Sağlık çalışanlarında depresyon riski ile yaşam doyumunun ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Kendini iyi hissetme hali sağlığın önemli belirleyicilerinden biridir. Duygusal ve bilişsel yönleri olan bu öznel durumun bilişsel bölümünü yaşam doyumu oluşturur. Kişisel amaçlar ve ulaşılan hedefler arasındaki uygunluğun yargısal değerlendirmesi olarak tanımlanan yaşam doyumunun depresyonla ilişkisi olabileceği öngörülmektedir. Biz bu çalışmada, bir üniversite hastanesindeki sağlık çalışanlarının depresyon riski ve yaşam doyumu ilişkisi ile bunları etkileyen sosyodemografik ve mesleksel özelliklerin araştırılmasını amaçladık.Yöntem: Çalışmanın evrenini, Nisan-Ağustos 2018 tarihleri arasında Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim ve Uygulama Hastanesi'nde mevcut olan sağlık çalışanları oluşturmaktadır. Gönüllü sağlık çalışanlarına sosyodemografik ve mesleki özellikler ile ilgili anket, Beck Depresyon Ölçeği, Yaşam Doyum Ölçeği uygulanmıştır. Veriler toplandıktan sonra istatistiksel analizi SPSS paket program aracılığıyla yapılmıştır. Çalışmanın gerekli etik kurul izinleri ise Adnan Menderes Üniversitesi Etik Kurul'undan alınmıştır.Bulgular: Çalışmamıza alınan 466 sağlık çalışanının 179' u (%38,4) erkeklerden, 287' si (%61,6) kadınlardan oluşmaktadır. Buna göre kadınlarda depresyon riski daha yüksekti. Yaşam doyumu ise cinsiyete göre değişmemekteydi. Çalışmamızda YDÖ ortalama puanı en yüksek bulunan sağlık çalışanlarını; 41 yaş ve üstündekiler, öğretim üyeleri, benzer olarak 21 yıl ve daha fazla hizmet verenler, aylık gelirinin yeterli olduğunu düşünenler, nöbet tutmayanlar, yalnız yaşamayanlar ve aralarında negatif korelasyon saptanması nedeniyle BDÖ ortalama puanı en düşük olanlar oluşturmaktaydı. Mesleğini seçmedeki isteklilik durumu, mesleğini kendine uygun bulma, iş yaşamından memnun olma ve imkan olsa farklı meslek seçmeyi düşünme ile YDÖ ve BDÖ ortalama puanları arasında da istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu bulunmuştu. Ayrıca sağlık çalışanlarının yarısından fazlasının mesleğini isteyerek seçtiği ve şu anda mesleğini kendine uygun bulduğu görülmekteydi. Buna rağmen imkanı olsa şuan ki mesleğini bırakıp farklı meslek seçecek olan 259 (%55,6) kişi olduğu saptanmıştı. İş yaşamından memnuniyetsizlik nedenlerine bakıldığında ise %59,9 ile ilk sırada çalışma sistemindeki uygunsuzluklar gelmekteydi.Sonuç: Çalışmada depresyon riski, yaş, unvan, çalışma yılı, maddi imkanlar, nöbet tutma, iş memnuniyeti yaşam doyumunun önemli etkenleri olarak saptanmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda, sağlık çalışanlarının çalışma şekillerini düzenlemek ve çalışanların psikolojik sağlık durumundaki olumsuz etkileri en aza indirmek için planlama ve düzenlemeler yapılmasının dolaylı olarak yaşam doyumunu artıracağı ve hastalara sunulan sağlık hizmetinin de daha kaliteli hale gelmesini sağlayacağı düşünülebilir. Objective: Well-being is one of the important determinants of health. Life satisfaction is cognitive part of this subjective situation with emotional and cognitive aspects. It is predicted that life satisfaction, which is defined as a judicial evaluation of the appropriateness between personal goals and achieved goals, may be related to depression. In this study, we aimed to investigate the relationship between the risk of depression and life satisfaction, and the relationship between life satisfaction and occupational and sociodemographic characteristics of healthcare workers in a university hospital.Method: The population of the study consists of health workers who were present in Adnan Menderes University Training and Practice Hospital in 2018. A questionnaire about sociodemographic and occupational characteristics, Beck Depression Scale and Life Satisfaction Scale were applied to volunteer health workers. After the data were collected, statistical analysis was performed through SPSS package program. The necessary ethics committee permissions of the study were obtained from Adnan Menderes University Ethics Committee.Results: 179 (38.4%) of the 466 health workers included in our study were men and 287 (61.6%) were women. Accordingly, women had a higher risk of depression. Life satisfaction did not change according to gender. In our study, health workers with the highest mean scores of GDS; Negative correlation between 41 years and older, faculty members, those who serve 21 years or more, those who think their monthly income is sufficient, those who do not have seizures, who do not live alone and that they are negativemean score of BDI was the lowest. It was found that there was a statistically significant difference between the willingness status in choosing the profession, finding the profession suitable for himself, being satisfied with the work life and choosing a different profession if possible and the mean scores of life satisfaction and BDI. İt was also seen that more than half of the health workers willingly chose their profession and now found the profession appropriate for themselves. However, it was found that there were 259 (55.6%) people who would leave their current job and choose a different occupation. When we look at the reasons for dissatisfaction with business life, the nonconformities in the working system came first with % 59.9.Conclusion: In this study, risk of depression, age, title, working year, financial opportunities, night shift, job satisfaction were found to be important factors of life satisfaction. In line with these results, it is thought that planning and arrangements to regulate the way health workers work and to minimize the negative effects of psychological health of workers will indirectly increase life satisfaction and quality of health service provided to patients.
Collections