Show simple item record

dc.contributor.advisorGeduk, Gediz
dc.contributor.authorŞeker, Çiğdem
dc.date.accessioned2020-12-10T10:55:15Z
dc.date.available2020-12-10T10:55:15Z
dc.date.submitted2020
dc.date.issued2020-12-02
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/252912
dc.description.abstractAmaç: Çalışmanın amacı yumuşak doku kalsifikasyon ve ossifikasyonlarının farklı görüntüleme tekniklerindeki görünürlüklerinin radyografik ve ultrasonografik açıdan sensitivite, spesifite ve tanısal doğruluk değerini belirlemek ve bu heterotopik yapıların yaş, cinsiyet ve lokalizasyonları açısından dağılımını tespit etmektir. Materyal ve metot: Çalışma kapsamında 13-90 yaş arasındaki 1150 hastanın DVT görüntüleri retrospektif olarak taranmıştır. En az bir kalsifikasyon / ossifikasyon mevcut olan 102 hasta tespit edilmiştir. 102 hastanın DVT, panoramik radyografi ve USG verileri dosyalanarak kalsifikasyonların görünürlüğünün değerlendirilmesi için 2 gözlemci tarafından bir ay arayla iki kez değerlendirilmiştir. Kalsifikasyon ve ossifikasyonların varlığı / yokluğu açısından iki dereceli bir ölçek benimsenmiştir (0,yok; 1,var). Elde edilen veriler SPSS 19.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Analiz sonucunda çalışmaya dahil edilen hastaların ortalama yaşı 48 ± 16,457 olarak bulundu. Kalsifikasyon ve ossifikasyon görülme oranı kadınlarda erkeklere daha yüksekti. Her iki cinsiyette de en sık görülen kalsifikasyon / ossifikasyon stilohyoid ligament ossifikasyonu (%61,8) oldu. Üç tekniğin karşılaştırıldığı analiz sonuçlarında DVT en başarılı görüntüleme yöntemi olarak bulundu, laringeal kıkırdak kalsifikasyonu, antrolit, rinolit ve stilohyoid ligament ossifikasyonu gibi bazı kalsifikasyon ve ossifikasyonlar USG ile hiç görüntülenemedi. Gözlemci içi ve gözlemciler arası uyum yalnızca panoramik radyografi görüntülerinde stilohyoid ligament ossifikasyonu ve tritisöz kıkırdak kalsifikasyonu için iyi ve orta düzeyde bulundu. Diğer tüm analiz sonuçlarında gözlemci içi ve gözlemciler arası değerlerde fark bulunmazken, uyumları çok iyi bulundu (kappa = 0,81-1.00). Tonsillolit, arter kalsifikasyonu, antrolit ve tritisöz kıkırdak kalsifikasyonlarının tespitinde panoramik radyografilerin duyarlılığı DVT'ye oranla düşük bulundu (sırasıyla %34, %75, %40, %75). Arter kalsifikasyonu, tonsillolit ve tritisöz kıkırdak kalsifikasyonlarının tespitinde USG'nin duyarlılığı DVT'ye oranla oldukça düşük bulundu (sırasıyla %75, %5,7, %12,5). Sonuç: Kalsifikasyon ve ossifikasyonların görüntülenmesinde süperpozisyonların engellenmesi ve üç boyutlu olarak incelemeye olanak vermesi nedeniyle DVT altın standart olarak kabul edilmiştir. Ancak DVT görüntüleme hastayı daha fazla radyasyona maruz bırakmaktadır. Bu çalışmanın bulgularına bakıldığında kalsifiye lenf nodu, siyalolit, flebolit, laringeal kıkırdak kalsifikasyonları, rinolit ve stilohyoid ligament ossifikasyonlarının görüntülenmesinde panoramik radyografi alternatif görüntüleme yöntemi olarak kullanılabilir. Hastanın iyonize radyasyon almaması adına yine kalsifiye lenf nodları, siyalolit ve flebolitler USG ile yüksek oranda görüntülenebilir. Diş hekimliği alanında USG'nin kullanımının yaygınlaşması ve hekimlerin deneyimlerinin artması ile kalsifikasyon / ossifikasyonların görüntülenebilirliğinin artacağını düşünmekteyiz.
dc.description.abstractObjective: The aim of the study is to determine the sensitivity, specificity and diagnostic accuracy of the visibility of soft tissue calcifications and ossifications in different imaging techniques and to determine the distribution of these heterotopic structures in terms of age, gender and localization.Material and methods: Within the scope of the study, DVT images of 1150 patients aged 13-90 were scanned retrospectively. 102 patients with at least one calcification / ossification were identified. DVT, panoramic radiography and USG data of 102 patients were evaluated by filing two observers one month apart to evaluate the visibility of calcifications by filing. A two-degree scale was adopted in terms of the presence / absence of calcification and ossifications (0, no; 1, exist). The data obtained were analyzed using SPSS 19.0 program.Results: The mean age of the patients included in the study was 48 ± 16,457 in the analysis results. The rate of calcification and ossification was higher in women than in men. The most common calcification / ossification in both genders was stylohyoid ligament ossification (61.8%). In the analysis results comparing the three techniques, DVT was found to be the most successful imaging method, some calcifications and ossifications such as laryngeal cartilage calcification, antrolitis, rhinolith and stylohyoid ligament ossification could not be imaged at all by USG. Intra-observer and inter-observer compliance was found to be good and moderate for stylohyoid ligament ossification and triticeous cartilage calcification only in panoramic radiography images. In all other analysis results, there was no difference in values between the observer and between the observer, while their fit was found very good (kappa = 0.81-1.00). The sensitivity of panoramic radiographs was lower compared to DVT in the detection of tonsillolite, arterial calcification, antrolitis and tritisous cartilage calcifications (34%, 75%, 40%, 75%, respectively). The sensitivity of USG was found to be quite low compared to DVT in the detection of arterial calcification, tonsillolite and tritisous cartilage calcifications (75%, 5.7%, 12.5%, respectively). Conclusion: DVT has been accepted as the gold standard because it prevents superposition and allows three-dimensional examination in the display of calcifications and ossifications. However, DVT imaging exposes the patient to more radiation. Considering the findings of this study, panoramic radiography can be used as an alternative imaging method for imaging calcified lymph node, sialolith, phlebolith, laryngeal cartilage calcifications, rhinolith and stylohyoid ligament ossifications. In order to prevent the patient from receiving ionizing radiation, calcified lymph nodes, sialolite and phlebolites can be monitored at high rates with USG. We think that the visibility of calcification / ossifications will increase with the widespread use of USG in the field of dentistry and the increase in the experience of physicians.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectDiş Hekimliğitr_TR
dc.subjectDentistryen_US
dc.titleBatı Karadeniz Bölgesinde yaşayan hastalarda baş boyun bölgesindeki yumuşak doku kalsifikasyon ve ossifikasyonlarının retrospektif olarak radyografik ve ultrasonografik değerlendirilmesi
dc.title.alternativeRetrospective radiographic and ultrasonographic evaluation of soft tissue calcifications and ossifications in the head and neck region of patients living in the western black sea region
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2020-12-02
dc.contributor.departmentAğız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı
dc.subject.ytmUltrasonography
dc.subject.ytmRadiography-dental
dc.subject.ytmCalcification
dc.identifier.yokid10336424
dc.publisher.instituteDiş Hekimliği Fakültesi
dc.publisher.universityZONGULDAK BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
dc.type.subdentistThesis
dc.identifier.thesisid648359
dc.description.pages89
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess