0-18 yaş arası, kliniğimize başvuran merkezi sinir sistemi tümörlü yabancı statütüsünde olan hastalar ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hastaların karşılaştırmalı analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmada Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Beyin ve Sinir Cerrahisi A.D. servisine intrakranial yerleşimli merkezi sinir sistemi (MSS) tümörü tanısıyla yatışı yapılan 0-18 yaş arası (çocukluk çağı yaş grubu) Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) vatandaşı olan hastalar ile yabancı statüsünde olan hastaların (Suriyeli Uyruklu) retrospektif kesitsel yöntemler kullanılarak istatiksel analizlerinin yapılması ve kendi aralarında karşılaştırılması, sonuçların değerlendirilmesi, literatürdeki geçmiş ve güncel çalışmalarla karşılaştırılması amaçlandı.Yöntem: Çalışmaya dahil edilen toplam 63 hastanın retrospektif kesitsel çalışmasında grupların yaş, cinsiyet, kabul anındaki GKS (Glaskow Koma Skalası ) , kabul anındaki Karnofsky skalası, Glaskow Outcome Skalası (GOS) , taburculuk anındaki Karnofsky Skalası, kraniotomi tipleri, kabul anındaki şikayetleri yönünden karşılaştırılmalı analizi yapılmıştır. Cerrahi sonucunda eksize edilen tümöral materyalin patolojik değerlendirmeler sonucu elde edilen tanıların analizi yapılmıştır. İstatiksel analizlerde SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) programı kullanılmıştır. Analiz sonucunda elde edilen değerlerde p<0.05 bulunduğunda sonuçlar anlamlı olarak kabul edilmiştir. Değişkenlerin analizinde Kolmogorov-Smirnov Testi, Shapiro-Wilk Testi, Student t-testi ve Mann- Whitney U Testi kullanılmıştır.Bulgular: Çalışmada T.C vatandaşı olan hastalar n1 (n1=35) , yabancı statüsünde olan hastalar n2 (n2=28) olarak gruplandırılmış olup çalışmaya dahil edilen toplam hasta populasyonu n'dir (n= 63). Çalışma ve analizler bu gruplar üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya dahil edilen hastaların %33.3(21 hasta) ' ü bayan, %66.7(42hasta)'si erkek olarak bulundu. Çalışmaya dahil edilenlerin %55.6(35 hasta) 'sı T.C vatandaşı olan hastalar, %44,4(28 hasta) ü yabancı statüsünde olan hastalar idi. T.C vatandaşı olan hastalar ile yabancı statüsünde olan hastaların cinsiyet dağılımları arasında istatiki olarak fark gözlenmedi (p>0.05). n Grubunun yaş ortalaması 10.75±4.5 idi. T.C vatandaşı olan hastalar ile yabancı statüsünde olan hastaların yaş ortalamaları yönünden istatiki olarak fark saptanmamıştır (p>0.05). Kabul anındaki şikayetleri (geliş şikayetleri) yönünden istatiki olarak farkXIVsaptanmamıştır. (p>0.05). T.C vatandaşı olan hastalardaki kitlelerin boyutu yabancı statüsünde olan hastaların kitle boyutundan daha küçük olarak saptandı (p<0.05 ). Kabul anındaki GKS ve GOS ile kabul anındaki ve taburculuk anındaki Karnofsky skoru değerleri arasında istatiksel olarak fark saptanmadı (p>0.05). Opere edilen hastaların yaş ortalamaları arasında istatiksel olarak fark bulunamamıştır (p>0.05). Opere edilen hastaların kitle boyutu opere edilmeyen hastaların kitle boyutundan istatiksel olarak daha büyüktü (p<0.05). Kabul anındaki GKS ve GOS ile kabul ve taburculuk anındaki Karnofsky skorları arasında opere olan ve olmayan hastalarda istatiki olarak fark gözlenmedi (p>0.05) . Opere edilen T.C olan hastalar ile yabancı statüsünde olan hastalar arasında kranitomi tipleri yönünden istatiksel olarak fark gözlenmedi (p>0.05). Kabul anındaki GKS ile kabul anındaki Karnofsky skala değerleri arasında istatiksel anlamda çok yüksek derecede pozitif korelasyon ilişki saptanmıştır. (p<0.001). GOS ile taburculuk anındaki (çıkış) Karnofsky skala değerleri arasında ise istatiksel anlamda yüksek derecede pozitif ilişki saptanmıştır (p<0.001). Kabul anındaki GKS ile GOS değerleri arasında istatiksel olarak orta derecede pozitif ilişki görülmüştür (p<0.01). Kabul anındaki ve taburculuk anındaki Karnofsky skala değerleri arasında istatiksel olarak ise anlamlı bir ilişki saptanmadı . (p>0.05). 