Normal vajinal doğum yapmış genç kadınlarda obesite ve doğum sayısı ile üriner inkontinans arasındaki ilişkinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Üriner inkontinans, Uluslararası Kontinans Derneği (ICS) tarafından sosyal ve hijyenik bir problem haline gelen idrarın uygun olmayan yer ve zamanda istem dışı kaçırılması olarak tanımlanmaktadır. Üroloji ve jinekoloji poliklinikleri ile fizyoterapi bölümlerine başvuran hasta popülasyonunun önemli bir bölümünü, üriner inkontinanstan şikâyetçi olan hastalar oluşturmaktadır (Öztaç, 2000a; Öztaç, 2000b).Toplum içinde sık görülmesine rağmen üriner inkontinans, ihmal edilmiş bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle ülkemizde gerek üriner inkontinans sorunu olan gerekse sorun olarak algılamadığı için sağlık hizmetine başvurmayan kadınları saptamak, soruna yönelik algılarını belirlemek, farkındalıklarını arttırmak amacıyla çalışmamız planlanmıştır.Bu amaçla 1 Şubat 2010-31 Ağustos 2010 tarihleri arasında İzmir Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği ve Servisine ve Üroloji Polikliniğine başvuran ve normal vajinal doğum yapmış 40 yaş ve altı 250 genç kadınla anket yapılmıştır. Araştırma sonucu elde edilen veriler SPSS 18.0 paket programında uygun istatiksel yöntemler kullanılarak değerlendirilmiştir. Ayrıca, tanımlayıcı verilerin istatistiksel karşılaştırılması için Ki-kare testi kullanılmıştır.Çalışma sonucunda, 250 hastadan 83'nün idrar kaçırma sorunu olduğu belirlenmiştir.Araştırma sonuçlarından elde edilen veriler, kadınlarda üriner inkontinansın artan vücut kitle indeksi (VKİ) ile ilişkisi olduğunu göstermiştir. Zayıf kilolularda üriner inkontinans prevalansı % 42.9 (12/28), normal kilolularda % 30.5 (46/151), fazla kilolularda % 22 (11/50) ve son olarak obez olanlarda % 66.7 (14/21) olarak bulundu. Bu bulgular ışığında, BMI ile üriner inkontinans arasında korelasyon olduğu ve BMI arttıkça üriner inkontinans görülme sıklığının da genel olarak arttığı sonucuna varılmıştır.Öte yandan, araştırma sonucundan elde edilen veriler doğum sayısı ile üriner inkontinans arasında güçlü bir ilişkinin olduğunu göstermiştir. Tek doğum yapanlarda inkontinans prevelansı % 26.8 (26/97); 2-3 arası doğum yapanlarda % 36.4 (51/140) ve son olarak 4 ve üzeri doğum yapanlarda % 46.2 (6/13) olarak belirlendi. İstatistiksel olarak p değeri anlamlı olmamasına rağmen, doğum sayısı arttıkça inkontinans prevalansının da arttığı belirlenmiştir.Çalışmamızın sonucunda obezite ve doğum sayısının üriner inkontinansın görülme sıklığını arttırdığı ve her iki parametrenin de üriner inkontinans için yüksek risk faktörü oluşturduğu sonucuna varılmıştır. Incontinence is defined by International Continence Society (ICS) as involuntary abduction of urine in an inappropriate place and time. An important part of the patient population admitted to urology and gynecology clinics and physiotherapy departments suffer from the urinary incontinence (Öztaç, 2000a; Öztaç, 2000b).Although urinary incontinence is common in our society, it appears as a neglected health problem in our country. Therefore, our study is planned in order to determine the women who suffer from the urinary incontinence and women who do not apply to health centers since it is not accepted as a health problem. Also our study is aimed to increase their awareness and identify their perceptions towards the problem.For this purpose, 250 young women admitted to Dokuz Eylul University Hospital Obstetrics and Gynecology Clinic and Urology Clinic between 1 February 2010 and 31 August 2010 who were under 40 years of age and had at least a normal vaginal delivery were surveyed. The research results obtained from the patients were evaluated using appropriate statistical methods in SPSS 18.0 package program. In addition, chi-square test was used to compare the descriptive statistical data.As a result of the study, 83 of the 250 patients were found to have urinary incontinence. Data from research indicated that urinary incontinence in women was associated with increased body mass index (BMI). The prevalence of urinary incontinence was found 42.9% (12/28) in those with less overweight patients, 30.5% (46/151) in those with normal weight, % 22 (11/50) in those with overweight and finally 66.7% (14/21) in those with obese, respectively. In the light of these findings, it was concluded that there was a correlation between BMI and urinary incontinence, and the prevalence of urinary incontinence increased with increasing BMI.On the other hand, data from research indicated that a stronger association existed between increasing birth number and urinary incontinence. The prevalence of urinary incontinence was found 26.8% (26/97) in women who had single vaginal delivery, % 36.4 (51/140) in those who had 2-3 vaginal deliveries and finally % 46.2 (6/13) in those who had 4 or more vaginal deliveries. Although there is not a statistically significant p value, it was found that the prevalence of incontinence was increased with the increasing number of vaginal deliveries.As a results of our study, prevalence of urinary incontinence was increased by the obesity and number of vajınal deliveries. It was concluded that both of two parameters are important risk factors for the development of urinary incontinance.
Collections