Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği takibinde olan hastaların tanısal stabilitesinin retrospektif olarak incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı; ICD-10'a göre en yaygın olarak konulan psikiyatrik tanıların, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği'nde uzun vadeli stabilitesini retrospektif olarak değerlendirmek ve tanı değişimini etkileyen faktörleri belirlemektir. Bu çalışmaya, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği'ne en az ikinci başvurusu olan ve tanı olarak ICD-10 tanı sistemindeki çalışma için hazırlanan tanı gruplarından birini alan 1435 hasta alınmıştır. Her hastanın bilgileri retrospektif olarak taranarak, elde edilen bilgiler Sosyodemografik Veri Formu ve Dosya Takip Formuna kaydedilmiştir. Sonuç olarak, bu çalışmada en yüksek tanı tutarlılık oranı Psikotik bozukluklar, en düşük tanı tutarlılık oranı Şizoafektif bozukluklar tanı grubunda tespit edilmiştir. Tanı değişimini etkileyen risk faktörleri araştırıldığında; sadece hastanın tanısının tanı değişim riskini etkilediği tespit edilmiştir. Şizofreni ve ilişkili bozuklukların kronik ve yıkımla giden seyri yüksek tanısal stabilite olasılığının daha fazla olacağını düşündürmektedir. Buna karşın Şizoafektif bozukluk tanısındaki kararsızlık, bu hasta grubunun tanımlanması için tanı ölçütlerinin etkisiz olduğunu göstermektedir.Anahtar kelimeler: Psikiyatrik tanılar, tanı stabilitesi, tanısal tutarlılık, tanıdeğişikliği A Retrospective Analysis of the Diagnostic Stability of the Patients Followed by Uludağ University Medical Faculty Mental Diseases PoliclinicThe aim of this study was to evaluate the long-term stability of the most common psychiatric diagnoses according to ICD-10 in Uludağ University Medical Faculty Mental Diseases Policlinic and to determine the factors affecting the diagnostic change.In this study, 1435 patients who received at least second application to Uludağ University Medical Faculty Mental Diseases Policlinic and diagnosed one of the diagnostic groups prepared for the study in the ICD-10 diagnostic system were included. Data of each patient were retrospectively screened and the information obtained was recorded in Sociodemographic Data Form and File Follow-up Form.In conclusion, the highest diagnostic consistency rate in this study was found in Psychotic disorders and the lowest diagnostic consistency rate was found in the schizoaffective disorders diagnosis group. When the risk factors affecting the diagnosis change investigated; it was found that only the diagnosis of the patient affected the risk of diagnostic change. The chronic and devastating course of schizophrenia and related disorders suggest that there is a greater likelihood of higher diagnostic stability. However, the uncertainty in the diagnosis of schizoaffective disorder indicates that the diagnostic criteria for defining this patient group are ineffective.Keywords: Psychiatric diagnoses, diagnostic stability, diagnosticconsistency, diagnosis change.
Collections