Art. Feminist art movements, which have an important place in the history of art, started with the examination of the `position of women` in art history, especially after the 19th century and it has continued with many problems and the articulation of gender issues until today.In the context of `gender debates` in the field of art, it can be said that `handcraft, sewing, embroidery and knitting, also called `yarn art`, are the most preferred methods in the context of artistic production, especially as described by feminist artists as `belonging to women`.Accordingly, in the second part of the thesis, especially, some artists who use different artistic expression styles and who use techniques such as `handcraft, sewing, embroidery and knitting`, are investigated in detail by giving examples in art historical process. Furthermore, in the last chapter, which is the focus of the thesis, the examples of the works of the five contemporary Turkish women artists- Canan (Şenol), Damla Yalçın, Gözde İlkin, Gülcan Şenyuvalı and Güneş Terkol- who deal with gender-based topics in the context of the `art of yarn` was examined with a analytical approach in the context of essence and form.
Collections