Yenidoğan geçici takipnesinin çocukluk döneminde reaktif akciğer hastalıkları üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Amaç: Yenidoğan geçici takipnesi (YDGT) term bebeklerde en sık görülen postnatal solunum problemlerindendir. Astımın tanımı ile aynı anlamda olmasa da, bronşiyal hiperreaktivite (BHR) tüm yaşlardaki semptomatik astımlı hastalarda bulunduğundan, astımın en spesifik ve en önemli tanısal özelliklerinden biridir. YDGT geçirenlerde bronşial hiperreaktivite daha sık görülmektedir. YDGT'nin BHR ile ilişkisi literatürde tartışılmıştır. Bu çalışmada YDGT ile yenidoğan yoğun bakımında takip edilen hastaların 1 yaşından sonraki takiplerinde reaktif hava yolları problemi ile karşılaşıp karşılaşmadığını anlamayı ve YDGT'nin astım gibi reaktif hava yolları hastalıkları ile ilişkisini araştırmayı amaçladık. Yöntem: Bu çalışmada 01.05.2015 ile 01.05.2018 tarihleri arasında Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesine solunum sıkıntısı nedeni ile yatırılarak izlenen ve sonrasında YDGT tanısı alan hastaların dosya kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastaların cinsiyetleri, doğum haftası, doğum kilosu, yenidoğanda yatış süresi, bu süre içerisinde antibiyotik alıp almadığı ve ventilasyon ihtiyacı olup olmadığı kaydedildi. Daha sonra 100 tane 1-5 yaş arası sağlıklı çocuk kontrol grubu olarak alındı. Toplam 150 hasta 100 kontrol grubu telefon ile aranarak reaktif hava yolu hastalığı ile ilgili bilgiler kaydedildi. Elde edilen veriler bilgisayar ortamında istatistiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: YDYBÜ'de toplam 4777 yatış olmuş ve bu hastaların 3370 (%70,5)'i C/S ile 1407 (%29,5)'si NSVY ile doğmuştu. Toplam 160 YDGT vakası saptandı. Yatan hastalarda YDGT görülme sıklığı %3,2 olarak bulundu. C/S ile doğanların %3,5'inde NSVY ile doğanların %2,3'ünde YDGT belirlendi (p₌0,064). YDGT'li 150 hastanın 79 (%52,6)'unda en az 1 kere bronşiolit geçirme öyküsü vardı. Hasta grubu ile kontrol grubunun bronşiolit geçirme sıklığı karşılaştırıldığında hasta grubun %52,6'sı, kontrol grubunun ise % 44,0'ünün bronşiolit geçirdiği saptandı. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p:0,179). Hastaların ilk bronşiolit geçirme yaşı ortalama 5,2±8,66 ay olarak tespit edildi. Kontrol grubunun ilk bronşiolit geçirme yaşı ortalaması ise 4,37±6,6 aydı (p₌0,417). Hasta grubunun ortalama doğum haftası 37,13±1,84 hafta, kontrol grubunun ise 38,28±1,32 hafta idi(p<0,001). Ortalama bronşiolit atak sayısı ise hasta grubunda 1,46±1,85, kontrol grubunda ise 1,07±1,53 idi (p₌0,071). Hasta ve kontrol grubundaki bronşiolit geçiren hastaların bronkodilatatör günlük ihtiyaç düzeyi karşılaştırıldığında hasta grubunun 2,69±3,33, kontrol grubunun ortalaması ise 2,1±2,68 idi ve fark anlamlı değildi (p₌0,138). Bronşiolit nedeni ile hastaneye yatış ortalaması karşılaştırıldığında hasta grubunda 0,28±0,69 iken kontrol grubunda 0,07±0,29 idi (p₌0,001). Atak sırasında sistemik steroid kullanım sıklığı hasta grupta %16.0 iken, kontrol grubunda %7,0 idi (p₌0,048). Hasta grubunun proflakside inhaler steroid kullanımı kontrol grubuna göre yüksekti (p₌0,006). Ayrıca hasta grupta prolakside montelukast kullanım oranı kontrol gruptan yüksekti (p₌0,012). Sonuç: YDGT'li hastaların reaktif hava yollarına yakalandığında atak sırasında sistemik steroid kullanımı, inhaler steroid kullanımı ve montelukast kullanımının daha fazlaydı. YDGT hasta grubunun hastaneye yatışında antibiyotik kullanım oranını kontrol grubuna göre daha yüksekti. YDGT grubun bronşiolit nedeni ile hastaneye yatış oranı yüksekti. Bu sonuçlar ile YDGT ile takip edilmiş olan bebeklerin yaşamın ileriki yıllarında reaktif hava yolları problemleri ile daha sık ve daha ağır bir klinikle karşılaşabileceği kanısı çıkarılabilir. Anahtar