Köpeklerde sitolojik muayene ile transmissible veneral tümör insidansının araştırılması

Abstract

Sunulan araştırmada, Eskişehir'de farklı ırk, yaş ve canlı ağırlığında olan 255 dişi köpekte Transmissible Venereal Tümör (TVT) insidensi araştırıldı. Tümör ile çeşitli faktörlerin ilişkileri incelendi. TVT'nin teşhisi tümörün klinik görünümü ve temel olarak eksfoliatif sitolojik sonuçlara bakılarak yapıldı. Vajinadan alınan smearlar Gimsa boyama yöntemi ile boyandı. Gözlenen hücreler tipik TVT hücreleri, polimorf nükleer lökositler (PMN), eritrositler, parabazallar, intermedieytler, nükleer ve anükleer süperfiyal hücreler şeklinde ayrıldı. Köpekler mevsime, yaşlarına, ırklarına, ağırlıklarına ve siklik dönemlerine göre gruplandırıldı.Sitolojide TVT hücreleri 44 köpekte (% 17,25) gözlenirken, bunların sadece 14'ünde (%5,49) klinik olarak TVT lezyonları bulundu. Hayvanların 30'unda (%11,76) TVT hücresi belirlenirken, bu köpeklerde TVT lezyonlarına rastlanılmadı. Köpeklerin yaşlarının, ırklarının, siklik periyodunun ve mevsimin TVT lezyonları ve TVT hücreleri üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı belirlendi. Canlı ağırlığı az olanların, ağır olanlara göre TVT hücre gözlenme oranı yüksek ve istatistiki olarak farklı bulundu (p<0.05). TVT lezyonu pozitif olan hayvanlarda eritrositlerin yoğunluğunun fazla olduğu ve istatistiksel olarak anlamlı çıktığı gözlendi (p<0.0001). TVT hücresi belirlenenlerde PMN yoğunluğu yüksek ve negatif olanlara göre istatisitiki anlamda farklı bulundu (p<0.01).Sonuç olarak TVT lezyonu gözlenmeyen köpeklerin de TVT ile enfekte olabileceği, bundan dolayı köpeklerin belirli periyotlarla TVT hücrelerinin var olup olmadığını belirlemek için sadece klinik olarak değil aynı zamanda sitolojik olarak ta incelenmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu yöntem, lezyon içermeyen ama TVT bulaşmış köpekleri erken bir zamanda bulmak ve tedavi etmek için kolay bir yol olabilir.

In the present study, the incidence of Transmissible Venereal Tumor (TVT) was investigated in 255 female dogs with different breeds, ages and weights in Eskisehir. The relationship between tumor and various factors was examined. TVT was diagnosed by the clinical appearance of the tumor and mainly the exfoliative cytological results. Vaginal smears were painted with Gimsa staining. The typical TVT cells, polymorphic nuclear leukocytes (PMN), erythrocytes, parabasal, intermediate, nuclear and nuclear superficial cells were classified. Dogs were grouped according to their ages, breeds, live weights, cyclic period and season.In cytology, TVT cells were observed in 44 dogs (17.25%), and only 14 (5.49%) of them had clinically TVT lesions. Thirty (11.76 %) of dogs had TVT cells but not having TVT lesions. Dog ages, breeds, cyclic periods and season were found to have no effect on TVT lesions and TVT cells. The dogs with low live weight had a high rate of TVT cell density (p <0.05) than dogs with heavy weight. It was observed that the density of erythrocytes was higher in TVT lesion positive cases (p<0.0001). The intensity of PMNs was found to be higher in TVT cell positive cases than the negative ones (p <0.01).As a result, the dogs having no lesions could be infected with TVT. Dogs should be examined at certain periods not only clinically, but also cytologically, to determine whether TVT cells are present. This method can be an easy way to find and treat TVT lesion-free but infected dogs at an early time.