47 hasta opere edildi . 16 hasta opere edilmedi . T.C vatandaşı statüsünde olan hastalardan 25 ,yabancı satütüsünde olan hastalardan 22 hasta opere edildi .Opere edilen 2 ayrı grup arasında patolojik tanı yönünden istatiki olarak fark görülmemiştir (p>0.05). Opere edilen hastalarda tespit edilen patolojik tanılara göre kitlelerin %68,1(32 hasta )'i supratentoryal alanda, %31,9 (15 hasta )'u inratentoryal alanda yerleşim göstermiştir. Toplam hasta bazında (opere olan+ olmayan hastalar) kitle yerleşim yerleri supratentoryal alan %69,8 (44 hasta) , infratentoryal alan %32.8(15 hasta ) ve beyin sapı %6.4(4 hasta) olarak tespit edilmiştir. Patolojik tanıya göre T.C vatandaşı statüsünde olan hastalarda en sık pilositik astrositom %10(3 hasta) , epandimom %7(2 hasta ), medulloblastom %7(2 hasta ) ; yabancı statütüsünde olan hastalarda en sık medulloblastom %10(2 hasta ) ve glioblastome multiforme %10(2 hasta ) olarak saptanmıştır. Supratentoryal alanda en sık astrositom grubu kitle tespit edilmiştir: %8.(5 hasta). İnfratentoryal alanda en sık medulloblastom %6,3 (4 hasta) ve astrositom grubu (pilositik astrositom+astrositom grade3 ) %4,8(3hasta) tespit edilmiştir.Sonuçlar: Sonuç olarak çalışmaya dahil edilen 2 grup arasında kullandığımız parametrelerden, sadece kabul anındaki ve taburculuk anındaki Karnofsky skala değerleri arasında istatiksel anlamda fark saptanmıştır (p<0.05). Diğer değişkenler açısından istatiksel olarak fark bulunamamıştır. Pediatrik yaş grubunda son zamanlarda yapılan çalışmalarla uyumlu olarak, eski çalışmaların aksine, pediatrik yaş grubunda intrakranial yerleşimli MSStümörlerinin supratentoryal alanda daha çok lokalize olduğunu, yaptığımız çalışma ile tekrar göstermiş olduk.Anahtar Kelimeler: İntakranial Yerleşimli Merkezi Sinir Sistemi Tümörleri, MSSTümörleri, Çocukluk Çağı İntrakranial Tümörler Aim: It was aimed that comparison with past and current studies in the literatüre, evaluation of results, performing statistical analysis and comparison between them of pediatric (0-18 years of age) Turkish and foreign (Syrian) patients hospitalized to Mustafa Kemal University (MKU) Medical Faculty Neurosurgery service with the diagnosis of intracranial localized central nervous system (CNS) tumor by using retrospective cross-sectional methods in this study.Material and Method: In the retrospective cross-sectional study included a total of 63 patients, the groups' comparative analysis was made in terms of age, gender, GCS (Glasgow Coma Scale) in the time of acceptance, Karnofsky in the time of acceptance, Glasgow Outcome Scale (GOS), the Karnofsky scale in the discharge time, craniotomy types, complaints in the time of acceptance. The diagnosis analysis obtained as a result of the pathological assessment after surgery was made. In statistical analysis, SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) program was used. The values obtained from the analysis is found as a result of p <0.05, the results were considered significant. Kolmogorov-Smirnov test, the Shapiro-Wilk test, Student's t-test and Mann-Whitney U test were used to analyze the variables.Results: In the study the patients are grouped as, Turkish citizen patients, n1 (n1 = 35) and patients with a foreign status, n2 (n2 = 28) so the total patient population included in the study is n (n = 63). The study and analysis are performed on these groups. 