kelimeler: Yenidoğanın geçici takipnesi, bronşiyal hiperreaktivite, astım. ABSTRACT Objective: Transient tachypnea of the newborn (TTN) is one of the most commonly seen postnatal respiratory problems. Although it does not have same meaning in the asthma, bronchial hyper-reactivity (BHR) is most specific and important diagnostic feature of asthma since it is present in asthma patients at all ages. The BHR is more frequently seen patients with previous TTN. The relationship between TTN and BHR has been discussed in the literature. In this study, it was aimed to identify whether patients followed in neonatal intensive care unit with diagnosis of TTN had experienced reactive airway problems after one year of age and to evaluate relationship between TTN and reactive airway disorders such as asthma. Method: In this study, we retrospectively reviewed files of patient who were diagnosed as TTN and admitted to Neonatal Intensive Care Unit of Gaziosmanpaşa University, Medicine School between 01.05.2015 and 01.05.2018. For all patients, age, gestational age at birth, birth weight, length of stay in neonatal unit, history of antibiotic use during this period and ventilation need. In addition, 100 healthy children (aged 1-5 years) were included as controls. Overall, data regarding reactive airway disease were recorded in 150 patients and 100 controls via telephone interview. Results: During study period, 4777 patients were admitted to neonatal intensive care unit (NICU) including 3370 patients (70.5%) born via C/S and 1407 patients (29.5%) born via normal spontaneous vaginal delivery (NSVD). Among patients admitted, TTN incidence was 3.2%). Overall 160 cases with TTN were detected. The TTN was detected in 3.5% of patients born via C/S while in 2.3% of patients born via NSVD (p<0.064). Of 150 patients with TTN, 79 (52.6%) had history of at least one bronchiolitis. When bronchiolitis incidence was compared between patient and control groups, it was found that previous history of bronchiolitis was found in 52.6% of patient group vs. 44.0% of control group (p=0.179). Mean age at first bronchiolitis attack was found as 5.2±8.66 months in the patient group whereas 4.37±6.6 months in the control group (p<0.417). Mean gestation age was 37.13±1.84 weeks in the patient group and 38.28±1.32 weeks in the control group (p<0.001). Mean number of bronchiolitis attacks was 1.46±1.85 in the patient group vs. 1.07±1.53 in the control group (p<0.071). When daily bronchodilator need was compared, mean daily bronchodilator need was 2.69±3.33 in the patient group whereas 2.1±2.68 in the control group, indicating no significant difference (p<0.138. Mean number of hospitalization for bronchiolitis was found as 0.28±0.69 in the patient group whereas 0.07±0.29 in the control group (p<0.001). The frequency of systemic steroid use during attack was 16.0% in the patient group while 7.0% in the control group (p<0.048). In addition, prophylactic inhaler steroid use was higher in the patient group when compared to controls (p<0.006). Moreover, prophylactic montelukast use rate was significantly higher in the patient group than controls (p<0.012). Conclusion: It was seen that systemic steroid, inhaler steroid and montelukast use were significantly higher during reactive airway disease in patients with TTN. When TTN patient group was hospitalized, the rate of antibiotic use was higher than that of the control group. The hospitalization rate of TTN group was high due to bronchiolitis. With these results, it can be concluded that babies who were followed up with TTN may face a more frequent and heavier clinic with reactive airway problems later in life. Keywords: Transient tachypnea of the newborn, bronchial hyperreactivity, asthma.
Collections