33.3% (21 patients) of patients included in the study were female, 66.7% (42 patients) were male. 55.6% (35 patients) of patients included in the study Turkish citizen, 44.4% (28 patients) were patients with a foreign status. There was statistically no significant difference between gender distribution of patients with foreign status and Turkish citizen patients (p> 0.05). The average age of the n group was 10.75 ± 4.5. There was statistically no significant difference between mean age of patients with foreign status and Turkish citizen patients (p> 0.05). There was no statistically significant difference in terms of complaints at the admission time (coming complaints) (p> 0.05). The size of the mass in patients with Turkish citizens was found to be smaller than the size status of patients with foreign citizens (p <0.05). There was statisticallyXVIIno significant difference between Karnofsky score values at the time of acceptance at the time of discharge, between GCS and GOS at the time of acceptance (p> 0.05). There was statistically no significant difference between the mean age of the patients who underwent surgery and didn't (p>0.05). The size of the operated patients' brain masses was statistically greater than the size of the non operated patients' brain masses (p<0.05). There was statistically no significant difference between Karnofsky score values at the time of acceptance at the time of discharge, between GCS and GOS at the time of acceptance in the operated and non operated patients (p> 0.05). No statistical difference was observed between patients with foreign status and Turkish citizens in terms of craniotomy types (p>0.05). Statistically a very high degree of positive correlation was determined between the Karnofsky scale and GCS values at the time of acceptance (p<0.001). Statistically a very high degree of positive correlation was determined between the Karnofsky scale at the time of discharge andGOS values (p<0.001). A moderate positive correlation between GCS and GOS values at the time of acceptance (p<0.01). There was no statistically significant association between Karnofsky scale values at the time of acceptance and discharge (p>0.05). 47 patients were operated. 16 patients weren't operated. 25 of the patients with the status of Turkish citizens, 22 of the patients with the foreign status were operated. There was statistically no significant difference between 2 groups that was operated in terms of pathologic diagnosis (p>0.05). According to the pathological diagnosis detected in patients who were operated, 68.1% (32 patients) and 31.9% (15 patients) of the patients' brain masses respectively are located in supratentorial and infatentoryal area. In totally, 69,8% (44 patients), 32.8% (15 patients) and 6.4% (4 patients) of all the patients' (operated and non-operated) brain mass residential areas are respectively identified as supratentorial, infratentorial and brain stem. According to the pathological diagnosis, most commonly pilocytic astrocytoma 10% (3 patients), ependymoma 7% (2 patients), medulloblastoma 7% (2 patients) in the patients with Turkish citizen status; medulloblastoma 10% (2 patients), glioblastoma multiforme 10% (2 patients) were determined in patients with foreign status respectively. The most common group of brain mass in the supratentorial area was determined as astrocytomas: 8% (5 patients). The most common brain masses in the infratentorial area were determined as medulloblastoma 6.3% (4 patients) and the group of astrocytoma (pilocytic astrocytoma astrocytoma grade3 +) 4.8% (3 patients).Conclusion: As a result, from the parameters between the 2 groups in the study, only statistical difference in meaning between the Karnofsky scale values in the time of acceptance and in the time of discharge was determined (p<0.05). There was no statistical difference in terms of other variables. Consistent with recent studies in the pediatric age group, unlike theXVIIIold studies, we have shown that intracranial tumors of the CNS in the pediatric age group is more localized in the supratentorial space with our work again.Key Words: Intracranial Localized Central Nervous System Tumor, CNS Tumors, Pediatric Intracranial Tumors
Collections